T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 1999/7314 K. 2000/1195 T. 8.2.2000

 Logonun Farklı Sınıflarda Tescil Edilip Edilemeyeceği; Bir markanın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılığı için o markanın unsurlarına bakılmalıdır.

MARKA HAKKINA TECAVÜZ İDDİASI ( Markalardaki Aynı niyetin Tek Başına Yetmemesi/Aynı Türdeki Mal ve Hizmetler İçin Kullanılması Gereği – Markaların Ayniyetinin Ancak İtiraz Varsa İncelenebileceği/Mahkemece Re’sen İncelenemeyeceği – Markanın İltibas Oluşturmasının Kamu Düzenine ve Genel Ahlaka Aykırılık Anlamına Gelmemesi ) İLTİBAS İDDİASI ( Markalardaki Aynı niyetin Tek Başına Yetmemesi/Aynı Türdeki Mal ve Hizmetler İçin Kullanılması Gereği – Markaların Ayniyetinin Ancak İtiraz Varsa İncelenebileceği/Mahkemece Re’sen İncelenemeyeceği – Markanın İltibas Oluşturmasının Kamu Düzenine ve Genel Ahlaka Aykırılık Anlamına Gelmemesi ) AYNI TÜRDEKİ MAL VE HİZMETLER İÇİN KULLANILMAYAN AYNI SÖZCÜKTEN OLUŞAN MARKA ( İltibas Oluşturmayacağı ) İTİRAZ ŞARTI ( Özgün Tasarıma Tecavüz Bulunup Bulunmadığının İncelenebilmesi İçin – Markalar Arasında Ayniyet Bulunup Bulunmadığının Mahkemece Re’sen Araştırılmaması ) ÖZGÜN TASARIMA TECAVÜZ BULUNUP BULUNMADIĞININ İNCELENMESİ ( İtiraz Şartı – Markalar Arasında Ayniyet Bulunup Bulunmadığının Mahkemece Re’sen Araştırılmaması ) KAMU DÜZENİNE VE AHLAKA AYKIRILIK OLUŞMAMASI ( Telif Hakkına Tecavüz Teşkil Edecek Marka Başvurusuyla ) TELİF HAKKINA TECAVÜZ NİTELİĞİNDEKİ MARKA BAŞVURUSU ( Kamu Düzenine ve Ahlaka Aykırılık Oluşturmayacağı )

ÖZET : 1- 556 sayılı KHK. nin 7/b fıkrasının tatbiki için markalardaki ayniyet veya bu derecede benzerlik yeterli olmayıp bunların aynı veya aynı türdeki mal ve hizmetler için kullanılması gereklidir. Oysa somut olayda markalar, farklı mal ve hizmetlerle ilgili bulunmaktadır. Davacının başvurusu bu fıkraya dayanılarak reddedilemez. 2- Özgün tasarıma ( telif hakkına ) tecavüz teşkil edecek kullanım 556 sayılı KHK. nın 8. maddesinde yazılı nisbi red sebeplerinden olup, bir itiraz olmadan markaların ayniyetinin karşılaştırılması ve hele buradan kamu düzeninin ihlali sonucuna varılması yanlış uygulama oluşturur. 3- Bir markanın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılığı o markanın unsurlarını teşkil eden sözcükler, şekiller, harfler, sayılar ile işaretlerle bunların yarattıkları imaj ve verdikleri mesajlarda ortaya çıkar ve aykırılık bunlarda aranır. Bir markanın diğerine benzerliği, tescille ortaya çıkacak bir hak ihlali kamu düzeni ile ilgili olamaz. Örnek olarak, suça teşvik edici, insan haklarına, demokratik düzene aykırılık, bölücülük içeren unsurları taşıyan markalar kamu düzenine, aile nizamı ve yerleşik örf ve adetlere aykırı unsur taşıyan markalar da genel ahlaka aykırı markalar sayılır. Mahkemenin telif hakkına aykırılık teşkil edebilecek bir marka başvurusunu kamu düzenine aykırılık sayarak hüküm kurması da yasaya uygun bulunmamıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 18.2.1999 tarih ve 1998/975 – 1999/62 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 30 yılı aşkın süreden bu yana kullandığı “Setur” markasının özel logosu ile birlikte hizmet markası olarak kullanılmak üzere tescili için yapılan başvurunun davalı kurumca haksız biçimde reddedildiğini ileri sürerek, red kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, sunulan ve toplanan kanıtlara dayanılarak davacının tescilini istediği logonun daha önce 6.8.1994 tarihinde tescil edilmiş bulunan “Soley + şekil” marka logosu ile detay dizaynı ve tasarım bakımından ilk bakışta ayırt edilmeyecek derecede benzeştiği, 556 sayılı KHK. nin 7/6 ve ( k ) maddeleri hükümlerine göre talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, marka tescil başvurusunun, TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunca reddine dair verilen 17.2.1998 tarihli kararının iptali ve tescili istemine ilişkindir.

