Kavramsal (anlamsal) benzerlik, kelime veya şekil markalarının tekabül ettikleri anlam veya kavramlar bakımından ayniyet veya benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Kelime markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği, temel olarak, farklı şekilde yazılı kelimelerin aynı veya farklı dilde aynı/benzer kavramlara (anlamlara) karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. 

Şekil markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği ise temel olarak, markalarda yer alan şekil unsurlarının aynı kavramlara karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. Aynı veya benzer kavramlara (anlamlara) tekabül eden markalar arasındaki karıştırılma ihtimali değerlendirilirken; genel ilke olarak, anlamsal benzerlik görsel veya işitsel benzerlikle desteklenmediği veya önceki marka yüksek düzeyde ayırt ediciliğe veya bilinirliğe sahip olmadığı sürece, kavramsal (anlamsal) benzerlik tek başına karıştırılma ihtimaline yol açan bir unsur olarak kabul edilmeyecektir. 

Bununla birlikte, kavramsal benzerliğin bazı durumlarda tek başına markaların benzerliğine yol açabileceği haller teorik olarak ortaya çıkabilir. Kavramsal benzerliğin ortaya çıkması için benzerlik derecesinin düşük seviyede olmaması gerekmektedir. Çünkü sadece kavramsal benzerliğin varlığının tespit edilmesi, işitsel ve görsel anlamda ciddi farklılıkların bulunduğu anlamına gelebilir ve bu halde de karıştırılma ihtimali ortaya çıkmaz.

 Bu nedenle kavramsal benzerlik sadece eş anlamlı ve neredeyse eş anlamlı kelimeler için ortaya çıkabilir Kelimelerden birinin ya da her ikisinin yabancı dilde olması halinde kavramsal benzerliğin ortaya çıktığı tespitine varılması daha güçtür. Kavramsal benzerlik ilgili yabancı dili bilmeyen tüketiciler bakımından ortaya çıkmayacaktır veya tercüme gerektiği için benzerlik ihtimali azalacaktır. Bu nedenle, (yabancı dildeki bir kelime bakımından) kavramsal benzerliğin, ancak yaygın olarak bilinen bir yabancı dilin yaygın olarak bilinen kelimeleri veya özel kullanıma konu mal ve hizmetler için yaygın bilinen teknik terimler bakımından ortaya çıkabileceği kabul edilecektir. Kelimenin tanımlayıcı anlama sahip olması durumunda kavramsal benzerlik ortaya çıkmayacaktır. Korunabilir nitelikte olmayan işaretler karıştırılma ihtimaline gerekçe teşkil etmeyeceklerdir. 

Kavramsal benzerliğin tersine, anlamdaki farklılaşma görsel ve işitsel benzerliği ortadan kaldırabilmektedir. Kelimelerden birinin veya her ikisinin, ilgili kamu kesimince kolaylıkla anında kavranabilir açık ve ayrı anlamlara sahip olmaları, tüketicilerin markalar arasındaki işitsel ve görsel farklılıkları kolaylıkla algılamasına neden olacaktır. Anlamsal farklılaşma, ortalama tüketicinin algısında netlik yaratarak işitsel ve görsel farklılıkları anlamasını kolaylaştırabilmektedir. Markalar arasındaki kavramsal ve görsel farklılıklar, markalardan birisinin açık bir anlamının bulunması, bu sayede halkın markayı anında kendi anlamıyla algılamasının mümkün olması halinde, işitsel benzerliği etkisiz hale getirebilir Bununla birlikte, markaların eşit olarak yüksek derecede işitsel ve görsel benzerlik içerdiği hallerde, markaların birinin ya da her ikisinin özel anlamları bulunsa da, bütünsel değerlendirme sonucunda markalar arasında benzerlik bulunduğu sonucuna varılabilir. 

Özellikle, işitsel veya görsel benzerliğin yanlış işitme veya yanlış okuma hallerine de yol açabilecek derecede yüksek olması, dolayısıyla doğrudan diğer markaya yönlenmenin gerçekleşmesi halinde, farklı anlama sahip olma, markaların benzerliği yönündeki sonucu ortadan kaldırmayacaktır. Markalardaki şekil unsurlarının benzerliği değerlendirilirken, işitsel benzerlik değil görsel ve / veya kavramsal benzerlik dikkate alınmaktadır. 

Markalardaki şekil unsurlarının kavramsal benzerliği değerlendirilirken takip eden faktörler göz önünde bulundurulmalıdır: 

− Şekil unsurunun yaygın kullanımı kavramsal benzerlik incelemesinde dikkate alınmalıdır (bkz. Bölüm 1.2.1.1.(i) Görsel Benzerlik, şekil markalarına ilişkin açıklamalar) 

− İki markada benzer kavramlara tekabül eden şekiller kullanılmasından kaynaklanan kavramsal benzerlik, önceki markanın (kendiliğinden sahip olduğu veya halk nezdinde tanınmışlıktan kaynaklanan) yüksek ayırt ediciliğe sahip olması durumunda, karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmasına neden olabilir. 

− Önceki markanın halk tarafından bilinirliğinin az olması ve yaratıcı içeriği zayıf olan (fazlasıyla hayal gücü içermeyen) bir şekilden oluşması hallerinde, her iki markanın kavramsal olarak benzer olması, tek başına, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmasına neden olmaz. 

− Tanımlayıcı bir şekil kavramsal benzerliğin ortaya çıkmasına neden olmaz. Bu tip durumlarda şeklin sağlayacağı koruma grafik gösterimin sadece kendisiyle sınırlıdır. Bu husus, popüler olarak veya ilgili sektörde yaygın biçimde kullanılan şekil unsurları için de geçerlidir (örneğin: kalp, taç, yıldız şekilleri). 

-Bu tip şekillerin mal ve hizmetlerin belirli bir firmadan geldiğini gösterme gücü son derece sınırlıdır. Dolayısıyla, bu tip şekillerin koruma kapsamı gösterim şeklinin kendisiyle sınırlıdır. Bu durumun istisnası markanın tanınmışlığıdır. 

− Bir şekil markasının bir kelime markasıyla kavramsal benzerliği, ancak kelimenin açıkça ve doğrudan o şeklin adlandırması olması durumunda ortaya çıkabilir. 

-Şekli o kelimeyle adlandırma ihtimali kavramsal benzerliğin varlığı için yeterli değildir. Kelimenin daha geniş veya genel bir anlama sahip olması halinde de kavramsal benzerlik ortaya çıkmayacaktır. 

− Markalarda benzer kavramlara tekabül eden şekiller kullanılması nedeniyle halkın iki markanın birbirini çağrıştırdığını düşünmesi, tek başına, karıştırılma ihtimalinin varlığı sonucunu doğurmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir