Ticaret Ünvanının Kullanım Hakkı; Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı, münhasıran sahibine aittir.

T.C. YARGITAY ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ; 2003/14387 ESAS, 2004/9090 KARAR, YARGITAY KARARI MAHKEMESİ: S. Asliye Hukuk Mahkemesi, GÜNÜ: 8.4.2003, SAYISI: 2002/420-2003/308, DAVACI:Mehmet DAVALI: Rıfat  

Taraflar arasında görülen davada S Asliye Hukuk Mahkemesi”nce verilen 8.4.2003 tarih ve 2002/420-2003/308 sayılı kararın Yargıtay”ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:  

Davacı vekili, müvekkilinin matbaacılık ve gazetecilik işleri ile uğraştığını, “T” adı altında gazete çıkarma yetkisinin kendisinde olduğunu, ticaret unvanının “T.ATBAA VE GAZETESİ” olarak ticaret siciline 07.03.2002 tarihinde tescil edildiğini, davalının “T” adı altında gazete çıkardığını ileri sürerek, davalı tarafın anılan isimle gazete çıkarmasının engellenmesini,1.000.000.000-lira maddi, aynı miktar manevi tazminatın  tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davanın haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar doğrultusunda, davacını davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.  Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, ticaret unvanına yapılan tecavüzün önlenmesi istemine ilişkindir. TTK. nun 52 nci maddesi uyarınca, usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı, münhasıran sahibine aittir. Aynı yasanın 54 ncü maddesi ise,ticaret unvanı kanuna aykırı olarak başkası tarafından kullanılan kimsenin, bunun men”ini, tescilli unvanın değiştirilmesi veya silinmesini, varsa zararının tazminini ve hükmün gazetede yayınlanmasını isteyebileceğini öngörmektedir.

Ticaret unvanının korunmasında tescilli unvanın varlığı ve önceliği yeterlidir. Usulen tescil ve ilan edilen ticaret unvanı, terkin edilinceye kadar koruma altında olup, sahibine kullanma hakkı bahşeder.  Somut olaya gelince, davacı “T” ibaresi ile başlayan ticaret unvanının, ticaret siciline tescilli olup, anılan  isim altında gazete çıkarma hakkının kendisine ait olduğunu, davalının aynı isimle gazete çıkarmasının yayınına gölge düşürdüğünü iddia etmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, mahkemece, taraflara tüm delilleri ibraz ettirilmek, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek, gerekiyorsa kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde  hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.