YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 2006/7877 E. , 2007/15429 K. 

 Hakkın Kötüye Kullanılması Yasağına Aykırı Davranışlarda Dava Açma Hakkı; Marka olarak tescili mümkün olmayan bir işaret olduğu için dava açılmıştır.

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.12.2005 tarih ve 2005/52 – 2005/324 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 06.11.2007 gününde davacı avukatı M.K….. P…. ile davalı avukatı T….. S…………. gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Y…. A…… tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalının devir yolu ile edindiği Ü…. N……. ve N……. markalarındaki “N……..” ibaresinin ürünlerin niteliğini, çeşidini, özelliğini, biçimini ve yorumunu anlatması nedeniyle 556 sayılı KHK.nin 7/1-c bendi uyarınca marka olarak tescili mümkün olmayan bir işaret olduğunu ileri sürerek, anılan markaların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, böyle bir davada sözkonusu işaretin ürün veya hizmetin tanımına elverişli olması değil, ürün ve hizmetin alışılmış tanımı olarak veya ürünün esaslı bir özelliği olarak algılanıp algılanmadığına bakılacağı, davalı markalarının çikolata, bisküvi, çiklet ve şekerlemeleri içerdiği, Napoli bölgesi orijinli tarzları, şarkıları ve spagetti sosları için kullanılan “N…….” sözcüğünün ürün cinsini belirtmediği, davalı markalarının tescilinden sonra açılan bu davanın zamanaşamına uğradığı gibi uzun süre ses çıkarılmayarak bu markalara altında yatırımlar yapılıp üretimin geliştirilmesinden sonra böyle bir dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması olduğu sonucuna varılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, her ne kadar dava konusu “N…….” ibaresinin çikolata ürünü için cins adı olmadığına dair mahkeme görüşünün yetersiz inceleme ve araştırmaya dayalı olmasına, dava konusu markaların uzun süredir kullanımı sonucu ayırt edicilik vasfı kazandığı yolunda bir savunma ve delil ibraz edilmemesine ve hükümsüzlük davası açma hakkının zamanaşımına tabi olmayıp bu sürenin hak düşürücü nitelikte olması ve kötüniyet iddiasının öne sürülmesi ve ispatı halinde ise hak düşürücü süreden yararlanmanın mümkün olmaması nedenleriyle mahkeme kararında açıklanan bu hususlara ilişkin gerekçenin yerinde bulunmamasına karşın; dava konusu markaların tescilinden itibaren dava tarihine kadar geçen uzunca bir süreden sonra, aynı sektörde faaliyet gösteren davacı tarafından hükümsüzlük davası açılmasının MK.nun 2 nci maddesinde yer alan hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık oluşturmasına göre, mahkeme kararında açıklanan bu gerekçe itibariyle davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 500,00 YTL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0.90 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.