Davacının başvurusu, davalı Enstitü’ce tescil başvurusu yapılan SETUR + Özel Şekil ( Logo )” dan ibaret, turistik taşıma vs. işlerinde kullanılacak davacıya ait hizmet markası üzerinde bulunan logonun, dava dışı İshak Şaban adına kayıtlı “hava temizleyici SOLEY + Şekil ( logo )”lu lüks fitili ve mutfak terazisi emtiasında kullanılan markadaki logonun aynı ya da ayırt edilemeyecek kadar aynı olduğu, farklı mal ve hizmetler için olsa dahi özgün bir tasarım olan söz konusu logonun başkası adına tescil edilmesi halinde ticaret alanında karışıklık yaratarak kamu düzeninin bozulmasına neden olacağı gerekçesi ile reddedilmiş, bu kararın iptali için açılan davada mahkemece aynı sebeplerle reddolunmuştur. Marka tescilinde red için mutlak nedenler 556 sayılı KHK. nin 7. maddesinde 12 bent halinde ayrı ayrı sayılmıştır.

Dava konusu olayda başvuru ilanı yapılmadığından bir itiraz da bahis konusu değildir. Enstitü ve mahkeme red kararını incelerken 7. maddeyi uygulayacak, nisbi red sebepleri ile ilgili 8. maddeyi nazara alamayacaktır. Verilen red kararında anılan kararnamenin 7/b maddesindeki ayniyet derecesindeki benzerlikten, 8. maddesindeki telif hakkı ihlalinden hareketle 7/k maddesindeki kamu düzeninin ihlali nedenine ulaşılmıştır. Gerek Enstitü ve gerekse onu benimseyen mahkeme kararında yasaya uyarlık bulunmamaktadır.

1- Bu açıklamaya göre 556 sayılı KHK. nin 7/b fıkrasının tatbiki için markalardaki ayniyet veya bu derecede benzerlik yeterli olmayıp bunların aynı veya aynı türdeki mal ve hizmetler için kullanılması gereklidir. Oysa somut olayda markalar, farklı mal ve hizmetlerle ilgili bulunmaktadır. Davacının başvurusu bu fıkraya dayanılarak reddedilemez.

2- Red kararına mesnet yapılan özgün tasarıma ( telif hakkına ) tecavüz teşkil edecek kullanım 556 sayılı KHK. nin 8. maddesinde yazılı nisbi red sebeplerinden olup, bunun mutlak red sebebi addedilerek re’sen nazara alınması mümkün değildir. Bir itiraz olmadan KHK. nin 8. maddesine göre markaların ayniyetinin karşılaştırılması ve hele buradan kamu düzeninin ihlali sonucuna varılması yanlış uygulama oluşturur.

3- 556 sayılı KHK. nin 7/k maddesinde kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı markaların tescil edilemeyeceği belirtilmiş, Enstitü ve mahkeme de kararında asıl olarak bu maddeye dayanmıştır. Bir markanın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılığı o markanın unsurlarını teşkil eden sözcükler, şekiller, harfler, sayılar ile işaretlerle bunların yarattıkları imaj ve verdikleri mesajlarda ortaya çıkar ve aykırılık bunlarda aranır. Bir markanın diğerine benzerliği, tescille ortaya çıkacak bir hak ihlali kamu düzeni ile ilgili olamaz.

Örnek olarak, suça teşvik edici, insan haklarına, demokratik düzene aykırılık, bölücülük içeren unsurları taşıyan markalar kamu düzenine, aile nizamı ve yerleşik örf ve adetlere aykırı unsur taşıyan markalar da genel ahlaka aykırı markalar sayılır. Mahkemenin telif hakkına aykırılık teşkil edebilecek bir marka başvurusunu kamu düzenine aykırılık sayarak hüküm kurması da yasaya uygun bulunmamıştır. Yukarıdan beri açıklanan nedenlerle Enstitü kararının iptali istemiyle açılan davanın kabulüne karar verilmek gerekli iken, davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkemenin 18.2.1999 tarih ve 1998/975 Esas, 1999/62 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, 8.2.2000 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.