ESAS NO : 2015/35 Esas
KARAR NO : 2020/210

DAVA : PATENT HÜKÜMSÜZLÜĞÜ


DAVA TARİHİ : 04/03/2015
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent Hükümsüzlüğü talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava konusu … sayılı patentin, Avrupa Patent Ofisi (EPO) nezdindeki … sayılı patentin validasyonu ile Türkiye’ye giriş yaptığını ve 21.04.2014 tarihinde Türk Patent Enstİtüsü’nde (TPE) nezdinde tescil edildiğini, davaya konu patentin buluş basamağı ve yenilik kriterlerini taşımadığını, yeni olmayan ve tekniğin bilinen durumunu aşmayan dava konusu patentin hükümsüz kılınması gerektiğini, … sayılı Avrupa patent başvurusunun, dava konusu patente en yakın ilişkili doküman olduğunu ve D1 belgesinin dava konusu patentin yenilik özelliğini ortadan kaldırdığını, davaya konu patentin buluş basamağı kriterini taşımadığını, buluş basamağı değerlendirmesinde patent mevzuatı ve EPO tarafından kabul gören yöntemin “Problem-çözüm” yöntemi olduğunu, bu yönteme göre değerlendirme yapıldığında dava konusu patentin buluş basamağı kriterine sahip olmadığını, en yakın doküman olarak … dokümanı dikkat alındığında, patent sahibinin EPO’nun tescil sürecinde sunduğu stabilite test sonuçlarının … dokümanına göre çözülmesi hedeflenen teknik problemin çözümü açısından, EPO içtihatlarına uygun bir karşılaştırma testi olmadığını, özellikle … ile … dokümanlarında yer alan bilgiler ışığında, dava konusu patentin tekniğinde uzman bir kişi tarafından ortaya konulacağının aşikar olduğunu, sonuç olarak dava konusu patentin buluş basamağı niteliğine sahip olmadığını, dava konusu patentin istem 1 ve 19’una bağlı alt istemlerinin hiçbirinin koruma kapsamına buluş basamağı niteliğini kazandırmadığını, dava konusu patentin tüm istemleri itibariyle hükümsüz kılınmasını ve dava konusu patentin devredilemeyeceğine ilişkin ihtiyati tedbir verilmesini talep ve dava etmiştir.


Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin ana hedefinin tüm hastaların yüksek kaliteli ve makul fiyatlı ilaçlara erişme imkanına sahip olması olan çok uluslu farmasötik ve biyoteknoloji şirketi olduğunu, misyonunun teknoloji ve inovasyonu kullanarak hastaların günlük ihtiyaçlarını karşılayan lider bir global sağlık şirketi olmak olduğunu, davalının Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) kapsamında verilen … sayılı patentin validasyonunun TPE nezdinde yapıldığını ve … sayı ile tescil edildiğini, dava konusu patente, EPC 99. md. kapsamında itiraz edildiğini, itiraz prosedürünün henüz tamamlanmadığını, itiraz ile ilgili sözlü duruşmanın 8-9 Mart 2016 tarihinde yapılacağını, bu tarihten kısa süre sonra ilk derece kararının verilmesinin beklendiğini, yani Avrupa Patentlerinde patent belgesinin verilmesinden sonra itiraz prosedürünün (post-grant opposition) söz konusu olduğunu, EPC’nin 101(3) md. uyarınca, itiraz işlemleri esnasında patent sahibinin yaptığı değişiklikleri dikkate alarak, patentin değiştirilmiş haliyle devam ettirilmesine karar verilebileceğini, yani bir Avrupa patentine, patentin verildiğine ilişkin yayından sonra itiraz edilmişse, patent sahibinin istemlerde değişiklik yapabileceğini, Avrupa Patent Sözleşmesi’nin Türkiye’de Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik’in 14. maddesi uyarınca, itiraz sonucu değişen şekliyle verilen Avrupa Patentleri için, bu Yönetmeliğin 11. maddesinin uygulanacağını, yani itiraz üzerine değişen patentin değişen şekli ile Türkiye’de de yeniden yayınlanacağını, EPO nezdindeki itiraz sürecinin mutlak suretle bekletici mesele yapılması gerektiğini, EPC’nin 138(3). md.si uyarınca, davalının davaya konu patentinin istemlerinde değişiklik yapma hakkının olduğunu, davacının, davaya konu patentin yeni olmadığına ve tekniğin bilinen durumunu aşmadığına dair iddialarının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, … dokümanında azelastin veya bunun farmasötik açıdan kabul edilebilir bir tuzunu ve mometazon veya bunun farmasötik açıdan kabul edilebilir bir esterini içeren bir farmasötik formülasyona ilişkin net bir açıklama bulunmadığını, davacının teknikte uzman kişinin triamsinolon asetonidi mometazon veya bunun farmasötik açıdan kabul edilebilir bir esteri ile değiştireceğini varsaydığını, bunun doğru olmadığını, dava konusu patentin isteminde tanımlanan formülasyonun, … dokümanında açıklanan iki listeden yapılan bir seçim olduğunu, dava konusu patentin istemindeki kombinasyonun, D1 dokümanında spesifik olarak açıklanmadığını, bu nedenle 1 nolu istemin … karşısında yeni olduğunu, 1 ve 19 nolu istemlere bağlı olmaları mucibince, 2 ila 18 nolu istemlerle 20 ve 21 nolu istemlerin de yeni olduğunu, tekniğin bilinen durumuna ait …, …, … ila … dokümanlarından hiçbirinde teknikte uzman kişiyi teknik bir avantaj beklentisiyle, dava konusu patentte iddia edilen buluşa yönlendiren hiçbir öneri ya da öğreti bulunmadığını, bu dokümanların hiçbirinin mometazon (veya bunun esteri) ile azelastinin birleştirilmesine dair herhangi bir motivasyon sağlamadığını, zira iddia edilen kombinasyonun diğer kombinasyonlardan daha stabil olacağına dair herhangi bir emare söz konusu olmadığını, azelastin ve mometazon kombinasyonun Dl’deki örnek 3 ve azelastin ve budesonid ile karşılaştırmalı incelemesinin azelastin ve mometazon kombinasyonunun beklenmedik bir kararlılığı olduğunu gösterdiğini, …’de açıklanan Azelastin hidroklorür (…®) ve …’de açıklanan mometazon furoat monohidratın (Nasonex®) rinit tedavisi için piyasada ayrı olarak satılmasından ötürü ayrı olarak (monoterapi) ve tek başına uygulandığında, bunun da iki ilacın kombinasyonun işe yarayacağına dair bir emare sunmadığını, klinik fayda, hasta güvenliği, uyumluluk, kararlılık veya bileşiklerin nazal veya oküler uygulama için yararlı olup olmayacağı gibi bir ilacın diğer ilaçla birleştirilmesini etkileyebilecek bir dizi etmenin söz konusu olduğundan teknikte uzman kişinin alelade bir biçimde iki ilacı birleştirmeyeceğini, bu nedenle … ilebirlikte ele alındığında … ve … dokümanlarından, yardımcı maddelerin mevcut patentteki kombine formülasyonla işe yarayıp yaramayacağı bir yana, bir antihistamin ve bir kortikosteroid kombinasyonunun steroid monoterapisi için kararlı ve etkili olacağının doğrudan doğruya aşikar olmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen 15/12/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Yapılan inceleme neticesinde dava konusu … patentinin yeni olduğu, hiçbir isteminin buluş basamağına sahip olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.


