“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 24.06.2020 tarih ve 2019/750 E. – 2020/531 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirketin “KORFLORA” isimli bitki koruma ürününü piyasaya sunduğunu, davalı şirketin davacı ürününün kendileri adına tescilli … sayı ile tescilli patente tecavüz oluşturduğunu ileri sürmüş ise de, müvekkiline ait ürünün davalı adına tescilli patente tecavüzünün olmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli … sayılı patente müvekkilinin tecavüzünün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.


Birleşen davada davacı vekili; davalı adına … sayı ile tescilli patentin yenilik, buluş ve sanayiye uygulanabilirlik vasıflarını taşımadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Asıl ve birleşen davada davalı vekili; müvekkili adına tescilli patentin tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan bir buluş niteliğini taşıdığını, yenilik unsuruna sahip olduğu gibi sanayiye de uygulanabilir nitelikte bulunduğunu, dolayısıyla hükümsüzlüğe ilişkin davanın yerinde olmadığını ve davacı tarafından piyasaya sunulan ürünün de müvekkilinin patent tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu savunarak asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Bölge Adliye Mahkemesince, Dairemizin bozma ilamı uyarınca birleşen dava dosyası yönünden yapılan yargılama sonucunda; 30.04.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda, dava konusu patentin başvuru tarihinden önce pazara sunulan Mustang ürününe ilişkin bilgilerin, tekniğin bilinen durumuna dahil olan ve buluşa en yakın doküman olarak değerlendirildiği ve ayrıca … patent dokümanı incelendiğinde, herbisit formülasyonlarda oleyil amin maddesinin kullanılabileceğinin görüldüğü, teknik alanda uzman kişi tarafından mevcut teknikte oleyil amin maddesinin herbisit formülasyonlarda kullanıldığının bilindiği, bu durumda teknik alanda uzman kişinin, oleyil amin maddesinin herbisit bileşimlerde kullanımını bildiğinden, etoksile propoksile oleyil amin kullanımına ulaşmasının aşikar olacağı, teknikte en yakın doküman Mustang formülasyonu ve … dokümanı bir arada düşünüldüğünde, dava konusu patentin buluş basamağına sahip olmadığının mütalaa edildiği anlaşılmış olup, bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden birleşen davaya konu davalı patentinin ancak dosyada mevcut 30.04.2020 tarihli ek bilirkişi raporundan, davalı patentine konu buluş ile başvuru tarihinde tekniğin bilinen durumunun aşıldığından söz edilemeyeceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle birleşen davanın kabulü ile davalı şirket adına tescilli 2009 09405 B nolu patentin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, asıl davaya yönelik temyiz itirazları Yargıtay tarafındna reddedildiğinden önceki kararda olduğu gibi asıl davanın kabulüne davacı şirket tarafından KORFLORA markası altında satışa sunulan herbisit ürününün davalı şirket adına tescilli 2009 09405 B sayılı patentten doğan haklara tecavüz oluşturmadığının tespitine karar verilmiştir.


Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 9,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davalıdan alınmasına, 29/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay