ESAS NO : 2015/171
KARAR NO : 2021/201

DAVA : Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2015
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı 23.07.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalıya ait … sayılı patent belgesinin 551 Sayılı KHK uyarınca patentlenebilirlik kriterlerine haiz olmaması nedeniyle hükümsüz kılınması gerektiğini, dava konusu patentin patentlenebilirlik kriterlerine haiz olmadığını göstermek adına 10 adet (… ila … dokümanları olarak listelenmiştir) tekniğin bilinen durumuna ait dokümanının sunulduğunu, dava konusu patentin istemlerinin … karşısında yenilik şartına haiz olmadığını, bir an için yeni olduğu varsayılsa dahi bu durumda da istemlerin … dokümanı öğretilerini …,…, …, … veya … dokümanlarından herhangi biri ile birleştirdiğinde buluş basamağı niteliğine haiz olmadığını, bunların dışında …dokümanlarından herhangi biri ile…dokümanlarından birinin birleştirilmesinin dava konusu patentin lüm istemlerini aşikar kıldığını, … ila … olarak adlandırdığı ön âdeil patent dokümanını delil olarak göstermiş olup, dava konusu patentin istemlerinde açıklanan teknik bilgilerin bu delillerde var olduğunu, daha ayrıntılı olarak açıklamak gerekirse; kurutoz inhalatör (OPİ) cihazı, farmasötik kuru tozun İnhalasyon yoluna adapte edilmesi, tiyotropyum bromür, kuru tozun doz yatağı üzerinde birikmesi ve uzun süreli taşıma için adapte edilmesi, ve dozun alüminyum içeren yüksek bariyerli kapak ile nem geçirmez şekilde kapatılması özelliklerinin tamamının … no’lu referans belgede mevcut olduğu, ve dolayısıyla patentin yenilik içermediği, aynı şekilde …, … ve … sayılı dokümanların hava bıçağı cihazlar ile kuru tozun hava içerisinde dağılmasını açıklamasından dolayı bu dokümanların .. ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde patentin buluş basamağı da içermediği, bunun dışında … belgesinin alüminyuma ilişkin açıklamalar içerdiği, … dokümanlarının da … dokümanlarından herhangi biri ile birlikte değerlendirildiğinde buluş basamağını ortadan kaldırdığı, … sayılı benzer teknik özellikleri açıklayan bir başka Avrupa patenti için EPO’nun “tiyotropiyumun alüminyum içeren yüksek bariyerli kapak Kullanılarak nem geçirmez şekilde saklanması” hususunu patentlenemez bulduğu, diğer yandan dava konusu patentin istemlerinde geçen “uzun süreli taşıma için adapte edilir” şeklinde tanımlanmış özelliğin amaç ve hedef belirten bir açıklama olduğunu, bunun yenilik değerlendirmesi yapılırken dikkate alınamayacağını, bu ifadenin ne anlama geldiğini anlamak için tarifnameye bakılması gerektiğini iddia ederek davalıya ait … sayılı patentin, tüm istemlerinin yenilik buluş basamağına sahip olmadığının tespitine ve hükümsüzlüğüne ve iplaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, dünyanın başlıca ilaç şirketlerinden biri olduğunu insan ve hayvanı ilaçları için yüksek tedavi değeri olan yepyeni ürünlerin araştırma. Geliştirme, üretim ve pazarlamasına adadığını, dava konusu patentin EPC’ye göre tescil edilmiş bir Avrupa Patentinin Türkiye’deki validasyonu olduğunu, bu nedenle EPC hükümleri ve FPO’nun içtihadı ve hukuki metinlerinin işbu dava kapsamında uygulanabilir nitelikte olduğunu, patentin sisteminde, yeniliğin tek bir dokümanla incelendiğini, istem unsurlarına ulaşmak üzere farklı dokümanların birleştirilip yeniliğin incelenmesine izin verilmediğini, yenilik değerlendirilmesinde bir tek dokümanın farklı parçaları ve yapılanmalarının kombine edilmesine dahi müsaade edilmediğini, tiyotropyumun yüksek sıcaklık ve nem koşullarına karşı hassas bir madde olduğu, ayrıca çok düşük dozlarda kullanıldığı, bu sebeplerle stabilite sorunlarından muzdarip olan ve biyoyararlanımı düşük olan bir madde olduğu, sözkonusu sorunların çözümü için dava konusu patentte anlatılan buluşun yapıldığı, burada sunulan özel doz yatağı sayesinde aktif maddenin kademeli olarak etkin şekilde … edildiği, … dokümanının …’ya ait …’e yönelik inhalerleri açıkladığı, buradaki doz yataklarının (cepler), bir cepteki bütün ilacın tek seferde ağız parçasına verilmesi için, kapak tabakasını zemin tabakasından sıyırmaya uygun olduğu, cihazın mekanik tasarımının da tek seferde çekişe uygun şekilde tasarlandığı ve hiçbir şekilde ilacın … ve biyoyararlanımını arttırmak üzere özel olarak tiyotropyumun uzun süreli taşınmasına yönelik tasarlanmış bir … cihazını önermediği, uzun süreli taşımaya ilişkin tarilnamede verilen açıklamaların örnek niteliğinde olduğu ve koruma kapsamını sınırlandırıcı veya genişletici şekilde yorumlanamayacağı, bu nedenle patentin … referansına karşı farklı olduğu, …, … ve … dokümanlarında açıklanan hava-bıçağı cihazının da bir dozaj elemanı ile birlikte çalışmaya uygun olduğu ve buyapının teknik olarak … dokümanında açıklanan konvansiyonel blistere uygun olmadığı, yine …, … ve … dokümanlarında alüminyum içeren yüksek bariyerli ve nem geçirmez şekilde kapatıları bir kapağa atıf olmadığı, ilaveten …, …, … ve … dokümanlarının sırf alüminyum folyo açıklıyor diye buluş basamağı incelemesine dahil edilemeyeceğini, … dokümanında ise blisterlerin ilacın uzun süreli taşınması için adapte edildiğine ilişkin bir açıklamayı çıkarmak mümkün olmadığı gibi tiyotropyuma bir atıf da olmadığı, Davacının örnek olarak verdiği … sayılı patentin “…” (… ) özelliğini içermediğini, bunun teknikte oturmuş bir anlamı olduğu, sonuç olarak dava konusu patentin yenilik ve buluş basamağı içerdiğini iddia etmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekilinin cevaba cevaplarına ilişkin 25.04.2016 tarihli dilekçesinde özetle; Avrupa Patent Sözleşmesinin 138. Maddesi uyarınca; bir Avrupa patentinin hükümsüzlüğü davasında, hükümsüzlük davasının açıldığı ülke hukukunun uygulanacağını, dolayısıyla işbu Davada da Türk hukuku ve içtihatlarının uygulanmasının aşikar olduğu, … etkin maddesinin, alüminyum içeren yüksek bariyerli kapak kullanılarak nem geçirmez şekilde kapatılmasına ilişkin farklı bir patent daha bulunduğu, … sayılı bu patentin … patentinin Türkiye’de valide edilmesi ile geçerli olduğu, söz konusu patentin Avrupa Patent Ofisinin nihai kararı ile iptal olduğu, iptal edilen patentin dava konusu patent ile eşdeğer olmadığı, ancak buluş konusunun benzerliği Avrupa Patent Ofisinin görüşlerinin Dava konusu patentin hükümsüzlüğü konusunda önemli olduğunu belirtilerek davanın kabulü talep etmiştir.

Davalı vekili 27.05.2016 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu patentin esasen bir Avrupa patentine dayandığı (…) ve… validasyon yoluyla Türkiye’de ülkeselleştirildiğini, 551 sayılı KHK 4.Maddesinde hak sahibi için elverişli olması halinde uluslararası anlaşmaların ulusal hukukun önünde geldiği, davacı tarafın … Bi numaralı bir başka patentin itiraz/temyiz sürecinde EPO’nin tiyotropyum için kullanılan yüksek bariyerli alüminyum blisterlerin bazı önceki teknik belgeleri karşısında aşikar olduğuna karar verdiğini, bu nedenle Mevcut patent kapsamındaki alüminyumdan yapılan yüksek bariyerli kapağında aşikar olabileceğini iddia ettiği, ancak bu patentin dava konusu patent ile hiçbir alakası olmadığı, uzun süreli taşıma (…) ifadesinin teknik alanda uzman kişi için yerleşik bir anlamı olduğu, bu ifadenin konvansiyonel bir taşıma sistemi ile elde edilenden daha uzun süreli etki gösterme anlamına geldiği, teknik alanda uzman kişinin ölçülü doz inhalerler gibi geleneksel inhalerlerde cihazı aktive ettikten sonra ilacın hızlı ve ani şekilde inhale etmeye hazır hale getirildiğini bildiği, fakat mevcut buluşta önerilen uzun süreli taşıma ile bunun aksi bir durumun tanımlandığı, Patentlenebilirliğin değerlendirilmesi için sistematik bir yaklaşım /metodolojinin uygulanması ve … içtihadının dikkate alınması gerektiği, yenilik incelemesinde istemde yer alan unsurlara ulaşabilmek için önceki tekniğe ait birden fazla ayrık öğretinin bir araya getirilemeyeceği, bir istemdeki tüm unsurların aynı anda bir tek belgede bulunamıyorsa yeniliğin kabulünün gerektiği, buluş basamağında ise problem ve çözüm yaklaşımının Türkiye ve Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bir metodoloji olduğu, davacı tarafın atıfta bulunduğu ne …nolu patentte ne de mevcut patente karşı atıfta bulunulan diğer önceki teknik belgelerinde, ne uzun süreli taşıma ne de özel olarak uzun süreli taşımayı temin etmek üzere sunulan tipte bir alüminyum kapaktan bahsedilmediği, uzun süreli taşımanın(prolonged release) dilekçe ekinde yer alan (…) dokümanında açıklandığı teknik alanda uzman kişi açısından son derece açık ve oturmuş bir anlamı olduğu, bu anlamın; “Geciktirilmiş salım sistemleri ilacın uzatılmış bir süre ile yavaş salımını elde edebilen herhangi bir ilaç taşıma sistemini kapsamaktadır. Eğer sistem kanda ve hedef dokuda sabit ilaç seviyesini temin etmede başarılı ise kontrollü salım sistemi olarak addedilir(…). Eğer başarısızsa ve fakat geleneksel taşıma ile elde edilen etkinin süresini uzatıyorsa uzun süreli salım (prolonged release) sistemi olarak addedilir.” Olduğu, davacı tarafın “kademeli” ifadesinin istemlerde geçmediğini iddia ettiği, ancak mevcut buluşa göre sunulan tiyotropyum dozlarının uzun süreli biçimde taşındığından bu türlü uzun süreli bir eylemin kademeli taşımayı içereceği, dilekçeye ekli …dokümanında “geciktirilmiş salım dozaj formları, ilacın üründen uzun süreli dozlanmasını, muhtemelen dağıtılan toplam dozun yarısı kadar bir başlangıç miktarı veya yükleme dozunu sunma ve hemen akabinde ilacın geri kalanını istenen süre boyunca kademeli ve yeknesak biçimde salma ile sağlamaktadır” açıklamasının bulunduğu, bu nedenle uzun süreli salımın geleneksel taşıma sistemlerine kıyasla uzatılmış bir süreç boyunca etki sağladığı ve de bu taşıma sistemlerinin bilindik …l’lerden kolayca ayırt edilebilen kademeli taşımayı gerçekleştirdiğinin açık olduğu” beyanları ile davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.

Dava 551 Sayılı KHK kapsamında açılmış davalıya ait …nolu patentin hükümsüzlük talebine ilişkindir.

Dosyada tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi heyeti oluşturularak raporları alınmıştır.

Dosyaya sunulan 17.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Davaya konu olan … no’lu patentin yeni olduğu ve buluş basamağı taşıdığı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, sunulan 10.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … sayılı patentin 1 nolu bağımsız isteminin ve bu isteme bağımlı 2-4 bağımlı istemlerin veni olmadığı, yeni olarak kabul cdilse dahi buluş basamağı niteliğine sahip olmadığı, bu nedenle, patentin tüm istemlerinin hükümsüz kılınmasının gerektiği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, 08.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle”… dava konusu … numaralı patentin yeni olduğu ve buluş basamağı özelliği taşıdığı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.

KANAAT VE GEREKÇE

Dava: Davalıya ait … sayılı patentin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.

Türk Patent Enstitüsü Patent Daire Başkanlığından gelen … tarih … sayılı müzekkere cevabında dava konusu “…” buluş başlıklı patentin T.C. Türk Patent Enstitüsüne … numarası ile kayıtlı olduğu, bu patentin … numaralı Avrupa patentine dayandığı görülmüştür.

6769 sayılı SMK 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6769 sayılı SMK’ nun, 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin hükümlerinin uygulanması başlığını taşıyan geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat yükümlerine göre sonuçlandırılır… patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır.” hükmü gereğince hükümsüzlük değerlendirilmesi mülga 551 sayılı KHK doğrultusunda yapılmalıdır.

551 SAYILI PATENT HAKLARININ KORUNMASI HAKKINDA K.H.K

  1. maddesinde “Yeni tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur.”hükmü,
  2. maddesinde “Patent Verilemeyecek Konular ve Buluşlar”
    a-Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları
    b-Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar
    c-Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar, bilgisayar yazılımları
    d-Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller
    e-İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan, hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri.

Bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendindeki hüküm bu usullerin herhangi birinde kullanılan terkip ve maddeler ile bunların üretim usullerine uygulanmaz.

Bu maddenin birinci fıkrasında sayılanlar için münhasıran koruma talep edilmesi halinde patent verilmez.

Aşağıda belirtilen buluşlar patent verilerek korunmaz:

a-Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar.
b-Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri.”

  1. maddesinde “Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir.”
    Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur.
    Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dahildir.”
  2. maddesinde buluşa patent verilmesini engellemeyen açıklamalar ( Bir buluşa patent verilmesini etkileyecek nitelikte olmakla birlikte, başvuru tarihinden önceki oniki ay içinde veya rüçhan hakkı talep edilmiş ise rüçhan hakkı tarihinden önceki oniki ay içinde buluş sahibi tarafından açıklama yapılmış olması buluşa patent verilmesini etkilemez)
  3. maddesinde “Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.”
  4. maddesinde “Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.
  5. maddesinde ” Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup, başkalarına devri mümkündür.
    Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa, bunlara müştereken ait olur.
    Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir.
    Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi sabit oluncaya kadar, patent isteme hakkının sahibidir.”
  6. maddesinde “Patentin verilmesi işlemleri sırasında, patent isteme hakkının gerçek sahibi olduğunu, 11 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne göre, iddia eden kişi, başvuru sahibinin hak sahipliğine karşı, 129 uncu madde hükmüne göre, dava açabilir. Patent isteme hakkının başvuru sahibine ait olmadığı Enstitü nezdinde iddia edilemez. Dava sonucunda hak sahipliği iddiasının davacı lehine sonuçlanması halinde, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde, hak sahibi aşağıdaki hususlardan birinin yapılmasını talep edebilir:
    a-Gasbın söz konusu olduğu dava konusu önceki patent başvurusunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesini ve işlem görmesini isteyebilir.
    b-Aynı rüçhan hakkından yararlanarak aynı buluş için yeni bir patent başvurusu yapabilir. Bu başvuru ilk başvurunun tarihi itibariyle işlem görür. Bu durumda, gasbın söz konusu olduğu başvuru hükümsüz kalır.
    c-Gasbın söz konusu olduğu başvurunun red edilmesini talep edebilir.
    Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 45 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre yapılacak her yeni başvuru için uygulanır.
    Birinci fıkra hükmüne göre patent isteme hakkını belirlemek için açılan davanın sonuçlanmasına kadar başvuru, davacının rızası olmadan geri alınamaz. Davacının talebi red edilmişse başvurunun ilanından kararın kesinleşme tarihine kadar; talep kabul edilmişse kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç aylık bir süre ile patentin verilmesi işlemleri mahkeme tarafından ertelenir.”
  7. maddesinde “Patent başvurusu, sadece bir tek buluşu veya genel nitelikte bir ana buluş fikri etrafında gerçekleştirilmiş olan ve birbirlerine bu ana buluş fikri ile bağlı birden çok buluşu içerir.”hükmü, (Ana istem ve bağımlı istem)
  8. maddesinde “Tarifname buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman olan bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli yazılır.”
  9. maddesinde “Başvuru bir veya birden çok istemi içerir. İstem veya istemler buluşun korunması istenilen unsurlarını tanımlar. Her istem açık ve öz olmalıdır. İstem veya istemlerin dayanağı tarifnamedir. İstem veya istemler tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aşamaz.”
  10. maddesinde ” Patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir. İstem veya istemler tarifname ve resimler esas alınarak yorumlanır.
    İstem veya istemler, bir yandan patent başvurusu veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve diğer yandan üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde birlikte yorumlanır.” 129.maddesinde “Aşağıdaki hallerde patentin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir:
    a – Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. ila 10. maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse;
    b – Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse;
    c – Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45. madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12. maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse;
    d – Patent sahibinin, 11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse.
    Patent sahibinin,11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 . maddesi hükmü uygulanır,
    Hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bülümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerin iptali suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez.
    Kısmi hükümsüzlük sonucu, patent ile korunan buluşun iptal edilmeyen istem veya istemleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. ila 7. madde hükümlerine uygun olması halinde, patent bu kısım için geçerli kalır.” hükümleri mevcuttur.
    Somut olaya dönüldüğünde; Türk Patent Enstitüsünün … tarih … sayılı yazısı ekinde yer alan dokümanlardan bu patentin 4 isteminin olduğu, dava konusu patente ait istemlerin;
    “1-Kuru toz inhalatör cihazı (DPI) kullanılarak inhalasyon yoluyla uygulama için adapte edilen farmasötik kuru tozun bir dozu olup, özelliği, … bromürü veya bunun bir hidratını veya solvatını kapsaması olup, buradaki farmasötik kuru tozun dozu, doz yatağı üzerine birikir ve uzun süreli taşıma için adapte edilir ve doz, alüminyum içeren yüksek bariyerü kapak kullanılarak nem geçirmez şekilde kapatılır.
    2-İstem l’e göre doz olup, karakterize edici özelliği, doz uzun süreli taşıma için adapte edilen inhalatör cihaza sokulduğu ve inhalatör içinden emme tatbik edildiği zaman, dozun tozunun, hava bıçaklı cihaz aracılığıyla aerosol haline getirilmesi, böylelikle taşınan dozun kütle olarak çoğunluğunun, kullanıcı tarafından tek bir inhalasyon sırasında akciğerde birikmesidir.
    3-İstem 2’ye göre doz olup, karakterize edici özelliği, dozun biriken tozunun, kullanıcı tarafından tek bir İnhalasyon çabası içindeki periyotta kademeli olarak aeresol haline getirilmesidir.
    4-İstem l’e göre doz olup, karakterize edici özelliği, yardımcı maddelerin, doz içine dahil olmasıdır.” oldukları görülmüştür.
    Dava konusu uyuşmazlığın çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden mahkememize bilirkişi raporları alınmış,17.11.2016 Tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu’nda dava konusu patentin tiyotropyumun biyo yararlanımına ve istenen partikül dağılımı ile kullanımına katkı yapan bir özel düzenleme olduğu, sonuç olarak hükümsüzlüğü istenilen dava konusu … sayılı patentin yeni olduğu ve buluş basamağı taşıdığı tespit edilmiştir.
    İtirazlar üzerine mahkememizce yeniden heyet raporu alınmış, bu kez 10.11.2017 Tarihli İkinci Bilirkişi Kurulu Raporu’nda dava konusu patentin 1 nolu bağımsız isteminin ve bu isteme bağımlı 2-4 bağımlı istemlerinin yeni olmadığı yeni olarak kabul edilse dahi buluş basamağı niteliğine sahip olmadığı, patentin tüm istemlerinin hükümsüz kılınmasının gerektiği tespit edilmiştir.
    Alınan raporlar arasında ki çelişkinin giderilmesi bakımından, davalıya ait dava konusu patentin yenilik ve buluş basamağı taşıyıp taşımadığı hususlarına dair, 1 Farmosotik Kimya, 1 Farmosotik Teknoloji, 1 Patent Uzmanından oluşan yeni bir bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş, çelişkinin giderilmesi bakımından alınan 08/07/2020 tarihli raporda, davaya konu …numaralı patentin yeni olduğu ve buluş basamağı özelliği taşıdığı tespit edilmiştir.
    551 sayılı KHK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen çelişkileri giderir mahiyetteki 08/07/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: dava konusu patentin ….,… ve … dökümanları karşısında buluş özelliğini taşıdığı, …, …, …, … Dokümanlarında tarif edilen laminat alüminyum folyodan mamul blisterlerin nem geçirmez olup olmadığı yönünde bir ifadeye …, …, …, … dokümanlarında rastlanılamadığı, bu yönüyle …, …, …, … Dokümanları … dokümanıyla birlikte değerlendirilse dahi dava konusu patentin öğretilerini karşılamaktan uzak olduğu, dava konusu patent istemlerinin, …, …, …, … dokümanı karşısında … dokümanı ile kombine edilse dahi buluş basamağı özelliğini koruduğuna dair tespit ve değerlendirmeler karşısında ikinci bilirkişi raporundaki dava konusu patentin buluş basamağı niteliğine sahip olmadığına ilişkin değerlendirmeye itibar edilmemiş, bu nedenlerle davalıya ait … sayılı patentin hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM :


Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,

1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 27,70 TL’nin mahsubu ile kalan 31,60 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 18/05/2021

Kaynak: Yargıtay