“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13.06.2019 tarih ve 2018/307 E. – 2019/279 K. sayılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2020/1259 E. – 2020/864 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı, kendisine ait 2013/06901 sayılı incelemesiz patent belgesi için 2016 yılında 2015 yılına ait yıllık ücret ödemesinin yapılmadığının bildirildiğini, ödeme yaptığı konusunda emin olmasına rağmen ödeme dekontunu ibraz edemediğinden patent hakları konusunda bir sorun yaşamamak adına, yapılan tebligattan hemen sonra 14/06/2016 tarihinde mücbir sebep itirazında bulunduğunu ve yine 2015 yılı için 2016 yılında cezalı olarak ödeme yaptığını, davalı kurumun 07/04/2018 tarihinde tarafına mücbir sebep itirazının reddedildiği yönünde bildirimde bulunduğunu, mücbir sebebin reddi işlemi için idari yargıda açtığı davanın görev yönünden reddedilmesi üzerine bu davayı açtığını ileri sürerek, 2013/06901 sayılı incelemesiz patent belgesinin tüm haklarının tarafına aynı şekilde iade edilmesini ve mücbir sebebin reddi kararın iptal edilmesini, ilgili patentinin tekrar aktif olarak yayınlanmasını ve yapılacak tüm resmi işlemler için geçerliliğinin korunmasını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacının yapmış olduğu mücbir sebep itirazının reddine yönelik karara karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunda görüşülmesi için yeniden talepte bulunması gerekirken böyle bir itirazda bulunmadığını, davalı kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait patentin 2015 yılı sicil kayıt işlemi ücretinin vade tarihinde ve vadeyi takip eden altı aylık ek süre içinde ödenmemesi nedeniyle patent hakkının sona erdiği, hakkın sona erdiğine ilişkin ilanın 21/01/2016 tarihli Resmi Patent Bülteninde yapıldığı, patent sahibi davacı tarafından 14/06/2016 tarihli dilekçe ve ekleri ile mücbir sebep talebinde bulunulduğu, söz konusu mücbir sebep talebinde ileri sürülen nedenlerin, ispat belgeleri ile birlikte incelenmesi sonucunda mücbir sebebin kabul edilmediği ve bu durumun 27/03/2018 tarihli yazı ile bildirildiği, patent sahibi davacı tarafından Kurumca verilen Patent Dairesi kararına karşı bir itirazda veya bu kararın Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunda görüşülmesi için bir talepte bulunulmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.


Karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.


Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacı patent sahibi tarafından davalı Kurum Patent Dairesi kararına karşı bir itirazda veya bu kararın Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunda görüşülmesi için bir talepte bulunulmadığı, bu durum karşısında mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.


Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ancak YİDK kararlarına karşı iptal davası açılabilecek olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay