YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2006/7758 E. , 2007/14801 K.

Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 3.Hukuk Mahkemesince verilen 06.04.2006 tarih ve 2005/551-2006/99 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 23.11.2007 gününde davacı avukatı E…. K… ile davalılardan avukatı TPE avukatı S…. İ… ve diğer davalı M…… H…. Ş.. avukatı E…. K…… gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi A…. S…. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili,1981 yılında tescil olunan müvekkili şirket tarafından 1989 yılında Bodrum’da Hotel M… Kumsal adı altında 4 yıldızlı bir otelin işletmeye açıldığını ,söz konusu otelin gerek Türkiye ve gerekse uluslar arası turizm platformunda Hotel M…, Hotel M… Kumsal adı ile bilinip talep edilen bir yer olduğunu, müvekkilinin 05.06.2003’de işletmekte olduğu otelin bir marka haline gelen “Hotel M…” ibaresini tescil ettirmek için 39,41,43.sınıflarda yapmış olduğu başvurunun 556 sayılı KHK’nin 7/1(b) ve 7/1(f) bentleri gereğince reddedildiğini,oysa 556 sayılı KHK’nin 7/son maddesi uyarınca kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmış markanın tescilinin reddedilemeyeceğini,müvekkilinin M… esas ibareli Hotel M…, Hotel M… Kumsal markalarının ilk ve gerçek sahibi olduğunu ileri sürerek davalı TPE YİDK’nun 17.08.2005 tarih ve M-3402 sayılı kararının iptaline,davalıya ait markanın 43/1-2 sınıf açısından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ,markanın müvekkili adına sicile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı TPE vekili,TPE aleyhine davanın Ankara İhtisas Mahkemesinde açılmasının gerektiğini,davacı markası ile redde mesnet alınan markanın esas unsurunun “M…” olduğu gibi,sınıflarının da çakıştığını,tescilde ve başvuruda öncelik ilkesi gereğince davacı ibaresinin tescilinin mümkün olmadığını,davacının faaliyetlerinin ayırt edicilik vasfına sahip olacak yoğunluk arz etmediğini belirterek,davanın reddini istemiştir. Diğer davalı,davaya cevap vermemiştir. Mahkemece,iddia,savunma,dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran,davalı M…… H…. Ş.. adına tescilli 185807 nolu markanın tescilli olduğu hizmet alanlarından otel,motel,pansiyon,kamp hizmetleri v.s’de davacının “M…” ibaresini daha önceden kullandığının belirlendiği gerekçesiyle,davalı TPE yönünden dosyanın tefriki ile mahkemenin yetkisizliğine,dosyanın istem halinde Ankara FSHH Mahkemesi’ne gönderilmesine,davalı M…… H…. Ş.. adına kayıtlı 185807 nolu tescildeki otel,motel,pansiyon,tatil,kamp,turistik evleri hizmetleri ile ilgili sınıfların hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Karar,davalılar vekillerince ayrı,ayrı temyiz edilmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına  ve  davacı şirket  tarafından yapılan marka başvurusunun TPE’ nce 556 Sayılı KHK’ nin 7.maddesi uyarınca mutlak ret nedenleri kapsamında incelenip reddedildiği anlaşılmakla, TPE YİDK iptali davası  bakımından bu aşamada bir zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu olmadığından husumetin davalılardan TPE’ ne yöneltilmesinde ve diğer davalı M…… H…. Ş.. aleyhine açılan 185807 sayılı markanın  hükümsüzlüğüne ilişkin davanın  bu davadan tefrik edilerek 556 Sayılı KHK’ nin 53. ve 71. maddeleri  uyarınca TPE YİDK davası yönünden yetkisizlik  kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ayrıca, davalı M…… H…. Ş.. aleyhine açılan  marka hükümsüzlüğü davasında ise, anılan  davalının marka sicilinde kayıtlı adresine usulüne uygun olarak tebligat yapıldığının anlaşılmasına göre, davalı TPE vekilinin tüm, diğer davalı M…… H…. Ş.. vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Ancak, kısmi olarak hükümsüzlüğü istenen 185807 sayılı “M…+Şekil” markasının 10 yıllık  koruma süresi 556 Sayılı KHK’ nin 40.maddesi uyarınca 06.06.1997  olan başvuru tarihinden itibaren sicile kaydedilmiştir. Dairemizin 11.09.2000 tarih 5607/6604 sayılı ve 08.04.2002 tarih 10860/3275 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, 556 Sayılı KHK’ nin 42.maddesine dayalı olarak açılan hükümsüzlük davası, tanınmış  markalar dışındaki diğer markalar bakımından da tescil tarihinden itibaren 5 yıllık  hak düşürücü  süreye tabidir. Ancak, kötü niyetin varlığı halinde ise hükümsüzlük davası her zaman açılabilir. 5 yıllık dava açma süresinin hak düşürücü nitelikte olması nedeniyle mahkemece re’sen göz önüne alınması gerekmektedir.

O halde, yukarıda açıklanan Dairemiz kararlarındaki ilkeler gözetilerek, dava konusu 185807 sayılı markanın TPE tarafından 556 Sayılı KHK’ nin 39.maddesi uyarınca sicile tescil edildiği tarih belirlenmek suretiyle; hükümsüzlük davasının açılma tarihi itibariyle hak düşürücü süre bakımından  değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı TPE vekilinin tüm ve diğer davalı M…… H…. Ş.. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı M…… H…. Ş.. yararına BOZULMASINA,  takdir edilen 500.00 YTL vekalet ücretinin  davalı TPE’ den alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen 500.00 YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı M…… H…. Ş..’e verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0.90 YTL. temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 23.11.2007 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.