ESAS NO : 2021/83 Esas
KARAR NO : 2022/60

DAVA : Patent (Tazminat )
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Şirketin patentinin … başvuru nolu Uluslararası Patentin (PCT) uzantısı olarak, TÜRKPATENT nezdinde 16.10.1999 tescil tarihli, … rüçhan numaralı ve 07.11.1998 rüçhan tarihli, … sayılı İNCELEMELİ Patent Belgesi ile “…” konulu olarak tescilli olduğunu, müvekkil şirket 1952 yılında kurulmuş sektöründe öncü ve tanınmış bir şirket olduğunu, davalılar patent konusu ürünü üreterek satışa sunarak kullanarak ve/veya ithal ederek ya da bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurarak ve ticari alana çıkartarak müvekkil şirketin patent haklarına tecavüz ettiğini, davalılar tarafından üretilen temin edilen taklit ürünü olduğunu, patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirleneceğini, müvekkil şirketin sahibi olduğu … başvuru numaralı ve “…” başlıklı paten başvurusunda 1 adet bağımsız ve 11 adet bağımlı istem bulunduğunu, … numaralı paten başvurusunun da ana koruma kapsamını belirleyen bağımsız istemi olduğunu, davalıların sattıkları taklit – sahte ürünler ile müvekkil şirketin patenli ürünü ile birbir olduğunu, paten hakkına tecavüz eylemleri dolayısıyla fazlaya ilişkin haklarının tarihinden itibaren işleyecek ticari avansa faizi ile birlikte şimdilik 20.000 EURO maddi, 10.000 EURO manevi ve itibar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, masrafı davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hükmün tirajı en yüksek gazeteden biri ile ilanını, vekalet ücreti ve dava masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; tazminat miktarı davacı tarafça belirlenebilir nitelikte olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesi eklerinin tercümesinin mahkeme dosyasına ibrazı gerektiğini, hiç bir şekilde ihlalin kabulü anlamına gelmemek kaydı ile patent koruma süresinin bitiminden sonra tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, öncelikle müvekkil şirketin davacının taklit ürünlerini sattığı iddiası ispata muhtaç olduğunu, tecavüzün tespiti teknik inceleme sonucu belirlenebilir olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmesi yargılamanın esasını çözer mahiyette olacağından hukuka aykırı olduğunu, davanın usulden ve her halukarda esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.

Mahkememize sunulan 07/04/2020 ve 12/10/2020 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; … tescil numaralı (… rüçhan numaralı) patent belgesi Davacı …adıra huzurdaki dava ikame edildiği tarih itibari ile geçerli olup, yargılama devam ederken patentin koruma süresinin 16.10.2019 tarihinde sona erdiği, Davalı şirketin 2018 yılı, ürün kataloğunun pdf formatındaki halinde … katalog 2018.pdf intermet üzerinden erişimin açık olduğu, anılan kataloğun 13. sayfasında… isimli … ürün kodlu 115 ABD Doları fiyatlı, … isimli … ürün kodlu 100 ABD Doları fiyatlı ve … isimli … ürün kadlu 65 ABD Doları fiyatlı ürün görsellerin yer aldığı, 3. 10.01.2020 günü Davalı Şirketin “…” adresinde yapılan yerinde inceleme esnasında incelenen ürünlerin … tescil sayılı Patent istemlerine ihlal oluşturmadığını, Davacı vekili tarafından 05.12.2019 tarihil dilekçe ekinde faturaları İle beraber dosyaya sunulan 4 paket halindeki ürünlerin … sayılı Patent istemlerini ihlal ettiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.

KANAAT VE GEREKÇE

Dava konusu uyuşmazlık, davalılar kullanımlarının davacı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli “…” konulu patent hakkına tecavüzün tespiti, meni, ref’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması ile birlikte maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

Öncelikle davacıya ait patent tescil kayıtlarına dair TPMK’dan gelen 04/04/2019 tarihli yazı cevabının incelenmesinde, … tescil numaralı (…rüçharı numaralı) patent belgesinin davacı … Hokding AG adına tescilli olduğu, yazı cevabı tarihi itibariyle patentin koruma süresinin devam ettiği, ancak daha sonra Türk Patent’in online veri tabanından bilirkişilerce ve mahkememizce yapılan incelemede, anılan patentin koruma süresinin yargılama devam ederken 16.10.2019 da sona erdiği, bu hususun da 21.11,2019 tarihli Resmi Patent Bültenin de yayınlandığı görülmüştür.

Davacı tarafça, davalı şirkete ait … Tr adlı web sitesinden davacıya ait ürünlerin taklitlerinin satışını yaparak haksız kazanç sağladığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir yazılı iş anlaşması veya distribütörlük sözleşmesi bulunmadığını, davalıların sattıkları ürünlerin orijinal ürün olmadığını, davalılara ait internet sitesinde buluran 2018 yılına ait e-kataloglarının 13. sayfasında, davacıya ait orijinal ürünlerin fotoğraflarının yer aldığını, ancak satılan ürünlerin davalılar tarafından üretilen ve/ veya temin edilen taklit ürünler olduğunu, davalı firmadan fatura karşılığında satın alınan ürünlerin … Cumhuriyet Başsavcılığının …Sr. Numaralı dosyasına sunulduğunu, davalılar eylemlerinin patent haklarına tecavüz oluşturduğu iddia olunmuştur.

Davalı tarafça da, dava konusu patentli ürünün rüçhan hakkının tarihi 07.11.1998 olduğu, dolayısıyla 20 yıllık koruma süresinin 07.11.2018 tarihinde sona erdiği, bu tarih itibariyle patent hakkına herhangi bir tecavüzün yapılması mümkün olmayıp, maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceği, davalı şirketin, kapı kilit ve kollarının doğrudan üretimini yapmadığı sattığı veya ithal ettiği ürünleri doğrudan faturalı bir şekilde bayilerden aldığını, bir çoğunu da yurt dışından ithal ettiğini, faaliyetini yaptığı ürünlerin ISO belgesine sahip olduğunu, davalı şirketin davacının taklit ürünlerini sattığı iddiasının ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan faturalarda yer alan ürün kodları ile davalı şirketin kataloğunda yer alan ürün kodlarının farklı olduğunu nihayetibde de davanın reddini talep ettiği görülmüştür.

Öncelikle davalılar vekilinin patent koruma süresinin dolmuş olduğuna ilişkin itirazının değerlendirilmesinde, yukarıda da belirtildiği üzere dava açılış tarihi olan 28/03/2019 tarihi itibari ile patent tescilinin halen geçerli olduğu görülmüş, koruma süresinin sona erdiği tarih olan 16/10/2019 tarihine kadar ki dönem bakımından davalıların itirazı yerinde görülmemiş, davacının patent haklarından kaynaklanan taleplerini bu tarihe kadar ileri sürebileceği anlaşılmıştır.

Davacı tarafça bildirilen … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sr. Numaralı dosyasının incelenmesinde, “Şüpheli/ işbu dosya davalısından alındığı iddia olunan ürünlerin orjinal olmadığına dair teknik ve bilimsel bir bulgu bulunmadığı, bu hususta bir delil tespitinin de olmadığı, orjinal ürün satışının ülkesel tükenme ilkesi gereği suç kapsamında değerlendirilemeyeceği, şüpheli/ işbu dosya davalısına atılı suçu işlediğine dair şikayetçinin soyut iddia dışında delil sunamadığı” gerekçeleri ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verildiği görülmüştür.

6769 sayılı Sınai Müikiyet Kanunu’nun (SMK) “Patentlenebilir buluşlar ve patentlenebilirliğin istisnaları” başlıklı 82. Maddesinin ilk fıkrası “Teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir” demektedir.
SMK’nın “Patant hakkının kapsamı ve sınırları” başlıklı 85. Maddesi;

(1) Patent sahibi, buluşun yeri, teknoloji alanı ve ürünlerin ithal veya yerli üretim olup olmadığı konusunda herhangi bir ayrım yapmaksızın patent hakkındarı yararlanır.

(2) Patent sahibinin, izinsiz olarak yapılması halinde aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:

a) Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullarılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması.

SMK’nın “Korumanın Kapsamı” başlıklı 89. maddesi;

(1) Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır.

(2) İstemler, kullanılan kelimelerin verdiği anlamla sırırlı olarak yorumlanamaz. Arıcak istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez.

(3) İstemler, başvuru veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır.

(4) Patent başvurusunun sağladığı korumanın kapsamı, patentin verilmesine kadar geçen süre için başvurunun yayımlanmış oları istemleri ile belirlenir. Ancak patentin verildiği hali veya itiraz veya hükümsüzlük işlemleri sonucunda değiştirilmiş hali, koruma alanının genişletilmemiş olması şartıyla başvurunun sağladığı korumayı geçmişe dönük olarak belirler.

(5) Patent başvurusunun veya patentin sağladığı koruma kapsamının belirlenmesinde, tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte istemlerde belirtimiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır. Bir unsur, esas itibarıyla istemlerde talep edilen unsur ile aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir.

(6) İstemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır.

(7) Patent, buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örneklerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Özellikle ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerin patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hallerinde, ürün veya usul istemlerle sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.

SMK’nın “Patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 141. maddesi ;

(1) Aşağıdaki fiiller, patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılır:

a) Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek.

b) Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla üretlilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulurmak.” şeklindedir.

Uyuşmazlığa konu davacıya ait… numara ile tescilli “…” konulu patent belgesinin 1 bağımsız, 11 bağımlı istemden oluştuğu görülmüştür.

Bilirkişi Heyeti tarafından yerinde inceleme sonucunda hazırlanan kök rapor ve itirazlar üzerine alınan ek raporda da belirtildiği üzere, öncelikle davalıya ait iş yerinde yapılan tespitler sonucunda, tecavüz iddiasına konu, davalı şirkete ait … kod numaralı üründe, davacı adına tescilli “…” konulu …tescil numaralı patentte koruna istemleri ihlal eden bir hususun tespit edilemediği, mezkur ürünün orjinal davacı ürününden farklı bir kilitleme düzeneğine sahip olduğunun saptandığı görülmüştür.

Davalı şirketin 2018 yılına ait kataloglarının 13. sayfasında … isimli … ürün kodlu , …isimli …ürün kodlu ve … isimli … ürün kodlu görsellerin yer aldığı görülmüş ise de, anılan ürünlerin bilirkişilerce incelenmesinde orjinal ürünler olduğu tespit edilmiş ancak davacı tarafça tecavüz iddiasına konu ürün bakımından sunulan faturalar kapsamında sadece … kod numaralı ürün bakımından talepte bulunmuş olduğu görüldüğünden, bu kapsamda talebe bağlı olarak inceleme yapılmıştır.

Davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde faturaları ile birlikte sunulan 4 paket halindeki ürünlerin davacıya ait patentli ürüne tecavüz teşkil edip etmediğine ilişkin yapılan incelemede, salt ürünler üzerinden teknik bilirkişilerce yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda davalıya ait olduğu iddia olunan ürünlerin davacının tescilli patent istemlerini ihlal ettiğine dair tespit yapılmış ise de, bilirkişilerce yapılan bu tespit ürünlerin davalıya ait olması halinde yapılan bir tespit olup, ürünlerin davalı firmadan alınan ürünler olup olmadığının tespiti bu aşamada asıl uyuşmazlık konusunun temelini oluşturmaktadır.

İtirazlar üzerine alınan 12/10/2020 tarihli ek bilirkişi raporunun 17. Sayfasının ilk paragrafında da , “Patent ihlali olduğu iddia edilen ürünlerin üzerinde herhangi bir marka logosu veya patent bilgisinin yer almadığı, ambalaj kutularının tasarımı, renkleri ve kutu üzerindeki ürün kodlarının farklı olduğu”‘na dair görüş bildirilmiştir.

Mahkememizce dinlenilen davalı şirkette satış temsilcisi olarak çalışan davalı tanığı, …’ün “ihlale konu ürün ile satışı gerçekleşen ürünlerin birbirlerinden farklı olduğu, kendi satmış olduğu ürünün Çin’den ithal ettikleri … kodlu ürün olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan … tarih … seri numaralı fatura, … tarih … seri numaralı fatura ve … tarih … seri numaralı faturalardaki imzaların kendisine ait olduğunu” şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmüştür. Davacı tarafından bildirilen tanık …’ün ” …’nin Türkiye distribütörü firmasında çalıştığı, kendi çalıştığı firmanın ürünlerinin sahtesinin satıldığını görümce durumu patronuna bildirdiği, normal bir müşteri gibi davalılara ait iş yerinden ürün satın aldığını, ürünün … isimli bir ürün olduğunu ürünlerin sahte olduğunu, kendi ürünlerinde Hoppe logosunun bulunduğunu” beyan ettiği görülmüştür.

Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, hükme esas alınan denetime elverişli bilirkişi raporları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Sr. Numaralı dosyası, tanık anlatımları, fatura örnekleri bir arada değerlendirildiğinde, davacı tarafından tecavüze konu olduğu iddia olunan …, … ve … seri numaralı fatura karşılığında davalı firmadan satın alınan ürün kodlarının … kodlu ürünler olduğu, davalı tanığının beyanlarının da bunu desteklediği, bilirkişilerce patent ihlali olduğu iddia edilen ürünlerin üzerinde herhangi bir marka logosu veya patent bilgisinin yer almadığı, ambalaj kutularının tasarımı, renkleri ve kutu üzerindeki ürün kodlarının farklı olduğuna dair tespitleri, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sr. Numaralı dosyasından verilen KYOK kararı dikkate alındığında patent haklarının ihlal edildiğini iddia eden davacının, dosyaya sunmuş olduğu tecavüz iddiasına konu ürünleri davalıdan aldığını ispatlayamadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :

Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,

1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin olarak yatırılan 3.108,11 TL’den hesap olunan 242,10 TL karar harcının düşülerek kalan 2.866,01 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen patent hakkına tecavüz talepleri yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan: 100,00 TL yargılama giderinin (posta gideri ) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2022
Kaynak: Yargıtay