T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 1999/5327 K. 1999/7505 T. 4.10.1999

 İki Kelimenin Kök Kelimesinin Tek Başına Marka Tescili; Markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali ve tescilli marka sahibinin itirazı vardır.

# MARKA TESCİL İSTEMİ #

( Tescili İstenen Markanın Daha Önceden Tescil Edilmiş Marka İle Halk Tarafından Karıştırılma İhtimalinin Bulunduğu Durumlarda İstemin Reddedilmesi ) TESCİLLİ MARKA ( Tescili İstenen Markanın Daha Önceden Tescil Edilmiş Marka İle Halk Tarafından Karıştırılma İhtimalinin Bulunduğu Durumlarda İstemin Reddedilmesi ) HALK TARAFINDAN KARIŞTIRILAN MARKA ( Tescili İstenen Markanın Daha Önceden Tescil Edilmiş Marka İle Halk Tarafından Karıştırılma İhtimalinin Bulunduğu Durumlarda İstemin Reddedilmesi )

ÖZET :Tescili istenen markanın, daha önceden tescil edilmiş marka ile halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunduğu hallerde ve tescilli marka sahibinin itirazının bulunması durumunda tescil istemi reddedilmelidir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 25/03/1999 tarih ve 1996/745-1999/174 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirkete ait “STATE” markasının tescili için Enstitüye ve Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna yaptıkları başvuruların reddedildiğini, oysa çok tanınmış olan “STATE EXSPRES” markasının müvekkili adına uzun yıllardır tescilli olduğunu ve karşıt gösterilen “STATE LINE” markası ile benzerlik nedeniyle reddedilmesinin hatalı olduğunu iler sürerek, Kurulun ret kararının iptalini ve markaların tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tescilini istediği “STATE” markası ile bu başvuruya itiraz edene ait “STATE LINE” markasının birbirine benzer, aynı veya benzer mallar için benzen olduğu ve davacının STATE sözcüğüne tek başına sahip çıkmasının yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, “STATE” sözcüğünün “STATE EXPRES” markasının ayırt edici bir unsuru olduğu ve “STATE LINE” markası ile iltibas bulunmadığını gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Davacının dayandığı ve mahkeme hükmüne de dayanak yapılan, davacı ile dava dışı G…… Limited Şirket arasındaki davada “State Expres” ve “STATE LINE” markaları arasında iltibas olmadığı tespit edilmiş olup, tek başına “STATE” sözcüğünün Gallaher şirketi adına tescilli “STATE LINE” markasıyla iltibas oluşturup oluşturmayacağı üzerinde durulmamıştır. Bu bakımdan anılan davadaki inceleme ve verilen kararın, bu davada davacı lehine delil olarak değerlendirilmesi imkanı bulunmamaktadır.

O halde değerlendirmenin eldeki dava koşullarına göre yapılması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda, “STATE” markası ile itiraz sahibine ait “STATE LINE” markası arasında kolayca ayırt edilemezlik derecesinde bir benzerlik ve iltibasa yol açma tehlikesinin bulunduğu “STATE” markasının itiraz sahibine ait markanın kök kelimesinde ibaret olduğu birden fazla kelimeden oluşan markalarda ihlallerin ya markayı oluşturan kelimeye bir başka kelimenin eklenmesi, ya da ibarelerinden birinin iktisabı suretiyle gerçekleştiği ve her iki marka arasında genel bir iltibas ihtimalinin yüksek olduğu belirtilmiştir.

Bilirkişinin açıkladığı bu görüş dosya kapsamına uygun düşmektedir. Gerçekten tescili istenen marka, itiraz edenin markasında bulunan iki sözcükten birisidir. Daha önce itiraz edenin markasını terkin ettirmek isteyen davacı, bu konudaki davası reddedilince her iki markada da bulunan tek sözcüğe kendi adına tescil ettirerek b sözcüğü tekeline almak istemektedir. Böyle bir durumun yaratacağı sonuç ise, aynı tür emtiada kullanılan itiraz edenin markası ile bu markanın orta düzeyde tüketici nezdinde karıştırılabilir olmasıdır. 556 s. KHK nin 8/b madde ve bendinde tescili istenen markanın, tescilli marka ile halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunduğu hallerde ve tescilli marka sahibinin itirazının bulunması durumunda tescil isteminin reddedileceği öngörülmüş olup, davalı Türk Patent Enstitüsü de tescil talebini red etmiştir.

Mahkemece, açıklanan hususlar nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünceyle ve hatalı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/10/1999 tarihinde oy birliği ile karar verildi.