“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.09.2018 tarih ve 2015/645 E. – 2018/446 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.10.2020 tarih ve 2019/369 E. – 2020/804 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri

Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkili firma tarafından tamamen özgün, yepyeni bir ürün olarak geliştirilen “HAREKETLİ VALS BESLEME ÜNİTESİ” ile ilgili olarak yapılan patent başvurusuna, davalı şirket vekilince anılan ürünün davalıya ait … sayılı patente tecavüz ettiği belirtilerek itiraz edildiğini ayrıca patent istemlerinin yenilik ve buluş basamağı kriterini taşımadığı ve patentin başvuru kapsamını aştığı iddiasıyla müvekkili hakkında ayrı bir dava açıldığını, oysa davalı adına tescilli … sayılı patentin istemlerinin yenilik ve buluş basamağı kriterini taşımadığını, istemlerin alanında uzman bir kişi tarafından anlaşılmasına ve uygulamaya konulmasına imkân verecek şekilde tanımlanmadığını, patentin, öte yandan müvekkilinin Ar-Ge kapsamında geliştirme aşamasında olduğu ve patent başvurusuna konu ettiği 2015/02152 sayılı ürününün, davalının … sayılı patentine tecavüz etmediğini ileri sürerek, asıl davada davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğünün tespiti ve sicilden terkinine, birleşen davada ise patent başvurusuna konu ettiği 2015/02152 sayılı ürünün, davalının … sayılı patentine tecavüz etmediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

Davalı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkili adına tescilli … sayılı patent ile 2007/03326 ve 2007/03327 sayılı endüstriyel tasarımların davacı tarafça ihlal edildiğinin tespit edilmesi üzerine davacıya gönderilen iki ayrı e-posta ile durumun ve dostane çözüm önerilerinin bildirildiğini, davacının cevap vermemesi üzerine davacının fabrikasında yapılan delil tespiti sonucunda, müvekkili adına tescilli patent ve tasarımlara tecavüzde bulunulduğunun anlaşıldığını, bu nedenle açılan davada, davacının ürünlerine ihtiyati tedbir yoluyla el konulduğunu, buna karşılık davacı tarafından, müvekkiline karşı açılan davada, tescilli endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğünün talep edildiğini, davacı tarafça son olarak da görülmekte olan işbu davanın açıldığını, davacı iddialarının yerinde olmadığını, tecavüz bulunmadığının tespiti istemli dava yönünden dava şartının gerçekleşmediğini ileri sürerek asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı

İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, yine davacının 2015/02152 nolu patentine konu ürünün, davalı adına tescilli … nolu patente tecavüz teşkil etmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 2015/ 02152 nolu patent başvurusuna konu ettiği ürünün davalıya ait … nolu patente tecavüz etmediğinin tespitine, davalının … B sayılı patentinin hükümsüzlüğüne ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı adına tescilli … sayılı patentin hükümsüzlüğü koşullarının bulunmadığı, bu hususta dosyada mevcut bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, yine dosyada mevcut bilirkişi raporlarında, davacının 2015/012152 sayılı patentinin de davalı adına tescilli patente tecavüz oluşturmadığının tespit edildiği, her ne kadar davalı tarafça, davacı iş yerinde yapılan keşfin, davacının tasarrufunda bulunan ürün üzerinde yapılmış olması nedeniyle usule aykırı olduğu savunulmuş ise de, birleşen davadaki talebin, davacı adına başvurusu yapılan 2015/02152 sayılı patente konu ürünün, davalının … sayılı patentine tecavüz etmediğinin tespiti olduğu ve söz konusu ürünün de davalı patentine tecavüz oluşturmadığının belirlenmesi karşısında bu savunmanın yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 21/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Kaynakça ; Yargıtay