ESAS NO : 2018/211
KARAR NO : 2020/427

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; merkezi Almanya’da olan müvekkili şirketin kurulduğu yıldan bu yana …, … ve …’da üretim tesislerinde, mobilya, beyaz eşya, otomotiv, tıp gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için ve her nevi sanayi makinelerinde kullanılmak üzere amortisör, piston, zemberek ve benzeri parçaları imal eden dünyanın sayılı üretici firmalarından biri olduğunu, imal ettiği parçaları tüm dünyada sattığını, imalatını yapıp sattığı parçalardan birinin de “özellikle santrifüj kurutmalı çamaşır makinelerinde kullanılan sürtünmeli bir amortisör ünitesi” olup, bu ürünler ile ilgili olarak 15.09.2004 rüçhan tarihi ve…(…) nolu “…” başlıklı buluşun patent hakkı sahibi olduğunu, davalı tarafından müvekkiline ait …(…) ve … (…) patentlerine tecavüzüne karşı … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esası ile açılan davada, davalıların müvekkiline ait…(…) patent belgesinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiklerinin tespiti ile, patente tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi, patente tecavüz eden …, … kodlu ürünlere ve münhasıran üretimde kullanılan araçlara el konulmasına ve münhasıran üretimde kullanılan araçlara el konularak karar kesinleştiğinde imhasına karar verildiğini, ayrıca davalının …(…) numaralı patentinin yeni ve ayırt edici olmadığına ilişkin hükümsüzlük talepli açtığı karşı davasının reddedildiğini, anılan mahkeme kararına rağmen davalının müvekkiline ait …(…) patentine tecavüz oluşturan fiil ve eylemlerini başka ürünler üzerinden devam ettirdiğini, davalının mahkeme kararında belirtilen… ,… kodlu ürünlerden ayrıca, müvekkilinin…(…) sayılı patent konusu buluşu kapsamına giren “…” kodlu ürününü piyasaya sunduğunu, bu kapsamda … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası uyarınca davalıların işyerinde bilirkişi marifetiyle yapılan tespit işleminde müvekkilinin iş bu davaya konu patent belgesine tecavüz eden ve aynı zamanda haksız rekabete sebebiyet veren ürünlerin davalılarca üretildiğinin, satıldığının tespit edildiğini, tespit esnasında üretilen “…” ibareli “…” kodlu ürünlerin fotoğraflandığını ve biri demonte diğer ikisi monte olmak üzere toplam üç adet ürünün de dosya kapsamına numune olarak alındığından bahisle, öncelikle davalı tarafından ticaret mevkiine konulan müvekkiline ait…(…) incelemeli patentinden doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması, bu çerçevede ürünlerin üretim, satış ve her türlü mecrada pazarlanmasının durdurulması ve patentten doğan haklara tecavüz edilerek üretilen ürünlere, başta davalıya ait fabrika adresinde … olmak üzere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölgeleri de dahil bulundukları her yerde ürünlere el konulması yönünde İhtiyati tedbir kararı verilmesini, 6769 Sayılı SMK’nın 149.maddesi uyarınca, davalının müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz teşkil eden fillerinin tespiti ile tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasına, tecavüzün giderilmesine, müvekkilinin patent belgesinden doğan haklarına tecavüz edilerek üretilen veya sair surette temin edilerek ticaret mevkiine konulan tecavüz oluşturan ürünlere ve bunların üretiminde kullanılan araçlara, kalıplara gümrükler de dahil olmak üzere bulundukları her yerde el konulmasına, patentten doğan haklara tecavüzün devamının önlenmesi anlamında tedbirlerin alınması, özellikle el konan taklit ürünlerin imhasına, bunları üretmeye yarayan araçların, kalıpların şekillerinin değiştirilmesine veya patentten doğan haklara tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına, davalının devam eden tecavüz eylemlerinin devamını önlemek üzere gereken uygun görülecek tedbirlerin alınmasına, müvekkilinin hali hazırda saklı tutulan her türlü tazminat talebi dikkate alınarak, ileride açılabilecek bu neviden davalara esas teşkil etmesi anlamında 6769 sayılı SMK’nın 150/3 maddesi uyarınca, patent konusu buluşların müvekkilinin izni olmadan kullanılması neticesinde uğramış olduğu zararın miktarının belirlenmesi anlamında davalının taklit üretimi ile ilgili belgelerinin müvekkiline verilmesine, TTK’nın 56.maddesi uyarınca davalıların eylemleriyle oluşan haksız rekabetin varlığının hükmen tespitine, davalıların eylemleri ile oluşan haksız rekabetin önlenip yasaklanmasına, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.

Davalı vekilinin cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; dava konusu olan… no’lu patente karış müvekkilleri tarafından … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında karşı dava olarak davacıya ait… ve … nolu patent belgelerine konu buluşların yeni olmadığı ve buluş basamağı içermediği gerekçeleriyle hükümsüzlük talebinde bulunulduğunu ve ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamanın dava ve karşı davadaki talepler yönünden kısman kabul ve kısmen red kararıyla sonuçlandığını ve halen istinaf aşamasında olduğunu, dolayısıyla dava konusu taleplerin dayanağı olan… no’lu patent belgesinin hükümsüzlüğü konusunda henüz kesinleşmiş bir yargı kararı mevcut olmadığından iş bu davanın görülmesinin SMK HMK hükümleri gereği mümkün olmadığını, hükümsüzlük kararı verilmiş olsaydı en baştan hiç var olmamış gibi etki doğacağını, böyle bir durumda da ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve yargılama yapılmasının telafisi mümkün olmayan zararların oluşmasına neden olacağını, dava konusu patente karşı açılmış olan hükümsüzlük davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, dava konusu ürünün müvekkili … San. Ve Tic. A.Ş tarafından üretilerek ticarete sunulan “…” kodlu amortisör olduğunu, çamaşır ve kurutma makinelerinde tambur tarafından üretilen titreşimlerin sönümlenmesi görevini yerine getirdiğini, … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş dosyasından alınan bilirkişi raporuna konu ürün örneklerinin müvekkiline ait “…” kodlu amortisörün, davacıya ait… nolu patent belgesinden doğan haklarına tecavüz teşkil etmediğini, patent hukuku anlamında taraf ürünlerinin farklı teknik özellik ve geliştirmeler ihtiva ettiğini, müvekkillerine ait ürünün fotoğraflarından ve katı model resimlerinin incelenmesinde davacıya ait … nolu patente ait istem 1 içerisinde yer alan 1.F ve 1.H numaralı unsurların … kodlu amortisör üzerinde bulunmaması nedeniyle, müvekkillere ait ürün patentin koruma kapsamına germediğini, bunun haricinde müvekkillerine ait ürün bir “…” ve /veya bir “balata” ihtiva etmediği için patentin koruma kapsamına girmediğini, müvekkillerinin faaliyetlerinin haksız rekabete sebebiyet vermediğini, haksız rekabet koşullarının oluşmadığını, haksız rekabet kapsamında bir karıştırılmadan söz edilebilmesi için davaya gerekçe patent ile müvekkilinin dava konusu ürünü arasında benzerlik bulunması gerektiğini, müvekkiline ait ürünlerin davacıya ait patent belgesine tecavüzü teşkil etmediğini, davacının tecavüz iddilarını yaklaşık olarak kanıtlayamadığını, ayrıca dava konusu patentin geçerliliğinin derdest bir hükümsüzlük davası bulunması nedeni ile belirsiz olduğunu bu nedenle ihtiyati tedbir taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini, davacının müvekkillerinin müşterileri ile çeşitli yollarla iletişim kurarak müvekkilini kötülediğini ve müvekkili şirketin taklit ürün sattığını iddia ederek müvekkili şirketin müşterilerini kendilerinden mal alması içen zorladığını, başkalarını ve mallarını yanıltıcı açıklamalarla kötülemek TTK kapsamında haksız rekabet olarak kabul edildiği için bu eylemi gerçekleştirenin hukuki sorumluluğunun söz konusu olduğunu, davalının müvekkillerinin müşterileri gözündeki itibarını zedeleyerek haksız kazanç sağlamaya başladığını beyanla, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesi ve giderilmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00TL tutarında maddi tazminat ile 5.000,00 TL tutarında manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve karşı dava ettiği anlaşılmıştır.

Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, teknik ve özel bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.

Dosyaya sunulan 11.05.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Asıl dava açısından; davacı-karşı davalı …’nin… numaralı patentine konu ürün ile davalı-karşı davacı … Tic.Ltd.Şti ve … Tic.A.Ş.’nin … patentine konu … no’lu üründe dış görünüş yönünden benzerlikler bulunsa da, patente konu iç görünüş, çalışma şekli ve dizayn konusunda belirgin farklılıklar bulunduğu, davalının ürününün davacı …’nın ürününe nazaran aynı amaca hizmet etse de teknik yönden kullanılan parça ve dizayn yönünden farklı, hatta yumuşak sönümleme ve gürültü yönünden daha üstün yenilikler içeren bir yapıya sahip olduğu. davalının ürününün, davacının 2008 04019 no ile tescilli patent belgesi koruma kapsamı ana istemindeki tamamına ulaşılamamış olup, bundan dolayı davacının … no.lu patent belgesinden doğan haklarına tecavüz olmadığı, Karşı dava açısından; davacı/karşı davalı tarafından, davalı/karşı davacı şirketin müşterisine yazdığı yazılı bildirimlerin içeriğine bakıldığında, “Taraflar arasında devam eden ve yerel mahkemede sona eren dava sonucu hakkında bilgi verildiği ve yine açacakları dava ve dayanağı kapsamında da doğru bilgi verildiği”, dolayısıyla yazılı beyan içeriklerinin doğruları yansıttığı, yanlış ve yanıltıcı bilgi içermediği, davalı şirketi doğrudan kötüler, itibarı düşürür ifadeleri içermediği, bilgilendirme amacını taşıdığı, dolayısı ile davacı/karşı davacının eylemlerinin TTK m. 55 /a.l maddesi uyarınca haksız rekabet eylemi teşkil etmediği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.

Davacı/karşı davalının delil listesinde … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait …E ve …K sayılı ilamı’nın sunulduğu, iş bu ilamda asıl dava yönünden Islah edilen asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine,


“Asıl dava açısından; davalıların, davacı tarafın… sayılı patent belgesinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiklerinin tespitine, patente tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi, patente tecavüz eden (… ve … kodlu) ürünlere ve münhasıran üretimde kullanılan araçlara el konularak, karar kesinleştiğinde imhasına…” Yine maddi manevi tazminata ve Türkiye çapında yayın yapan gazetelerde de ilana karşı dava yönünden de karşı Davanın kısmen kabulü ve reddine,Karşı dava açısından; Davacı adına tescilli … patent belgesinin hükümsüzlüğüne, …sayılı patent belgesinin hükümsüzlüğü talebinin reddine…” şeklinde karar verildiği,
Fotokopisi celp olunan dosyanın incelenmesinde, davanın …’nın … ve … sayılı …ve … kodlu ürünlere karşı olduğu ve dosyadaki ilamın kesinleşmediği Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.

KANAAT VE GEREKÇE

Asıl dava;

6769 Sayılı SMK kapsamında açılmış, tescilli patente tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, tecavüzün giderilmesi, karşı dava ise haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminata ilişkin davadır.

6769 Sayılı SMK’nın 82.maddesinde “Patentlenebilir buluşlar ve patentlenebilirliğin istisnaları” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

(1)Teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir.

6769 Sayılı SMK’nın 83. Maddesinde “Yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilir olma “ kriterleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

(1)Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.

(2)Tekniğin bilinen durumu, aşvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı veya sözlü tanıtımı yoluyla ortaya konulmuş veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar.

(3) Başvuru tarihinde veya bu tarihten sonra yayımlanmış olan ve başvuru tarihinden önceki tarihli ulusal patent ve faydalı model başvurularının ilk içerikleri tekniğin bilinen durumu olarak dikkate alınır. Bu hüküm, a) 5/1/1996 tarihli ve 96/7772 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmamız kararlaştırılan Patent İşbirliği Antlaşması uyarınca yapılan uluslararası patent başvurularından, Patent İşbirliği Antlaşmasının 22 nci ve 39 uncu maddelerine göre yönetmelikle belirlilen şartlara uygun olarak ulusal aşamaya giriş yapan patent ve faydalı model başvurularını, b) 7/6/2000 tarihli ve 2000/842 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmamız kararlaştırılan Avrupa Patentlerinin Verilmesi ile ilgili Avrupa Patent Sözleşmesinin 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki gereklilikleri sağlayan, uluslararası başvuruya dayanan Avrupa patent başvurularını ve Avrupa Patent Sözleşmesinin 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre Türkiye’nin belirlendiği ve ilgili belirleme ücretinin ödendiği Avrupa patent başvurularını da kapsar.

(4)Tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında, ilgili olduğu teknik alandaki uzmana göre aşikâr olmayan buluşun, buluş basamağı içerdiği kabul edilir.

(5) Üçüncü fıkra uyarınca tekniğin bilinen durumu olarak dikkate alınan başvuruların ve belgelerin içerikleri, buluş basamağının değerlendirilmesinde dikkate alınmaz.

(6) Buluş, tarım dâhil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikteyse, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.

6769 Sayılı SMK’nın 85. Maddesinde “Patent hakkının kapsamı ve sınırları aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

(1) Patent sahibi, buluşun yeri, teknoloji alanı ve ürünlerin ithal veya yerli üretim olup olmadığı konusunda herhangi bir ayrım yapmaksızın patent hakkından yararlanır.

(2) Patent sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkt vardır: a) Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması, b) Patent konusu olan bir usulün kullanılması, c) Kullanılmasının yasak olduğu bilinen veya bilinmesi gereken usul patentinin kullanılmasının başkalarına teklif edilmesi, ç) Patent konusu usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünlerin satılması, kullanılması, ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle elde bulundurulması….

6769 sayılı SMK’nın 89. maddesi gereği bir patent ya da FM belgesinin koruma kapsamı aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

(1)Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır.

(2)İstemler, kullanılan kelimelerin verdiği anlamla sınırlı olarak yorumlanamaz. Ancak istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez.

(3)İstemler, başvuru veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır.

(4)Patent başvurusunun sağladığı korumanın kapsamı, patentin verilmesine kadar geçen süre için başvurunun yayımlanmış olan istemleri ile belirlenir. Ancak patentin verildiği hâli veya itiraz veya hükümsüzlük işlemleri sonucunda değiştirilmiş hâli, koruma alanının genişletilmemiş olması şartıyla başvurunun sağladığı korumayı geçmişe dönük olarak belirler.

(5)Patent başvurusunun veya patentin sağladığı koruma kapsamının belirlenmesinde, tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır. Bir unsur, esas itibarıyla istemlerde talep edilen unsur ile aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir.

(6)İstemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır. –

(7)Patent, buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örneklerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Özellikle ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerin patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hâllerinde, ürün veya usul istemlerle sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.

6769 Sayılı SMK’nın 92. Maddesinde Buluşun açıklanması, tarifname, istemler ve özet

(1) Buluş, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak şekilde yeterince açık ve tam olarak patent başvurusunda, tarifname, istemler ve tarijhamede veya istemlerde atıf yapılan resimlerle açıklanır.

(2) Buluş, toplum tarafından erişilemeyen ve patent başvurusunda ilgili teknik alandaki uzman tarafından buluşun uygulanmasına yeterli olacak şekilde tanımlanamayan bir biyolojik materyalle ilgiliyse veya bu materyalin kullanımını içeriyorsa bu materyalin tevdi edilmesi hâlinde, buluşun birinci fıkraya uygun olarak açıklandığı kabul edilir.

(4) İstemlerin dayanağı tarifname olup, istemler korunması talep edilen konuyu tanımlamalı, açık ve öz almalı ve tarijhamede tanımlanan buluşun kapsamını açmamalıdır.

(5)Özet, sadece teknik bilgi verme amacını taşır. Başka amaçlar için özellikle koruma kapsamının belirlenmesinde veya 83 üncü maddenin üçüncü fıkrasının uygulanmasında kullanılmaz.

(6)Biyolojik materyalin tevdi edilmesine ilişkin şartlar yönetmelikle belirlenir. “

6769 Sayılı SMK’nın 141. Maddesinde Patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılan fiiller aşağıdaki gibi belirtilmiştir.

(1) Aşağıdaki fiiller, patent veya faydalı model hakkına tecavüz sayılır:

a)Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek.

b)Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak.

c)Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak.

ç) Patent veya faydalı model hakkını gasp etmek.

d)Patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.

(2)Patent konusunun, bir ürün veya maddenin elde edilmesine ilişkin bir usul olması hâlinde mahkeme, aynı ürün veya maddeyi elde etme usulünün patent konusu usulden farklı olduğunu ispat etmesini davalıdan isteyebilir. Patent konusu usulle elde edilen ürün veya maddenin yeni olması hâlinde, patent sahibinin izni olmadan üretilen aynı her ürün veya maddenin, patent konusu usulle elde edilmiş olduğu kabul edilir. Aksini iddia eden kişi bunu ispat etmekle yükümlüdür. Bu durumda, davalının üretim ve işletme sırlarının korunmasındaki haklı menfaati göz önünde tutulur.

(3)Patent başvurusunun veya faydalı model başvurusunun 97 nci maddeye göre yayımlandığı tarihten itibaren, patent başvurusu veya faydalı model başvurusu sahibi, buluşa vaki tecavüzlerden dolayı dava açmaya yetkilidir. Tecavüz eden, başvurudan veya kapsamından haberdar edilmiş ise başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötü niyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.

(4)Mahkeme, 99 uncu maddenin üçüncü veya yedinci fıkrası ile 143 üncü maddenin onuncu veya onikinci fıkrası uyarınca yapılan yayımdan önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.”

Somut olaya dönüldüğünde; teknik bilirkişiler tarafından davaya konu ürünler incelenmiş, davalının, davacıdan tamamen farklı ürünün gövdesi içerisinde raporda şekil 5 ve şekil 6 da gösterilen kırmızı parça içerisinde zigzag bir sürtünme elemanına sahip olduğu, Şekil 8 ‘ deki çizimlerde (fig 5a ve 5b) ile görülen bu elemanların davacının dizaynı içerisinde hiç bir şekilde yer almadığı, işbu sürtünme elemanının davalı karşı davacının izahnamesinden de anlaşıldığı üzere yumuşak bir sönümleme ve daha az bir gürültü sağlamak için oraya konulduğu teknik olarak tespit edilmiştir. Bilirkişilerce bu durumun davacının amortisörüne göre teknik yönden büyük bir avantaj sağlayabilecek mahiyette bir yenilik olduğu değerlendirilmiştir.

Hal böyle olunca, davalının ürünü fotoğraf ve katı model resimlerinden de görüleceği üzere, davacıya ait … no’lu patente ait istem 1 içerisinde yer alan 1.F ve 1.H. Numaralı unsurların … kodlu amortisör üzerinde bulunmaması nedeni ile davalı ürününün koruma kapsamına girmediği, bilirkişilerce yapılan tespit ve değerlendirme sonucunda davalının amortisörünün her ne kadar dış görünüş olarak davacının ürünü ile benzeşse de çalışma prensipleri ve iç dizayn da kullanılan parçalar ve bunların konumlandırılması açısından tamamen farklılık arz ettiği, davalının özellikle davacının amortisöründe olmayan kırmızı parça içerisindeki zigzag yumuşak sürtünme elemanının teknik olarak davacıya karşı kendi amortisöründe düşük gürültü ve yumuşak sönümleme yönünden bir avantaj sağladığı ayrıca tekniğin bilinen durumunu aşan bir yenilik içerdiği anlaşıldığından iki ürünün birbirinden farklılık arz ettiği gerekçesi ile yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine göre tecavüz koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.

Davacı/Karsı Davalının Eylemlerinin Haksız Rekabet Teşkil Edip Etmediği

Türk Ticaret Kanunu’nun 54/2. Maddesinde Haksız rekabet “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar” olarak tanımlanmıştır.

Türk Ticaret Kanunu’nun 55. Maddesinde de “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar” sayılmıştır,
(1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:

a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;

1.Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,

2.Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,

4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,

5.Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tamnmtşhğmdan yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,

Somut olayda, davacı/karşı davalı tarafından, davalı/karşı davacı şirketin müşterisine yazdığı dosya içerisinde mevcut olan bir kısım yazılı bildirimlerin içeriğine bakıldığında, “Taraflar arasında devam eden ve yerel mahkemede sona eren dava sonucu hakkında bilgi verildiği ve yine açacakları dava ve dayanağı kapsamında da doğru bilgi verildiği”, dolayısıyla yazılı beyan içeriklerinin doğruları yansıttığı, yanlış ve yanıltıcı bilgi içermediği, davalı şirketi doğrudan kötüler, itibarı düşürür ifadeleri içermediği, bilgilendirme amacını taşıdığı, dolayısı ile davacı/karşı davacının eylemlerinin TTK m. 55 /a.l maddesi uyarınca haksız rekabet eylemi teşkil etmediği, bu doğrultuda maddi ve manevi tazminat taleplerinin de oluşmadığı kanaatine varılmıştır.

Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, denetime elverişli gerekçeli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, asıl davanın reddine, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM :


Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,

1-Asıl ve Karşı davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden;
a-Alınması gerekli 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90TL’nin mahsubu ile kalan 19,00 TL bakiye karar harcının davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
b-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı-karşı davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine,
3-Karşı dava yönünden;
a-Alınması gerekli 54,40 TL karar harcının peşin yatırılan 103,00 TL’den mahsubu ile kalan 48,60 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
b-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davacı-karşı davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve giderilmesine ilişkin, AAÜT’ne göre tespit olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine,
d-Davacı-karşı davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ne göre tespit olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine,
e-Davacı-karşı davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan manevi tazminat talebi yönünden AAÜT’ne göre tespit olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2020

Kaynak: Yargıtay