GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/105
KARAR NO : 2020/46

DAVA : Patent (Patent Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)


DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Patent Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,


TALEP:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;————– sayı ile tescilli buluşların sahibi olduğunu; davalının yaptığı ürettiği ve sattığı ürünlerin davacının sahip olduğu patentli buluşlarla aynı olduğunu ileri sürerek, patent haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiilin önlenmesine, durdurulmasına, taklide neden olan üretim vasıtalarına el koyulmasına, üretimin durdurulmasına, piyasadaki taklit ürün satışının yasaklanmasına, patent tecavüzüne konu ürünlerin toplatılmasına, TTK’nun ilgili hükmü göz önünde bulundurularak davalı şirketin elde edeceği menfaatlerinin tümünün tazminine, belirsiz alacak olarak 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ——- kısa vadeli işlemlere uygulanan en yüksek avans faizi ile, 50.000,00 TL manevi tazminatın fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

DAVAYA CEVAP:

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği buluşlarda —-ortak hak sahibi olduğu, davacının iddiasının aksine ortak hak sahibi olunan patentler ile şirket ürünleri arasında teknik bir irtibat kurulmadığı ve bu hususun dava dilekçesinde somut olarak ispatlanmadığı, hak ihlalini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, böyle bir teknik irtibat kurulsa ve ispatlansa dahi, ortak hak sahibi olan davacı——– izni ile hareket edildiği, buluşların şirketlerinin kaynakları ile geliştirildiği ve tanıtıldığı, kullanımda buluş üzerinde hak sahibi olanların onayının bulunduğu, dava tarihi itibariyle bu ürünlerin davalı şirketçe bizzat üretilmediği ve buluş üzerinde hak sahiplerinden biri olan —– satın alınarak ticarileştirildiği, söz konusu patentlerin geliştirilmesinde davacının şirkette çalışmalar yaptığı, bu nedenle —– üzerinde davacıya hisse verildiği, tesciller için gerekli masraf ve harçların şirket tarafından karşılandığı, bu sebeple de buluş üzerindeki diğer hak sahiplerinin şirketin müdürü ve ortağı olarak gösterildiği, buluş üzerinde şirketlerinin hak sahibi olmasından dolayı HMK.24/II gereği kendisi aleyhine şirketin dava açmaya zorlanamayacağı, davaya dayanak tesciller üzerindeki hak sahipliği nedeni ile tescillerden doğan hakkın davalı olarak kendilerine ileri sürülemeyeceği, davalının tazminat taleplerine ilişkin iddialarını ispatla mükellef olduğu, zararın hesaplanmasına ilişkin beyanları kabul etmediği savunularak, davanın patent tescilleri üzerindeki diğer hak sahiplerine ihbar edilmesi, davacı tarafa tazminat hesabını hangi usule göre yapılmasını talep ettiğinin açıklattırılması ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava konusu uyuşmazlık; davalı şirketin, davacı taraf adına tescilli ———— tescil numaralı patentlerini izinsiz kullanılarak üretim ve satış yapmak suretiyle patentten ve faydalı modellerden kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.


Davaya konu patent ve faydalı model tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; ———— adına tescilli olduğu, başvuru tarihinin ——— adına tescilli olduğu, başvuru tarihinin 10/05/2013 olduğu tespit edilmiş, dava dışı müşterek hak sahipleri olan—————-551 sayılı KHK’nin 85/1-d maddesi uyarınca dava ihbar edilmiştir.


Davalı şirketin ticaret sicil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde;———– oldukları tespit edilmiştir.


Taraflar delillerini sunuktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 16.11.2017 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; “ortak patent sahipliğinde, müşterek patent sahiplerinin diğer paydaşlara zarar vermemek ve izin almak kaydıyla ürün patentini kullanabileceği, buna karşılık ürün patentinin patent sahibine verdiği üretme, satma, ithal etme gibi yetkilerin paydaşlar tarafından ortak bir karar olmadan kullanılmasının mümkün olmadığı, davalı şirketin ortaklarının ve yetkililerinin ortak patent sahibi olması sebebiyle davalı şirketin söz konusu hukuka aykırılıkları bilmediğini ileri süremeyeceği, —– Etiketlenmesine —————- belgesinde yer alan unsurların davacının dosyaya sunduğu davalıya ait ———– incelenmesinin mümkün olmadığı, bunların ancak ürün üzerinde inceleme yapılmakla tespit edilebileceği, ————– başlıklı buluş —- alan unsurların özelliklerinin davalının tarihsiz katalog ve 2014 tarihli videolarının incelenmesi sonucu açıkça görülebildiği ve bu açıdan patent hakkına tecavüz teşkil edebileceği ” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.


Davalı şirket tarafından dava dışı şirketlere satılan ürünler üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılması davacı tarafça talep edildiğinden, bu konuda talimat yazılmış ve dosyamız içerisine talimat mahkemesi olan Afyonkarahisar —- . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —————– işletmesinde———patent buluşu istemindeki fonksiyonları karşıladığı ve bu sebeple patent hakkına tecavüz teşkil edebileceği, her iki tesiste kullanılan ———belgesinde belirtilen özelliklere sahip olduğu ve bu sebeple faydalı model hakkına tecavüz teşkil edebileceği” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.


Dosyamız içerisine alınan Mahkememizin ———- numaralı patentine karşı yapılmakta olan faydalı model ve patent hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitinin talep edildiği; dosya içerisine alınan —–tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; karşı tarafın bildirilen adresinde gerçekleştirilen tespitte görülen ————– model belgesinin koruma kapsamının dışında olduğu” tespit ve görüşlerine yer verildiği anlaşılmıştır.


Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 551 sayılı KHK’nin 85. maddesinde patentlerde müşterek hak sahipliği düzenlenmiştir. Buna göre, patent bölünmeksizin birden çok kişiye aitse, hak üzerindeki ortaklık taraflar arasındaki anlaşmaya göre, böyle bir anlaşma yoksa Medeni Kanun’daki müşterek mülkiyete ilişkin hükümlere göre düzenlenir. Her hak sahibi diğerlerine bildirimde bulunduktan sonra buluşu kullanabilir, buluşun kullanılması amacı ile üçüncü kişilere lisans verilmesi, hak sahiplerinin tamamının karar vermesiyle mümkündür. ———- edilmesi halinde, hak sahibi tecavüzün önlenmesi için hukuk ve ceza davası açabilir. Diğer hak sahiplerinin davaya katılabilmeleri için davayı açan hak sahibi tarafından davanın açıldığı tarihten itibaren bir ay içinde diğer hak sahiplerine dava ihbar edilir.
551 Sayılı KHK’nin 166. maddesi uyarınca, faydalı model belgelerine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı ve faydalı model belgelerinin özelliği ile çelişmediği takdirde, patentler için öngörülen hükümler, faydalı model belgeleri için de uygulanır.


Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya baktığımızda, davacının dava dışı———- numaralı faydalı modelin davalı şirket tarafından izinsiz olarak kullanıldığı iddiasıyla dava açtığı, ———— davalı şirketin ortakları ve yetkilileri oldukları, şirketin başka ortağının bulunmadığı, davalı şirket ortaklarının müşterek malik olmaları nedeniyle patent ve faydalı modelleri kullanma hakkına sahip oldukları, bu nedenle ———-malik oldukları patent ve faydalı modelleri ortağı ve yetkilisi oldukları şirket vasıtasıyla kullanmalarının patent ve faydalı modellere tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:

Yukarıda açıklanan nedenlerle;


1-Davanın REDDİNE,

2- 54,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,00 TL harcın davacıdan tahsiline,

3- Davalı yararına “tecavüz ve haksız rekabet yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan —– gereğince 4.910,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan —–gereğince 7.300,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan —- gereğince 7.300,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,

Dair;


davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
arıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Kaynak: Yargıtay