Bilirkişiler …, …ve … tarafından düzenlenen 26/02/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … sayılı dava konusu patentle ilgili olarak değiştirilmiş istemlerin tümünün (1 ila 20 sayılı istemlerin) yeni olduğu fakat söz konusu istemlerin buluş basamağına sahip olmadığı, bu nedenle patentin tüm istemlerinin hükümsüzlük koşulunun oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :

Dava: … tescil nolu patentin hükümsüzlük istemine ilişkindir.
6769 sayılı SMK 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6769 sayılı SMK nın, 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin hükümlerinin uygulanması başlığını taşıyan geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat yükümlerine göre sonuçlandırılır… patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır.” hükmü gereğince dava konusu patent başvurusu 2003 yılında yapıldığından, hükümsüzlük değerlendirilmesi mülga 551 sayılı KHK ve 551 sayılı KHK Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik doğrultusunda yapılmalıdır.


551 Sayılı PATENT HAKLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME’ye göre;

  1. Madde “Yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur.”

Yenilik

  1. Madde “Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir. Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur.

Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dahildir.”

Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması

  1. Madde ” Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.”

Sanayiye Uygulanabilir Olma

  1. Madde ” Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.”

Hükümsüzlük Halleri

  1. madde “Aşağıdaki hallerde patentin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir:
    a – Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. ila 10. maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse;
    b – Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse;
    c – Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45. madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12. maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse;
    d – Patent sahibinin, 11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse.

Patent sahibinin. 11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 . maddesi hükmü uygulanır,
Hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bülümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerin iptali suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez.


Kısmi hükümsüzlük sonucu, patent ile korunan buluşun iptal edilmeyen istem veya istemleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. İla 7. madde hükümlerine uygun olması halinde, patent, bu kısım için geçerli kalır.” hükümleri mevcuttur.


Dava konusu patent, EPO tarafından EPC’ye göre verilmiş ve Avrupa Patenti Fasikülünün Türkçe çevirisinin sunulması neticesinde Türkiye’de verilen bir ulusal patent olarak kabul edilmiştir. Avrupa patentlerinin hükümsüzlük nedenlerinin düzenlendiği EPC’nin 138. maddesinde bir Avrupa patentinin hangi şartlarda hükümsüzlük kılınacağı açıkça düzenlenmiştir. Dolayısıyla, EPC’nin 138. maddesi uyarınca Avrupa patentlerinin hükümsüzlük şartlarının değerlendirilmesinde 551 sayılı KHK değil EPC hükümleri dikkate alınmalıdır.


