T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2007/19-25 E.N , 2007/21 K.N. 

Tazminat İsteminin Vaktinden Evvel İfası; Battaniyelerin tesliminden önce, davalı markanın iptali için dava açmıştır.

# AKTİN FESHİ VEYA SEMENİN TENZİLİ # TAZMİNAT İSTEMİ VAKTİNDEN EVVEL İFA #

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.12.2003 gün ve 2000/885-2003/1884 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafindan istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 19.12.2005 gün ve 2005/1498-12769 sayılı ilamı ile, 

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 4800 adet battaniye alımı konusunda anlaşma yapıldığını ve karşılığı 52.800 USD’nın ödenmesi için gerekli işlemlerin tamamlandığını, battaniyelerin gümrük işlemi bitip müvekkilince teslim alındığı sırada “S….” markasının daha önce başka bir şahıs adına tescil edildiğinin belirlenmesi üzerine adli makamlarca el konulduğunu, davalının markanın iptali için dava açtığını, müvekkilinin peşinatlarını aldığı şirketlere tazminat ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek toplam 136.394 USD mal bedeli masraflar ile belgelenemeyen 13.606 USD tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının BK nun 81.maddesi gereği öncelikle malları iade etmesi gerektiğini, malın tesliminden itibaren 6 aylık zaman aşımı süresinin dolduğunu, gönderilen battaniyelerde yanlışlıkla S…. markasının dokunduğunu, davacının bildirimi üzerine malın iadesi halinde yeniden gönderilebileceğinin bildirildiğini, marka tescilinin usulsüzlüğü nedeniyle iptal davası açıldığını zarara davacının sebebiyet verdiğini belirterek haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, oluşan zarardan davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle ve bir kısım alacaktan vazgeçme de dikkate alınarak davanın 34.006 USD yönünden vazgeçme nedeni ile olmak üzere reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ayıplı mal satışından kaynaklanmaktadır. Davalı tarafindan davacıya satılan battaniyelere Ürdün Gümrüğünce el konulduğu ve zaptedilmiş olduğu, toplanan delillerle sabittir. Kaldı ki bu durum davalının da kabulündedir. 0 halde, satılan malların  hukuki ayıplı olduğunun kabulü gerekir.

Davacı dava dilekçesinde kendisine teslim edilip Ürdün makamlarınca  zaptedilen 4800 adet battaniyenin bedelini ve bir takım zararlarını talep etmiş ise de, yargılama sırasında talebini daraltarak zaptedildikten iki yılı aşkın bir süre sonra yetkililerce kendisine iade edilen 3900 adet battaniyeyi düşük fiyatla satmak zorunda kaldığını belirterek, kendisine satılan bedel ile kendisinin başkalarına sattığı bedel arasındaki farkı istemiş, yani bedelde tenzilat talebinde bulunmuştur. Borçlar Kanununun 202/1.maddesi uyarınca “satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbı anlaşıldığı zaman, alıcı muhayyerdir; dilerse satılanı redde hazır olduğunu beyanla satımın feshedilmesini, dilerse satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzil olunmasını dava eder”.

Somut olayda davacı satımın feshedilmesini istememiş, tercih hakkını semenin tenzili yönünde kullanmıştır. 0 halde anılan yasa hükmü çerçevesinde davacının talebi değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir…”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının  kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.