YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2005/13595 E. , 2007/273 K.

# HAKSIZ REKABET #

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09.11.2004 tarih ve 2003/566-2004/674 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:     

Davacı vekili, müvekkilinin 1981 yılından beri P… Makine Ticaret ve Sanayi A.Ş olarak ticari faaliyette bulunduğunu ve aynı zamanda  unvanındaki P….. kelimesini 30.12.1991 tarihinde marka olarak tescil ettirdiğini, davalının da aynı iş kolunda müvekkiline ait marka ve unvanı kullanarak faaliyette bulunduğunu, bunun haksız rekabete yol açtığını ileri sürerek, haksız rekabetin önlenmesini ve davalının unvanındaki P….. kelimesinin çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.     

Davalı, davaya cevap vermemiştir.     

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, görsel ve fonotik olarak davacı unvanı ile davalı unvanındaki P…..SAN sözcüğünün iltibasa neden olduğu, bunun da davacının markasına ve ticaret unvanına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının unvanından PERMAK kelimesinin çıkarılmasına karar verilmiştir.     

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalının ticaret unvanında yer alan “P….” ibaresinin ticaret unvanından silinmesi, terkini, bu ibareyi kullanmasının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve haksız rekabetin men’i istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının unvanında ve tescilli markasındaki “P…..” ibaresi ile davalının unvanındaki “P…….SAN” ibaresi arasında görsel ve fonetik olarak benzerlik bulunduğu sonucuna varılarak, davalının ticaret unvanında “P……SAN” ibaresini kullanmasının davacı aleyhine haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle, yazılı şekilde karar verilmiştir. Her ne kadar, TTK’nun 47/son maddesi hükmüne göre, bir tüzel kişinin ticaret unvanı Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmişse, bu unvanın diğer bir unvandan ayırdedilmesi için sonradan tescil edilen tüzel kişinin unvanına gerekli ekleri yapması zorunlu ve tüzel kişinin merkezleri ayrı yerde olsa ve logolarında farklılık bulunsa bile, unvanlarında iltibas varsa, önceden ticaret sicil kaydını yaptıran tüzel kişilik, TTK’nun 43., 47., 54. ve 57/5. maddeleri uyarınca haksız rekabetin men’i davası açabilir. Ancak, hareket tarzı itibariyle hakkın ihlaline zımnen müsaade edildiği takdirde, karşı tarafın yıllardır iyiniyetle kullandığı unvanının iptalinin dava konusu olup, olamayacağı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi hükmü icabı olarak düşünülüp değerlendirilmek gerekir.

Somut olaya gelince, davacı şirket “P….. Makine Ticaret ve Sanayi A.Ş.” şeklindeki ticaret unvanını 27.10.1981 tarihinde, “P….” isimli markasını ise 30.12.1991 tarihinde tescil ettirmiştir. Davalı şirket ise, “P…..SAN Makina Sanayi Ticaret Ltd. Şti.” şeklindeki ticaret unvanını 22.9.1994 tarihinde tescil ettirmiştir. Dava ise, 9.5.2003 tarihinde açılmış olup, mahkemece, davalının tesciline yaklaşık 9 yıl süre ile suskun kalan davacının, haksız rekabet iddiası TMK’nun 2. maddesinde yazılı iyiniyet kuralı çerçevesinde tartışılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, davalının tesciline anılan süre sessiz ve suskun kalan davacının işbu davayı açmasının TMK’nın 2. maddesi hükümleri ile bağdaşıp bağdaşmadığı, anılan bu hükümden hareketle, davacıyı kanunun himaye edip etmeyeceği tartışılmaksızın bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.