“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.07.2020 tarih ve 2019/115 E. – 2020/344 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkilinin Türkiye’de PVC konusunda birçok ilke imza atarak sektörün en geniş bayi ağına sahip firmalarından biri olduğunu, 60’a yakın ülkeye ihracat yaptığını, davalı şirket adına tescilli dava konusu faydalı model belgesine konu ürünün, faydalı model tescil başvurusundan önce davacı şirket tarafından üretilerek kamuya arz edilmiş ve faydalı model tescili ile koruma altına alınmış olduğunu, davacıya ait 2006 05365 sayılı 28.09.2006 başvuru tarihli ve kompozit destek profili başlıklı faydalı model belgesine konu buluşun dava konusu 2008/01992 sayılı faydalı model tescil belgesini kapsayacak şekilde koruma altına alınmış olmakla bu durumun dava konusu faydalı model tescil belgesinin başvuru tarihi olan 26.03.2008 tarihi itibariyle yenilik özelliğini mutlak surette ortadan kaldırmakta olduğunu, aynı zamanda bu faydalı modelin 2006/04067 kod numarası ile 12.09.2006 tarihinde görsel bakımdan da koruma altına alındığını, destek elemanı geçmişte sac malzemeden elde edilirken davacı tarafından ilk kez kompozit malzemeden elde edilerek tasarlanmış olduğunu, bu tasarlama üzerinde sadece farklılık oluşturmak amacıyla davalı tarafından asıl unsurların tümü aynı kalmak üzere bazı değişiklikler yapılmaya çalışılmış olduğunu, davacının faydalı modelinde destek elemanı olarak PVC ve dolgu malzemesi olarak ahşap tozunu kullanmakta, davalının ise başvuru konusu faydalı modelde destek elemanı olarak PVC ve dolgu malzemesi olarak kalsit kullanmakta olup PVC’lerin ortak, dolgu malzemelerinin farklı olduğunu, söz konusu ihlali nedeniyle davalı aleyhine yasal işlemler başlatılınca davalı tarafın davaya konu yeni olmayan faydalı model belgesi için TPMK’ya başvuruda bulunmuş ve yenilik arz etmeyen buluşunu tescil ettirmiş olduğunu iddia ederek davalı şirket adına TPMK nezdinde tescilli 2008/01992 sayılı “PVC karışımlı destek profili” faydalı model tescil belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik özelliği taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili,müvekkili adına tescilli faydalı model belgesinin iddia edilenin aksine, yenilik vasfına haiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava tarihi 2009 yılı olduğundan yeni SMK’ya değil 551 sayılı KHK’ya tabi olduğundan davanın çözümünde bu mevzuatın dikkate alındığı, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre faydalı modelin koruma süresi 10 yıl olup uzatılamaz. 164/2. Maddesi hükmü” 2008-01992 Yevmiye sayılı faydalı model belgesinin” koruma süresi 26 Mart 2008 tarihinde başlamış olup, 10 yıllık süre 26 Mart 2018 tarihinde dolduğu,dava bu faydalı modelin hükümsüzlüğüne ilişkin olup, her ne kadar 2008/130 Esas sayılı kesinleşen dosyadaki bilirkişi heyet raporunda dava dosyamıza konu 2008/01992 yevmiye sayılı faydalı model belgesinin de hükümsüzlüğü şartlarının oluştuğu tespit edilmiş ise de 10 yıllık süre dolduğu için faydalı model belgelerinde de koruma süresi bir defaya mahsus verilip uzatılması söz konusu olmadığından hükümsüzlük talebinin konusuz kaldığı, buna göre, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay  Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay