“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen ….2010 tarih ve 2009/109-2010/313 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:


Davacı vekili, müvekkilinin 2007/42895 nolu “dalan d’olive” ibareli başvurusu üzerine davalı şirketin 2007/03625 nolu “doliva” ibareli markasını dayanak göstererek itiraz etmesi nedeniyle Markalar Dairesi Başkanlığı’nca “Parfümeri:kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler, sabunlar, tıbbi amaçlı ve koku giderici olanlar da dahil kişisel kullanım için sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, terlemeye karşı sabunların” emtia listesinden çıkarıldığını, 

Markalar Dairesi kararına karşı yaptıkları itirazın … …’nın 2009-M-314 no’lu kararı ile reddedildiğini, oysa 556 sayılı KHK’nın …. maddesi (b) bendi kapsamında “bütünsel” benzerliğin dikkate alınması ve iltibas ihtimalinin bulunması gerektiğini, “dalan dolive” ile “doliva” markalarının birbirine benzemediğini, “dalan” ibaresinin müvekkil markasında esaslı unsur olduğunu ve dalan” markasının tanınmış marka olduğunu, karşı taraf markasında d harfinden sonra zeytin resmi ile markanın farklılaştırılmış olduğunu bu suretle markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını, müvekkiline ait “olive” ibaresini içeren pek çok marka bulunduğunu ileri sürerek, … … kararının iptalini talep ve dava etmiştir.


Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.


Davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait “dalan d’Olive” ibareli 2007/42895 kod nolu başvurunun 03. sınıfta tescil edilmek istendiği, davalı şirkete ait 2007/03625 kod nolu “Doliva+şekil” ibareli markanın 03, 29, 30. sınıftaki mal ve hizmetler için tescilli olduğu, dava konusu markadan çıkartılan emtialar ile davalı markasındaki emtialar “kişisel kullanım amaçlı koku vericiler” hariç birbirinin aynısı olduğu, “Kişisel kullanım amaçlı koku vericilerin” de “kozmetik ürünler ve parfümeri” içinde yer alabilecek kadar benzer sınıflarda yer aldığı, davacı marka başvurusundan çıkartılan emtialar ile davalı markasının kapsadığı emtiaların tamamının aynı/aynı tür ve benzer olduğu,

davacının başvurusunda “dalan” ibaresinin küçük puntolarla ve küçük harflerle yazıldığı, marka bir bütün olarak incelendiğinde “d’Olive” ibaresinin ön plana çıkartılarak kullanıldığı, “dalan” ibaresinin geri planda kaldığı, davacı markasının esaslı unsurunun “dolive” ibaresi olduğu, davalı markasında “Olive” yani “zeytin” anlamına gelen kelimenin davacınınkinden farklı olarak “oliva” olarak bulunduğu, “Doliva” markası ile davacı başvurusu karşılaştırıldığında davalı markasının gerek kullanılan zeytin tasarımı ile gerekse markadaki “D” ve “a” ibaresi ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde markanın ayırt ediciliğinin bulunduğu,

davalının tescilli markası olan “doliva” markası ile davacının “d’olive” markası ile aynı raflarda karşılaşan bir tüketicinin her iki işletmeyi ve emtiayı karıştıracağı, her iki işaretin birbirine iltibas yaratacak derecede benzediği, davalının “Doliva” markasının varlığını bilen ortalama kozmetik ve sabun alıcılarının davacıya ait “dalan d’Olive” markalı ürününü gördüklerinde Doliva ve d’Olive arasındaki küçük farkı fark etmeyip bildikleri doliva’nın Dalan jenerik markasına sahip olan firma tarafından üretilmekte olan bir ürün olduğunu düşünebilecekleri, 556 sayılı KHK’nın …/…-b maddesi şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ….04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay

İlgili gönderiler