556 SAYILI KHK MADDE 35/1 “Tescil başvurusu yapılmış markanın 7 ve 8 inci madde hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğine ilişkin itirazlar ile başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayınından itibaren 3 ay içerisinde yapılabilir”. 

Marka Başvurularında Kötü Niyet Değerlendirmesi Kötü niyet kavramı, “bilerek ve haksız bir avantaj kazanmak veya başkalarına zarar vermek amacıyla genel olarak kabul edilmiş ahlaki davranışların ve dürüst ticaret ilkelerinin dışında davranan kişinin durumu” olarak tanımlanabilir. Marka hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı şekilde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız yarar elde etmek, markayı gerçekte kullanmayıp yedeklemek, marka ticareti yapmak, gerçek hak sahibinin piyasaya girişini engellemek, gerçek hak sahibine maddi veya manevi zarar vermek amaçlarına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller kötü niyetli olarak kabul edilmektedir.

 Gerçek hak sahibi ile arasında sözleşme yahut önsözleşme bulunan başvuru sahibinin, tescil yolu ile ve dürüstlük ilkelerine aykırı biçimde marka üzerinde hak temin etme girişimi de kötü niyet olarak kabul edilir. Kötü Niyetin Tespitinde Dikkate Alınacak Zaman Dilimi Kötü niyetin tespitinde referans gösterilen durumlara göre dikkate alınacak zaman dilimi öncelikle başvuru tarihidir. Başvuru tarihinden sonra meydana gelen olaylar da mevcut durumun aydınlanmasında yardımcı olabilir ancak esas göz önüne alınması gereken nokta başvuru tarihinin kendisidir. 

Kötü Niyetin Tespiti Kötü niyetin tespitinde somut olaya ilişkin tüm koşullar dikkate alınarak değerlendirme yapılır. 

Bununla birlikte, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere aşağıda belirtilen hususlar tek başına ya da birlikte kötü niyeti gösteren unsurlar olarak değerlendirilir:

 − Özgün, ayırt edici niteliği yüksek, tek başına ve kelime ve/veya şekil kombinasyonu olarak tesadüfî olarak seçilmesi ya da oluşturulması mümkün olmayan yurtiçi ya da yurtdışında tescilli veya kullanılan ibare veya şekilleri içeren marka tescil başvuruları; 

− Piyasadaki bilinirlik düzeyi ve ayırt edicililik niteliği yüksek olan markalarla aynı ya da benzer nitelikte olan ve tescili talep edilen mal ve hizmetler de dikkate alındığında, markalar arasında ilişkilendirme ya da önceki markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlama ihtimalinin bulunan başvurular;

 − Aralarında sözleşme, önsözleşme, ticaret yahut işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu üçüncü tarafın; renk, dizayn, yazı şekli, tertip tarzı itibarıyla özgün olan markasının aynısı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzeri için yapılan başvurular; 

− Başvuru sahibinin yurtdışında ya da yurt içinde tescilli bulunan ve bilinirlik düzeyi yüksek olan markalar için sistematik bir biçimde marka tescil başvurusunda bulunması, önceki marka sahibini sözleşme yapmaya yahut marka hakkını satmaya zorlama amacını gütmesi, rakibi firmanın Türk pazarına girişini engelleme amacı gütmesi, rakiplerinin teknik yahut ticari faktörlerden kaynaklanan bir gösterim tarzı veya şekli seçme özgürlüğünü kısıtlaması böylece rakiplerinin yanı sıra rakip ürünlerin de pazara girişini engellemeye çalışması; 

− Başkasına ait alan adını marka olarak tescil ettirmek suretiyle gerçek hak sahibine satmak, kiralamak yahut rakip firmanın ticari faaliyetini engellemek amacını güden başvurular. Türkçede veya yabancı bir dilde anlamı bulunsun ya da bulunmasın ayırt edici niteliği zayıf olan ya da tesadüfî olarak seçilme ihtimali yüksek olan ibareleri içeren başvurular kötü niyetli başvuru olarak değerlendirilmez. Kötü niyet iddiasını ispatlama yükümlülüğü itiraz sahibine aittir. Kötü niyet iddiasını ispatlayıcı nitelikteki kanıtların ve gerektiğinde Türkçe tercümelerinin, itirazla birlikte sunulması gerekir. Kötü Niyet Kapsamına Girmeyen Durumlar Bunlarla sınırlı olmamak üzere;

 – başvuru sahibinin markayı kullanmaması ya da kullanma niyetinin olmaması; 

– Başvuru sahibi tarafından çok geniş kapsamlı mal ve hizmetler için başvuru yapılması; tek başına kötü niyetin delili olarak değerlendirilemez

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir