ESAS NO : 2017/169
KARAR NO : 2019/293

DAVA : Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)


DAVA TARİHİ : 24/10/2013
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 25 yılı aşkın bir süredir dünya seyahat ürünleri üretiminde sektör liderlerinden biri olan … firmasının Türkiye’deki tek yetkili distribütörlüğünü üstlendiğini, müvekkilinin distribütörlük anlaşmasına istinaden sorumluluklarını ve misyonunun farkında olan basiretli, dinamik ve alanında uzman bir kuruluş olduğunu, müvekkili firmanın … kod numaralı ve Türk Patent Estitüsü tarafından 21.06.2010 tarihinde tescil edilen “…” buluş başlığını taşıyan patent bakımından Türk Patent Enstitüsü nezdinde 03.01.2011 tarihinden bu yana inhisari lisans hakkı sahibi olduğunu, bu buluş ile alakalı olarak Türk Patent Enstitüsü nezdinde 551 Sayılı Patent KHK gereği, patent hakkı sahibi ile yapılmış olan sözleşme çerçevesinde ilgili patent bakımından 03.01.2011 tarihinden bu yana inhisari lisans hakkını haiz olduğunu, lisans sözleşmesinden ötürü sözleşme kapsamında … tescil numaralı patente ilişkin ürünlerin üretilmesi, pazarlanması ve satışı konusunda tek yetkili olduğunu, davalı yanın müvekkili firmanın maddi ve manevi emek vererek elde ettiği patent lisans haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğunu, müvekkili firmanın inhisari lisans hakkı sahibi olduğu valiz ile birebir aynı olan ürünleri üretip satışını gerçekleştirdiğini, davalı yanın hukuka aykırı kullanımlarına son vermesini sağlamak amacı ile davalıya … 16.Noterliği’nin … tarihli ihtarname gönderildiğini, ancak davalının haksız ve hukuka aykırı kullanımlarına son vermediği gibi aksine kullanımlarını arttırdığını, müvekkili firma aleyhine tüketiciler/müşteriler nezdinde karalama kampanyası başlatarak kendi taklit ürünlerine yönelinmesini sağladığını, davalı tarafından müvekkiline gönderilen … 21.Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile “patentinin alındığı bilidirilen valiz yenilik özelliğine sahip olmayıp kamuya mal olmuş tasarımlardandır” şekinde beyanda bulunulduğunu, davalının eylemlerinden dolayı müvekkilinin sektörde oluşturduğu itibar ve prestije maddi-manevi zarar verildiğini, söz konusu valizlerin toplum nezdinde müvekkili firma ile özdeşleştiğini, müvekkili firmanın dava konusu valizlerin tüketici nezdinde ayırt edici hale gelmesi için reklam sektöründe yoğun harcamalar yaptığını, ilgili valizlerin sosyal medya da satışının gerçekleşmesini sağlayarak ürünlerin popülaritesini arttırdığını, sosyal medyanın alışveriş konusunda en çok kullanılan ve tıklanılan siteleri olan Markafoni ve Morhipa ile anlaşarak ürünlerinin bu siteler üzerinden de satışının yapılmasına olanak sağladığını, ünlü mağazalarla anlaşarak Dünya çapında tanınan ürünlerini bu mağazalarda satışa sunarak tüketicilerle buluşmasını sağladığını, davalının müvekkili firmanın ürettiği dava konusu valizlerin birebir aynısını taklit ederek müvekkili firmanın sattığı fiyatın çok altında satışa sunduğunu, haksız rekabete sebebiyet verdiğinden bahisle, davalının Türk Patent Enstitüsü nezdinde … tescil numarası ile … Limited adına 21.06.2010 tarihinden bu yana tescilli olan “…” başlıklı buluş bakımından, Türk Patent Enstitüsü nezdinde 03.01.2011 tarihinden bu yana inhisari lisans hakkını elinde bulunduran müvekkili firmanın … kod numarasını haiz patent hakkına yönelik vuku bulan tecavüzün tespiti, meni, durdurulması, önlenmesi ve tazmini ile fazlaya ilişkin bilcümle hak ve alacakları saklı kalarak 10.000,00TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının eylemlerinden kaynaklanan haksız rekabetin tespitine, men’ine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.

Davalı … Tic.Ltd.Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1990 yılından bu yana çantacılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, sektörün öncü kuruluşlarından biri olduğunu, kendisine ait ürünleri Türk Patent Enstitüsün nezdinde marka, tasarım vb. Fikri haklarını adına tescil ettirerek kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, davacı tarafından davaya konu valizlerin … adına TPE nezdinde … no ile tescilli olduğu ve söz konusu ürünlerin kullanımının sona erdirilmesi hususunda müvekkili şirkete 2012 yılında ihtarname gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından bu ihtarnameye cevaplarda, patente konu buluşun yeni olmadığı, yerli ve yabancı birçok firma tarafından üretilerek piyasaya sunulduğunun bildirildiğini, davaya konu Valiz başlıklı buluşa konu ürünlerin yerli yabancı birçok firma tarafından uzun yıllardır kullanıldığını, buna ilişkin belgeleri, faturaları dosyaya sunduklarını, ayrıca bu ürünlerin birçok marka patent ofisi nezdinde tescile bağlandığını, söz konusu patent belgesinin yeni olmadığını, davacının iddia ettiği ve buluş olarak nitelendirdiği valiz özelliklerinin bir çok firma tarafından üretilerek piyasaya arz edilen birçok üründe kullanıldığını bu niteliklerin kimsenin tekeline bırakılamayacak derecede aleni unsurlar olduğunu, müvekkili şirketin 2003 yılı kataloğunda yer alan ürün asıllarında da bu unsurların kullanıldığını, davaya konu patent belgesinin yerli yabancı birçok firmada tarafından üretildiği gibi ABD patent ofisi nezdinde de bir çok firma adına patent belgesine bağlanıldığını, davacının davasına dayanak gösterdiği ürünün harcıalem hale gelen yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma kriterine haiz olmayan bir ürün olduğundan bahisle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.


Birleşen İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/43 esas sayılı dava dosyasında davacı … Tic. Ltd.Şti. vekilinin dava dilekçesinde özetle; asıl dava ile birleştirme talebi ile, dava konusu patentin 551 sayılı KHK ‘nın aradığı şartları taşımadığı hususunu tevsik eden bir kısım patent belgesini dosyaya sunarak, dava konusu patentin, “ürünün genişlemesini sağlayan bir fermuar sistemi”, “ürünün taşımasına kolaylık sağlayan tutacak”, “ürünün yer değiştirmesine kolaylık sağlayan çekecek” ve “ürünün taşınmasına yer değiştirmesine kolaylık sağlayan tekerlekler” gibi piyasaya arz edilen birçok üründe kullanılan ve kimsenin tekeline bırakılamayacak derecede aleni unsurlar içerdiğini, yerli yabancı birçok firma tarafından üretilerek piyasaya arz edilen valizlerde, valizlere sertlik kazandırmak için Polikarbonat ve Akrilik Butil Stiren (ABS) kullanıldığını belirterek davalı adına tescilli ürünün yerli yabancı birçok firma tarafından üretilerek harcıalem hale gelen, yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma kriterine haiz olmayan ürünler olduğunu beyanla, 25.06.2004 tarih, … nolu Valiz başlıklı patent belgesinin iptaline, sicilden terkinine, tedbiren 3.kişilere devrinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.


Birleşen İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/43 esas sayılı dava dosyasında davalı … Limited vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın İngiltere merkezli küresel bir firma olduğunu, dünya çapında 5 yıllık satış hacmi 5.000,000 adetin üzerinde olan, alanında öncü firmalardan bir tanesi olduğunu, müvekkiline ait ürünler ve patent konusu valizlerin dünyanın en iyi filmlerinde kullanıldığını ve bu filmler sayesinde ürünlerin tanınması imkanının kolaylaştırıldığını, müvekkilinin dünya genelinde tanınan ürünlerini kendisi ya da lisans hakkı sağladığı firmalar tarafından kullanıldığını, dava konusu patentin Türkiye üzerindeki kullanım haklarının ise lisans sahibi … Ltd. Şti.’ne ait olduğunu, dünya çapında tanınan ve tercih edilen müvekkili firmanın ürünlerinden bir kısmının da dava konusu … kod numaralı ve Türk Patent Enstitüsü tarafından 21.06.2010 tarihinde tescil edilen “…” buluş başlığını taşıyan incelemeli patent çerçevesinde gerçekleştirildiğini, bu buluş çerçevesinde ticari faaliyetlerini yoğun olarak gerçekleştirdiğini ve buluşun kullanım haklarını lisans yolu ile devrettiğini, birleşen dosya davacısının müvekkilinin tescilli patentine tecavüz eder şekilde kullanımlarda bulunduğunu, bir patentin incelemeli patent tescili alabilmesi için hali hazırda kendisinden önce gerçekleştirilen patent başvuru ve tescillerinin istemleri ile karşılaştırmasının yapılması gerektiğini, anılan karşılaştırmanın Uluslararası Ofisler tarafından yapıldığını, müvekkiline ait patent bakımından da bu incelemenin yapıldığını, başkaca patentlerin incelemeli patent bakımından dikkate alınmasının mümkün olmadığını, müvekkilinden önce yapılan patent başvurularının zaten incelendiğini, müvekkilinden sonra yapılan başvuruların ise yeniliği etkilemez durumda olduğunu, dosyaya sunulan katalogların bu dava bakımından delil teşkili etmesinin mümkün olmadığını, kataloglarda ürünlerin patent konusu teknik özelliklerinin görülemez olduğunu, bu nedenle de delil olarak kabul edilemeyeceklerini, dava konusu buluşun, tescil müracaatına konu edildiği tarihte yeni ve tekniğin bilinen durumunun aşılmasını sağlar nitelikte olduğunu, davacı yanın yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması kriterlerinin ortadan kalkmasına sebep gösterdiği … nolu patente, müvekkil firmanın kendi tarifnamesinde de yer verdiğini ve hangi hususlar bakımından yenilik sağladığını patentin tarifnamesinde belirttiğini, dava konusu patentin yeni ve tekniğin bilinen durumunu aşılmasını sağlar mahiyette olduğunu beyanla hukuka aykırı birleşen karşı davanın reddi ile, esas davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

Davalı-Birleşen dava dosyası davacısı … vekilinin 04.08.2015 tarihli dilekçesiyle; dava konusu … sayılı patent belgesinin, … sayılı Avrupa patentine dayandığını, Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından, … sayılı Avrupa patentinin 31.10.2013 tarihli gerekçeli karar ile iptal edildiğini ve ilk tescil kararından rücu edildiğini, davacının herhangi bir Avrupa patenti olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.

Davacı-Birleşen dava dosyası davalısı … vekilinin, 26.08.2015 tarihli dilekçesinde; Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından verilen … sayılı Avrupa patentinin halihazırda EPO ve ve pek çok ülke nezdinde tescilli olduğunu, Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından, … sayılı Avrupa patentinin 31.10.2013 tarihli gerekçeli karar ile iptal edilmesinin Temyiz ‘e açık olduğunu, aynı tarihli dilekçesinde ise; müvekkili firmanın söz konusu EPO itiraz kararına itirazlarına ilişkin evraklarını sunarak EPO nezdindeki patent iptal kararının bağlayıcı olmamakla birlikte kesin olmadığını ve davaya konu patentin EPO nezdinde ve Türkiye ‘de halihazırda tescilli olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.

Asıl dava:

551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK kapsamında açılan patente tecavüzün tespiti, meni, durdurulması, önlenmesi ve buna bağlı olarak maddi tazminat talepli davadır.
Birleşen dava, asıl davaya konu patentin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.


Birleşen davada, davalı asıl davada davacı adına kayıtlı … no’ lu patentin istemlerinin koruma alanları belirlendikten sonra, ana istem ya da istemlerin başvuru tarihi veya varsa rüçhan tarihi itibariyle yeni olup olmadığı, valiz üretimi alanında çalışan standart bir farazi teknisyen gözü ile değerlendirme yapıldığında ve başvuru veya rüçhan tarihinde tekniğin bilinen durumundaki en yakın referanstan hareket edecek farazi uzman kişi için buluşun aşikar olup olmadığı, böylece buluş adımı koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, asıl davada, patentteki istemler unsurlarına ayrıştırılıp, davalı tarafa ait valizlerin, davacının dayandığı …. no’ lu patentteki herhangi bir istemin unsurlarını hepsi bir arada olmak üzere içerip içermediği, suçlanan ürünün, patent istemlerinin koruma alanı içinde kalıp kalmadığı hususlarında düzenlenen 10.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda;”… Davalı-Birleşen Davada Davacı Şirket … tarafından dosyaya sunulan valizlerin, … sayılı patent belgesi ile korunan 1-11 nolu istemlere tecavüz ettiği, Davacı-Birleşen Davada Davalı Şirket … adına tescilli … sayılı patent belgesi belgesinin, dosyadaki deliller karşısında buluş basamağı kriterini taşımadığı…” görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.


Mahkememizce;

Dosyada toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ışığında EPO temyiz sürecinin beklenilmesine gerek görülmediğine karar verilerek, taraflar arasındaki ihtilafın halli, asıl ve birleşen dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporları uzman görüşü, taraf vekillerinin itirazlarının da değerlendirilmesi, öncelikle hükümsüzlük talebi açısından değerlendirme yapılmak suretiyle dava konusu patentin yenilik ve buluş basamağının bulunup bulunmadığı, varsa davacı patent hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve davacının talep ettiği tazminatın varlığı ve miktarı husususlarında bilirkişi heyetince düzenlenen 22.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda;”… belgesi bir Avrupa patentinin Türkiye’de geçerli kılınmış hali (validasyonu) olup, Avrupa Patent Ofisi kayıtlarına göre geriye etki edecek şekilde geçersiz kılınmış görünmektedir. Ancak Türk Patent Enstitüsü kayıtlarında patent halen geçerli görünmektedir. Öncelikle kayıtlar arasındaki bu uyumsuzluğun giderilmesi gerekmektedir. Türk Patent Enstitüsünden patentin güncel durumunun sorulması, gelecek yazı cevabına göre patentin hükümsüz olmadığının belirtilmesi halinde tecavüz ve hükümsüzlük incelemesi yapılabileceği, söz konusu patentin hükümsüz kılındığının anlaşılması halinde ise; geriye dönük olarak patent hakkı hiçbir zaman var olmamış sayılacak ve bundan dolayı bir patent tecavüzünden bahsedilemeyeceği gibi hükümsüzlük talebi de konusuz kalacaktır…” görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.


Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 07.03.2019 tarihli cevabi yazısında, dava konusu … nolu patentin Avrupa Patent Ofisi sicil kayıtlarında hükümsüz kılındığının, bu işlemin patent siciline kaydedildiği ve sicilden terkin edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır .

Dava konusu

… sayılı patent belgesinin buluş başlığı, “….” şeklindedir. Başvuru tarihi 25.06.2004 olup özetine göre buluşun, “…” kıvrımlı bir valiz üretimi için bir usul olup, aşağıdaki aşamaları içerir: taban ve kapak kısımlarının istenen kıvrımlı biçimini koruma özelliği olan ve destek çubukları (13, 14) ile plastik bir malzemeden tepsi gibi bir taban kısım (2) ve tepsi gibi bir kapak kısım (2) meydana getirilmesi ve tepsi benzeri kısımların cidarlarının serbest kenar bölgesinde bulunan taban kısmın ve kapak kısmın bölgelerine destek çubuklarına (13,14) bir iplik kullanarak makine dikişi ile ilk fermuar düzeneğinin (16) bağlayıcı oluşturan bölümlerinin (16A, 16B) taban ve kapak kısımlarının (1, 2) valizi kapalı durumunda korumayı sağlaması için tutturulması, ve valizin depolama hacmini artırmanın sağlanması, burada kapalı valiz hacminin söz konusu artışına yol açma bir ikinci fermuar düzeneği (25) içerir, burada ikinci fermuar düzeneği (25) iki kısımlı fermuar düzeneği olup, ilk fermuar kısmı (…) valizin açılıp kapanması ile ilişkili ilk fermuar düzeneği (16) ile ilgili ve ikinci fermuar kısmı (25A) valizin kapak kısmına (2) bağlıdır.” şeklinde tanımlandığı anlaşılmıştır.


Söz konusu tescil … başvurusu olup Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarfından verilen … sayılı Avrupa patentinin TPE nezdinde geçerli halidir.


Türk Patent Ensititüsü’nün … tarihli yazısıyla … sayılı patent belgesinin sahibi olan …’in söz konusu patent üzerindeki haklarını … TİC. LTD. ŞTİ. ‘ne inhisari lisans sözleşmesi yoluyla verdiği, söz konusu lisans işleminin 22.11.2010 tarihinde sicile kaydedildiği, sonrasında patent sahibi bulunan … ‘in unvanının … olarak değiştirdiği ve söz konusu unvan değişikliğinin 18.03.2013 tarihinde sicile kaydedildiğinin bildirildiği anlaşımıştır.


551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK’nın 83. maddesine göre bir patent ya da faydalı model belgesinin koruma kapsamı, tarifnamesinde yer alan istemlerde tanımlıdır. 83. maddenin ilk hükmü; “Patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir” şeklindedir.


Bilirkişi heyetince dava konusu … sayılı patent belgesinin koruma kapsamını belirleyen istemler değerlendirilmiş yine 551 Sayılı KHK’ nın ilgili maddelerinde ve Yönetmelikte belirtildiği üzere “patent/faydalı model başvurusunda çeşitli şema, diyagram veya resimler kullanılabilir; tarifname veya istemlerde atıf yapılan resimler başvurunun ayrılmaz bir parçasıdır.” hükümleri dikkate alınarak … sayılı patent belgesinde yer alan şekiller dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda dava konusu patent belgesinin ilk bağımsız istemi ve istemi açıklayan Şekil- 8 ile Davalı – Birleşen davada davacı şirket … tarafından dosyaya sunulan valiz örneği karşılaştırıldığında; Davalı-Birleşen davada davacı şirket … tarafından dosyaya sunulan valizin, taban ve kapak kısımlarından oluştuğu, profili destekleyici destek çubuklarını içerdiği, 2 fermuar düzeneği içerdiği ve ikinci fermuar düzeneği ile valizin depolama hacmini artırmanın sağlandığı, dolayısıyla davalı-birleşen davada davacı şirket … tarafından dosyaya sunulan valizin dava konusu patent belgesinin 1 nolu bağımsız isteminin koruma kapsamı içerisinde olduğu yine davaya konu patent belgesinin 1. İstemine bağımlı istemler olan 2-7 nolu istemleri ile Davalı-birleşen davada davacı tarafa ait valiz karşılaştırıldığında; davalı-birleşen davada davacı şirket … tarafından dosyaya sunulan valizin dava konusu patent belgesinin 2-7 nolu istemlerinin koruma kapsamı içerisinde olduğu, yine davaya konu patent belgesinin 8. istemi ile bu isteme bağımlı istemler olan 9-11 nolu istemleri ile davalı – birleşen davada davacı tarafa ait valiz karşılaştırıldığında; davalı- birleşen davada davacı şirket … tarafından dosyaya sunulan valizin dava konusu patent belgesinin 8. ve bu isteme bağımlı istemler olan 9-11 nolu istemlerinin de koruma kapsamı içerisinde olduğu tespit olunmuştur.


551 Sayılı KHK’nın 129.maddesine göre, patentin hükümsüz sayılacağı haller;
“a – Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse;


b – Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse;


c – Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45 inci madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12 inci maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse;


d – Patent sahibinin, 11 inci maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse,” şeklinde düzenlenmiştir.


129/a, kendinden önceki bazı maddelere atıfta bulunmaktadır. 551 Sayılı KHK’nın 5. maddesi patent belgesi verilecek buluşun taşıması gereken nitelikleri belirtmektedir. Bu maddeye göre; yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlara patent verilebilecektir.


Patent Verilerek Korunacak Buluşlar

Madde 5 – Yeni tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur.

Yenilik


Madde 7 – Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir.

Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur.


Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dahildir.


Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması

Madde 9 – Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.

Dava konusu … sayılı patent belgesi … yayını olup Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarfından verilen … sayılı Avrupa patentinin TPE nezdinde geçerli kılınmış halidir. Söz konusu EP patenti, 10.02.2010 tarihinde belge almaya hak kazandığı ve 10.11.2010 tarihinde “…” ve “…” firmaları tarafından patent verilmesi kararına itirazda bulunulduğu, itiraz işlemleri sırasında 15.10.2013 tarihindeki Sözlü Duruşma (Oral Proceedings) sonucunda söz konusu … sayılı Avrupa patenti, Avrupa Patent Ofisi (EPO) İtirazlar Birimi (Opposition Division) ‘nin 31.10.2013 tarihli kararı ile iptal edildiği, iptal kararının patent sahibi tarafından 09.01.2014 tarihinde Temyiz edildiği ve temyiz başvurusunun red ile sonuçlandığı anlaşılmıştır.

Davalı – birleşen davada davacı tarafından dosyaya … yayım olan … sayılı patent belgesinin eşdeğeri olan … sayılı Avrupa patentinin 31.10.2013 tarihli iptal kararını sunduğu ve bu karara göre dava konusu patent belgesinin hükümsüz kılınması gerektiğini bildirdiği anlaşılmıştır.


Avrupa Patent Ofisi ‘ndeki İtiraz aşamasında, … sayılı Avrupa patentinin buluş basamağı şartını taşımaması üzerine iptal edilmesinden sonra patent sahibi söz konusu Avrupa Patentinin yeni İstem 1’i olarak İstem 1, 6 ve 7 ‘yi birleştirmiş ve birinci yardımcı talep (…) olarak sunmuştur. Bu talep sadece Avrupa Patenti nezdinde olduğu ve dava konusu … sayılı patent belgesi bu birleştirilmiş istemi içermediği için patent sahibinin … ile ilgili sunduğu birinci yardımcı talep değerlendirmeye alınmamıştır.


… sayılı Avrupa patentinin iptal kararı patent sahibi tarafından 09.01.2014 tarihinde Temyiz (Appeal) edilmiştir. Temyiz gerekçesinde, davacı – birleşen davada davalı taraf, İtirazlar Biriminin teknikte uzman kişi değerlendirmesini kabul etmeyerek, topluma mal olmuş yaygın bilgilerin değerlendirilmesinin çok geniş yapıldığını savunmuştur. Fakat, valizin sert veya yumuşak (kumaş) olması, farklı coğrafi bölgelerde, farklı yeteneklere sahip işçiler tarafından farklı makinalarla yapılması, teknikte uzman kişi değerlendirmesini değiştirmeyecektir. Teknikte uzman kişi, sıradan bir işçiden çok, valizler konusunda uzman bir mühendis veya uzman bir tasarımcıdır. Dolayısıyla teknikte uzman kişi valizin iskeletsiz daha hafif olacağı ve fermuarları çantaya iliştirmenin en uygun yolunun dikmek olacağını düşünebilecek bir kişidir.


Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Patent Sözleşmesi mad. 105b(3) te , patentin merkezi hükümsüzlüğünün tüm üye devletlerde geçerli olacağı ve mad.68’de hükümsüzlüğün patent en baştan hiç var olmamış gibi etki doğuracağı belirtilmiştir.


Bilindiği üzere Türkiye, 2000 yılından beri Avrupa Patent Sözleşmesinin hükümlerini kabul etmiş bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90, maddesine göre usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Söz konusu patent Avrupa Patentfnln Türkiye’de geçerli kılınmış hali olduğundan Avrupa Patent Sözleşmesinin bu hükümleri Türkiye’de geçerlidir.


Esasen hükümsüzlük halinde kararın geriye dönük etki doğurduğu yerel hukukta da desteklenmektedir. 6769 sayılı SMK’nın 139 (1) maddesinde patentin hükümsüzlüğünün etkisi, “Patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi hâlinde, kararın sonuçları geçmişe dönük olarak etkili olur ve patent veya patent başvurusuna bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. ” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Avrupa Patent Sözleşmesinin yukarıdaki maddeleri ile açık bir şekilde bir hakkın geri alınması durumunda, hiç var olmamış kabul edileceğini belirtir. Bu durumda Davacı – birleşen davada davalı şirket … adına tescilli … sayılı dokümanda açıklanan buluş için patent hakkı hiçbir zaman var olmamıştır. Dolayısıyla, ortada geçerli bir patentin varlığından söz edilemeyeceği içi bir patent hakkına tecavüzünden de bahsetmek mümkün olmayacaktır.


Tüm dosya kapsamı, TPMK kayıtları, taraflarca sunulan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, asıl dava yönünden; her ne kadar davacı inhisari lisans sözleşmesine dayalı olarak patente tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi tazminata yönelik iş bu davayı açmış ise de dava konusu … sayılı patent belgesinin EPC Fasikül yayını olduğu Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarfından verilen … sayılı Avrupa patentinin TPE nezdinde geçerli kılınmış hali olduğu, dava konusu patentin EPO nezdinde hükümsüz kılınması sonucunda Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 07.03.2019 tarihli cevabi yazısında da belirtildiği üzere patentin hükümsüz kılındığına ilişkin işlemin patent siciline kaydedildiği ve sicilden terkin edildiği, hükümsüz kılınması nedeni ile geriye yönelik patent hakkının varlığının mümkün olmadığı, baştan itibaren sonuç doğurduğu anlaşıldığından asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden ise; davaya konu … nolu patentin Avrupa Patent Ofisi sicil kayıtlarında hükümsüz kılındığı böylelikle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.


HÜKÜM :


Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl dava yönünden; davacının inhisari lisans sözleşmesine dayalı olarak açmış olduğu patente tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi tazminata yönelik davalarının REDDİNE,

a-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 24,30 TL’nin mahsubu ile kalan 20,10 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan: 750,00 TL bilirkişi ücreti, 65,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 815,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

c-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan patente tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talepleri yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

d-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

2-Birleşen dava yönünden; davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,

a-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 25,20 TL’nin mahsubu ile kalan 24,30 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

b-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

3-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,


Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2019

Kaynakça ; Yargıtay