Ticaret Alanında Değer Gösteren Markalar Tescil Edilemez; Herkes tarafından serbestçe kullanılabilecek olan bir kelime, bir kişinin inhisarına bırakılamaz.

T.C. YARGITAY ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ: 2003/10890 ESAS, 2004/6705 KARAR, YARGITAY KARARI MAHKEMESİ: Ankara Asliye 6.Ticaret Mahkemesi, GÜNÜ: 7.5.2003, SAYISI: 2002/144-2003/226, DAVACI:1-Ü. Tic A.Ş. 2-Y. Holding DAVALI:Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı  

Taraflar arasında görülen davada A Asliye 6.Ticaret Mahkemesi”nce verilen 7.5.2003 tarih ve 2002/144-2003/226 sayılı kararın Yargıtay”ca incelenmesi duruşmalı olarak davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 16.6.204 günde davacılar avukatı gelip davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan tarafın avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı.

Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:  Davacılar vekili, müvekkillerinden Ü. A.Ş. nin “HESAPLI” ibaresinden oluşan markanın tescili için 21.9.2000 tarihinde yaptığı başvurunun Markalar Dairesi, itirazın ise Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini, HESAPLI ibaresinin cins, çeşit, vasıf bildirmeyip, üretilen mamulü sektördeki diğer firmalar tarafından üretilen benzer ürünlerden ayırmayı amaçlayan bir anlatım şekli olup, tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu”nun  4.1.2002 günlü kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, HESAPLI ibaresinin 556 sayılı KHK. nin 7/1-a,c,d bentleri uyarınca marka olarak tescil edilemeyeceğini savunarak,  davanın reddini istemiştir.  Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre HESAPLI kelimesinin , malın kendisine ait bir vasıf olmamakla birlikte ürünün fiyatına ait ölçüt ve değer olduğu, 556 sayılı KHK. nin 7/c maddesinde “ticaret alanında …. değer … gösteren markaların” tescil edilemeyeceğinin hükme bağlandığı, herkes tarafından serbestçe kullanılabilecek olan bir kelimenin bir kişinin inhisarına bırakılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.  Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar mahkeme kararında  556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 7/d maddesi açıkça yazılmamış ise de, “herkes tarafından serbestçe kullanılabilecek olan bir kelimenin bir kişinin inhisarına bırakılamayacağı” yönündeki gerekçesinin, 556 sayılı KHK. nin 7/d maddesi hükmü gereğince de davanın yerinde görülmediği ve mahkemenin bu gerekçesinin yerinde bulunması karşısında davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda  açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, davalı vekili gelmediğinden duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2.200.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.