T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I

DOSYA NO: 2020/1116
KARAR NO: 2022/864

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

TARİHİ: 24/05/2018
NUMARASI: 2014/79 E. – 2018/230 K.

DAVANIN KONUSU: Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/05/2022

Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:


Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların kenarlarının dikilmesi için metod ve cihaz başlığı ile tescilli patentin sahibi olduklarını, ancak bu patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma kriterlerini taşmaması ve buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlilikte açık ve tam olarak tanımlanmamış olması, patent konusunun yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıkmış olması sebepleri ile hükümsüzlüğüne, dayanak Avrupa Patentleri sebebi ile yenilik unsuru bulunmadığı gerekçeleri ile … nolu patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstemlerinin ayrıntılı olarak incelendiğinde davacı tarafından ileri sürülen mevcut tekniğin bilinen durumu karşısında yeni olduğunu, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince; “Toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları, sunulu teknik dokümanlar, bilirkişi heyetlerinin kök ve ek raporları, taraflarca hazırlama ilkesine göre hazırlanan tüm deliller bir arada incelendiğinde; Davaya konu patent belgesinin 1-11 nolu istemlerin buluş basamağı niteliği taşımadığı, 12-19 nolu istemlerin buluş basamağı niteliğini taşıdığı, patent belgesi 19 istemden oluştuğu, bu istemlerden 1-10 nolu istemlerin buluşu tarif eden ana istemler olduğu, diğerlerinin ise ana isteme bağlı yazılan bağımlı istemler olduğu, yerleşik 11.Hukuk Dairesinin içtihatlarına göre bağımsız istemlerin hükümsüzlüğüne karar verildiği takdirde bağımlı istemlerinde otomatik bir şekilde hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğinden hareket ile; ana istemler buluş basamağına haiz olmadığından patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, patentin hükümsüzlüğüne” karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Yerel Mahkeme’nin, tarafları ve konusu aynı İtalyan Mahkemesinde görülen dava sonucu verilen hükmü “ülkesellik” ilkesini gerekçe göstererek nazara alınmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dikişsiz örme teknolojisini geliştiren böylece çorap gibi, biçimiyle bir boruyu andıran bir ürünün, dairesel makinede tamamlandıktan sonra kenarlarının birleştirilip dikilmesi aşamasındaki zorlukların üstesinden gelerek çorap üretimine yeni bir anlayış kazandıran Müvekkili Şirketler’in, Paris Sözleşmesi’nde ve mülga 556 Sayılı KHK’de tanımlanan herkesçe bilinen marka sıfatını haiz olduklarını, Müvekkili Şirket tarafından patenti alınan ve davacı ile İtalya mahkemelerinde görülen hukuki ihtilaf neticesinde davacı şirketin aleyhine patent ihlalinin varlığına kanaat getirilen işbu patent, ülkesellik ilkesinin istisnalarından biri olan “tanınmış markaya sağlanan koruma” kapsamında olduğunu, bu sebeple, Müvekkili Şirketlere ait olan dava konusu fikri mülkün korunmasında ülkesellik ilkesi uygulanamayacağını, – … sayılı patent belgesi ile korunmakta olan buluşun, patent verilebilirlik şartlarını karşılamakta olup işbu patent ile korunan buluş ile Davacı tarafın iddialarına konu olan ABD menşeli patentlerle korunan buluşlar arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, uyuşmazlığın, dava konusu … no ile tescilli patent belgesi ile korunan buluşun mahiyeti üzerinde toplandığını, tekniğin bilinen durumunun aşılıp aşılmadığının değerlendirilmesinde yeni bir farklılığın ve üstünlüğün meydana gelip somut bir yarar sağlandığı kriterinin ele alınması gerektiğini, patent belgesi ile koruma altına alınan buluş ile çorap üretiminin parmak uçları ve topuk kısımlarından birleştirilmesi aşamasında yüz yüze gelinen zorlukların üstesinden gelindiğini, … sayılı patent belgesinde söz konusu buluşa ilişkin yöntemin açıklandığı bağımsız 1. istemin “A)Ürünün bir örme bölümünde (T) örülmesini, örülmüş olan son sıranın ilmiklerinin, söz konusu bölme (T) ile bir kancalı bölme (R) arasında yer alan hareket ettirilebilir bir ilk birim üzerinde yer alan ilmik-çıkarma araçları ile çıkarılması, B) ilk yarı-sıranın ilmiklerinin, son olarak örülmüş olan sırayı birinci ve ikinci yan-sıralara bölen bir eksen etrafında 180 derece döndürülerek böylece tersine çevrilmiş olan ilmikleri, diğer yan-sıraların ilmiklerine uygun olarak sergilemeyi, C)birinci ve ikinci yan-sıraların bir şekilde ortaya serilmiş ilmiklerini kancalara geçirmeyi kapsayan ve D)son olarak örülmüş olan sıranın ilmiklerinin çıkarılması aşamasından sonra en az bir yarı-sıranın ilmiklerinin yukarıda bahsedilen çıkarma işlemini işleten araçların dışındaki araçlara aktarılması ve E)bu transfer araçlarının söz konusu ters çevirme aşaması esnasında en az bir yarı-sıranın ilmiklerini taşıması ile karakterize edilen, boru şeklinde görülmüş bir ürünün (C) kenarlarının dikilmesi için bir işlem metodu” A, B ve C başlıklarında buluş öncesi tekniğe ait özellikler tanımlanmış, D başlığında ise buluş ile meydana gelen “Yeni” durumun açıklanmış olduğunu, -Davacı tarafın dava konusu patenti ile … nolu ABD patentinin korumuş olduğu buluşların aynı olduğu, bu vesileyle … sayılı patent belgesinin hükümsüz olması gerektiğine yönelik iddialarının ise, … nolu patent ile korunan buluşun konusu ile … nolu patent ile korunan buluşun konularının farklı olduğunu, … nolu patentin, örülmüş olan ürünün bir transfer cihazına aktarılması ile ilgili olup, dava konusu patentten farklı olarak bu patent belgesinde kancalarla birleştirme –çorabın açık olan uçlarının, parmak ucu kısmının, dikilmesi- işlemi ve ilgili cihazlarıyla –kancalara geçirme makinesi vb.- ilgili herhangi bir husus yer almadığını, … sayılı patent belgesinin 66 ve 66a sayılı kısımları (yarı-sıra ilmiğini tersine çevirecek olan kısımlar) ile söz konusu yarı-sıra ilmiklerini taşıyacak olan kancalı uçlarının [ looping points (P) ] aynı parça üzerinde, yani transfer halkası (R) üzerinde bulunduğunu ve birbirinden ayrılma durumlarının bahis konusu olmadığını, dolayısıyla da D referanslı yöntem adımında da vurgulandığı gibi “bir yarı-sıra ilmiklerinin, çıkarma işlemini işleten aracın –transfer halkasının- dışındaki bir araca aktarılması” durumunun söz konusu olmaması vesilesiyle ABD menşeli patent belgesiyle korunan buluş ile dava konusu patent belgesiyle korunan buluşun birbirinden farklı olduğunu, -Müvekkil Şirketlerin sahip olduğu … sayılı patentin, Ankara Patent Ofisi Patent Mühendisleri tarafınca hazırlanan dosyada mübrez karşılaştırmalı raporla da sabit olduğu üzere “Yeni” olduğunu, patentin gerekli incelemeler neticesinde tescil edildiğini, en nihayetinde söz konusu patent belgesi ile korunan buluşa ilişkin Avrupa Birliği’nde ve ABD’de yer alan yetkili patent ofisleri tarafından da incelemeli olarak patent belgesi verildiğini bu sebeple kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğü ilişkindir. 551 Sayılı KHK’nın 60. ve 61. madde hükümlerinde öngörülen prosedür sonunda, TPE tarafından incelemesiz verilen patentin, sahibi yada 3. kişiler tarafından inceleme talebinde bulunulması üzerine, 62. madde hükmünde düzenlenen incelemeli patent verilmesi prosedürü başlatılır ve inceleme sonunda koşulları oluşmuşsa incelemeli patent verilir. Yine anılan 551 Sayılı KHK’nın 129. maddesinde patentin hükümsüzlüğü düzenlenmiş olup, bir patent başvuru prosedürü devam ettiği sürece tescil süreci tamamlanmadan tescilin hükümsüzlüğüne karar verilmesi olanaklı değildir.

Dava konusu patentin verilme prosedürünün 551 Sayılı KHK hükümleri çerçevesinde yenilik ve buluş basamağı koşullarına sahip olup olmadığına ilişkin araştırmanın aynı 551 Sayılı KHK’nın 57/3. maddesi çerçevesinde TPE tarafından belirlenecek milletlerarası niteliği tanınmış bir araştırma kurumunca yapılması ülkesellik prensibinin ihlali olarak görülemez. Ancak dosyada yer alan kararın bir Mahkeme kararı olduğu, milletlerarası niteliği tanınmış bir araştırma kurumunca verilmiş bir karar olmadığı, bu bağlamda, mahkemece ülkesellik prensibinin dikkate alınmasında aykırılık görülmemiştir.

Ayrıca tanınmışlık kriterinin markalar için geçerli olduğu, patent konusunda tanınmışlık kriterine ilişkin hususlara göre değerlendirme yapılamayacağı bu konudaki istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. … sayılı patentin yeni olduğu ve buluş basamağına sahip olduğuna ilişkin kriterine yönelik yapılan istinaf istemine ilişkin incelemede, patent hukukunda yenilik patente konusunun KHK’nın 5. ve 10. maddelerinde belirtilen patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edildiğinde söz konusu olup, KHK 129 1.A maddesine göre yeni tekniğin bilinen durumunu aşmayan ve sanayiye uygulanamadığı ispat edilen patentler hükümsüz kılınır. Yenilik kararnamenin 7/1. maddesinde tekniğin bilinen durumuna dahil olmama şeklinde tanımlanmaktadır. Tekniğin bilinen durumu bir diğer hükümde ise patent başvurusundan önce buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinden toplumca erişilebilecek şekilde yazılı sözlü kullanım veya başka tarzda açıklanan bilgilerden oluşacağı ifade edilmektedir. Bu bakımdan yenilik mutlak yeniliği öngörmektedir. Hükümsüzlük konusunda yapılacak yenilik araştırmasında açıklama ve kullanım yönünden dünya çapında yenilik aranacaktır. Bir patentin hükümsüzlüğüne karar verebilmek için o patentin koruma kapsamının belirlenmesi gerekecektir. Bu patent ve FM hukukunda istemlere göre yapılacaktır. Bir patent başvurusu bir veya birden fazla istemi ihtiva etmelidir. Eğer bir başvuruda birden fazla istem söz konusu ise bu istemler bağımsız ve bağımlı istemler olabilir. Bağımsız istem ise bir buluşun bütün esaslı özelliklerinin yer aldığı ve daha önceki istemlere atıfta bulunmayan istemdir. Bağımlı istemlerde ise bağlı olunan istemin tüm özellikleri ile bağımsız isteme atıf yapılarak korunmak istenen diğer özelliklerin ifade edildiği istemlerdir. 551 Sayılı KHK’nın 9. maddesine göre buluş ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir. Buna göre tekniğin bilinen durumunun aşılması için buluşun teknik alanda uzman kişi için aşikar olmaması gerekmektedir. Alınan bilirkişi raporlarında dosyaya sunulan belge, dokümanlar ile dava konusu edilen patentin usulünce karşılaştırılması yoluna gidilmiş, buna göre rapor tanzim etmişlerdir. Bilirkişi raporunda da tespit edildiği gibi, dava konusu patent belgesine ait tarifname ve istemler incelendiğinde 551 Sayılı KHK’nın 129. maddesi 1 fıkrası B bendine göre buluşun ilgili olduğu teknik sahada bir uzmanın buluşu uygulamaya koyabilecek şekilde yeterli açık ve anlaşılır bir şekilde tarifname de ve istemlerde ifade edildiğine kanaat getirilmiştir. Ana istemin buluş basamağı özelliğine sahip olmadığı alınan tüm raporlarda belirtilmiştir. Patentin buluş basamağı (tekniğin bilinen durumunu aşma) özelliğine sahip olmadığından hükümsüz kılınması gerektiği belirtildiği, Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik olmadığı sonuç olarak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/05/2018 tarih ve 2014/79 E., 2018/230 K. sayılı kararına karşı davalılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 71,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,90 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalılar tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/05/2022

Kaynak: Yargıtay