Dava konusu … sayılı patentin dayanağı ve başvuru tarihi olan 13/06/2003 … nolu EP patenti, sözleşmenin yürürlüğe girdiği 13/12/2007 tarihinde işlemleri devam eden ve patentin verildiğine ilişkin kararın henüz verilmemiş olduğu başvuruya dayanmaktadır. Bu göre EPO İdari Konseyinin kararı uyarınca dava konusu … sayılı patent belgesinin hükümsüzlüğünün değerlendirilmesinde … metninin 53, 54/3-4 ve 5. ve 138. maddesi hükümleri uygulanacaktır.


Davalı vekili EPO’daki itiraz ve temyiz sürecinin bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. EPC, Avrupa patent başvurularının tescil işlemlerinin ne şekilde sonuçlandırılacağına ilişkin hükümleri düzenlemektedir, ancak tescil edilen patentlerin üye ülkelerdeki yargısal uygulamasını üye ülkelerin ulusal yargılamasına bırakılmaktadır. Mevcut patent sisteminde, bir Avrupa patentinin geçerliliği hem EPO nezdinde hem de üye ülkelerin ulusal mahkemelerinde es zamanlı olarak değerlendirilebilmektedir. Bu uygulama sonucunda, EPO ile ulusal mahkemelerin verdikleri kararlar arasında tutarsızlık olması riski kaçınılmazdır. EPC 2000’de yeni eklenen 105a, 105b ve 105c maddeleri Avrupa patentlerinin iptali ve sınırlandırılmasına ilişkin yasal düzenleme getirmektedir, bu düzenlemeler EPC 2000’nin yürürlüğe girdiği 13/12/2007 tarihinden önce tescil edilmiş olan ve daha sonra tescil edilecek olan patentler için geçerlidir. Bu sisteme göre EPO tarafından bir Avrupa patentinin geçersizliğine karar verilmesi durumunda, bu karar Avrupa patentinin geçerli olduğu bütün ulusal mahkemeler bakımından bağlayıcı olacaktır. EPO nezdindeki itiraz/temyiz sürecinin bekletici mesele yapılması konusunda, EPC de üye ülkeleri bağlayıcı herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
… sayılı Avrupa patentinin itiraz prosedürü sonucunda, itiraz kurulununun 20/04/2016 tarihinde patentin iptaline karar verdiği, ancak patent sahibinin 30/08/2016 tarihli temyiz talebi üzerine temyiz sürecinin devam ettiği, patentin hangi istemler itibariyle geçerli olacağı hususunda EPO tarafından nihai kararın verilmediği anlaşılmış, ancak EPO sürecinin uzun süreceği kanaati ile 09/05/2017 tarihli duruşmada dava konusu patent için EPO ‘ya yapılan itirazın bekletici mesele yapılmasına ilişkin ara kararından vazgeçilmiştir.


Yenilik değerlendirilmesi yapılırken, patentin istemleri dikkate alınır zira patent başvurusunun kapsamını belirleyen istemlerdir. Tarifname, özet ve resimler istemlerin yorumlanmasında dikkate alınır. Dava konusu patent belgesinin yeniliğinin değerlendirilmesinde, söz konusu patent belgesinin istemlerinde korunan buluşun, başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanıp açıklanmadığının değerlendirilmesi gerekir. Yenilik değerlendirilmesi yapılırken patent istemlerinde korunması talep edilen teknik unsurlar tanımlanır, istemlerde tanımlanan bu teknik unsurlardan, tekniğin bilinen durumuna dahil olan ortak unsurlar tanımlanır. Tekniğin bilinen durumunda tanımlanan unsurlar ile istemlerde tanımlanan teknik unsurlar aynı ise söz konusu istem yeni değildir.


Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı (buluş basamağı olduğu) kabul edilir. Diğer bir ifade ile, teknik alandaki uzman kişi, patentin başvuru tarihi ya da varsa rüçhan tarihindeki tekniğin bilinen durumuna dahil açıklamalardan, istemlerde tanımlanan buluşu ortaya çıkarıyorsa, patent başvurusuna buluş aşikardır.


Yukarıdaki açıklamalar ve Mahkememizce itibar edilen 26/02/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: … sayılı dava konusu patentle ilgili olarak değiştirilmiş istemlerin tümünün (1 ila 20 sayılı istemlerin) yeni olduğu, fakat söz konusu istemlerin buluş basamağına sahip olmadığı, bu nedenle patentin tüm istemlerinin hükümsüzlük koşulunun oluştuğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:

1-DAVANIN KABULÜNE,
2-… sayılı patentin tüm istemleri itibarı ile HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmesine,
4-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 26,70 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yaptığı 27,70 TL başvuru harcı, 27,70 peşin harç , 573 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 7.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.128,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/10/2020

Kaynak ; Yargıtay