Patent Sahibine Karşı Dava Açma Hakkı; Menfaati olan herkes, fiillerinin patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilir.

T.C. YARGITAY ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ: 2003/11048 ESAS, 2004/6959 KARAR, YARGITAY KARARI MAHKEMESİ: İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, GÜNÜ: 18.03.2003 SAYISI: 2001/1435 – 2003/100, DAVACI: K. Tic.Ltd.Şti. DAVALILAR: 1-Semih  2-H. ve Tic.A:Ş.  

Taraflar arasında görülen davada İ Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi”nce verilen 18.03.2003 tarih ve 2001/1435 – 2003/100 sayılı kararın Yargıtay”ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 22.06.2004 günde davacı avukatı ile davalılar avukatı gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı.

Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:  Davacı vekili, davalı tarafın “ağızda minik patlamalar meydana getiren sert şeker üretiminde uygulanan yöntemle” ilgili patent tescil belgesi sahibi olduğunu, davalı ile müvekkilinin halihazırda kullandığı üretim sistemi bakımından bir karşılaştırma yapıldığında, müvekkilinin kullanmakta olduğu üretim sisteminin davalı adına tescilli patent belgesindeki istemlerle örtüşmediğini ileri sürerek, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 149 ncu maddesi uyarınca davacının patlayan şeker üretiminde kullandığı yöntemin davalı yana ait patente tecavüz teşkil edip etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 149 ncu maddesinde yazılı özel dava şartlarının gerçekleşmediğini, müvekkili tarafından “buluşun izinsiz kullanılması suretiyle davalı şirket tarafından üretilen patlayan şeker ürünlerinin aynısının taklit edilmek suretiyle üretildiği” iddiası ile 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 137 nci maddesi gereğince davacı şirket aleyhinde dava açıldığını, müvekkilince açılan davanın işbu davadan önce açılması nedeniyle işbu davanın esasına girilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece dosya kapsamına göre, patentini aldığı patlayan şeker üretimine ilişkin makinesine yapılan tecavüzün tespit ve önlenmesi istemi ile işbu davanın davalıları tarafından davacı K. Tic.Ltd.Şti. aleyhinde 08.08.2000 tarihinde dava açtığı, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 149/4 ncü maddesi gereğince davacının işbu davayı açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.  Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.  

Dava, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname”nin 149/1 nci maddesine dayalı olarak açılmış bir tespit davasıdır. 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 149/1 nci maddesine göre, menfaati olan herkes, patent sahibine karşı dava açarak, fiillerinin patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilir. Aynı maddenin 4 ncü fıkrasında ise, birinci fıkrada belirtilen davanın, patentten doğan haklara tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılmış bir kişi tarafından açılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, patent sahibi tarafından, bu hakka tecavüzden dolayı dava açılan  kişinin, ilk davaya konu buluş nedeniyle 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 149/1 nci maddesine dayanarak tespit davası açması mümkün değildir.

Davalılar vekili, işbu davanın davacısı olan K. Tic.Ltd.Şti. aleyhine müvekkili tarafından açılan men davasının derdest olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davacı vekili ise, işbu davaya konu makinenin müvekkili aleyhinde açılan ilk davaya konu makineden faklı olduğunu, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 149/4 ncü maddesi hükmünün uygulanamayacağını iddia etmiştir. Davacı vekilinin bu iddiası karşısında mahkemece öncelikle, patent hakkına tecavüz ettiği ileri sürülerek K. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davaya konu K. Tic.Ltd.Şti. tarafından kullanılan makine ile işbu tespit davasına konu davacı makinesinin aynı olup olmadığı tespit edilerek, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararname”nin 149/4 ncü maddesine göre dava koşullarının değerlendirilmesi, her iki makinenin farklı olması halinde işin esasına girilmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,  takdir edilen 375.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.