ESAS NO : 2021/228
KARAR NO : 2022/64

DAVA : Patente Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i ve Tazminat


DAVA TARİHİ : 23/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin her türlü atığın geri dönüşüm, geri kazanım, tekrar kullanım ve bertarafı ile ilgili olarak her türlü makine, teçhizat ve ekipmanın imalatı, alımı ve satımı işleri ile faaliyetlerini yürüttüğünü, bu hususta müvekkilinin ürettiği ve ortaya çıkardığı buluş niteliğindeki yöntemlere ilişkin olarak patent tescillerine önem verdiğini ve patent tescilleri gerçekleştirdiğini, bu çerçevede müvekkili tarafından hissedarı olduğu şirketin kurulduktan sonra “…….. ” başlıklı patentin TPMK nezdinde ….. sayı ile tescil edildiğini, davalının müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin ortaklarından ……’in babası olduğunu, şirketin eski yönetim kurulu başkanı ve marka patent vekili …’nun şirketin eski ortağı ……’in babası olan davalı … adına TPMK nezdinde gizli patent başvurusuyla …… sayı ile tescil başvurusunda bulunduğunu ve bu başvurunun müvekkiline ait olan …… tescil numaralı patente tecavüz eder nitelikte olduğunu, davalının bu patent başvurusuna herhangi bir arge çalışmasına dayandırmadan yaptığını, müvekkilinin patenti ile birebir benzer olduğunu ve bu eylemlerinin müvekkilinin patentten doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkili adına tescilli …… tescil numaralı patent belgesine tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ve şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, davalının TPMK’ya tescil başvurusunda bulunduğu 13/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsili ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.


CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin de davacının
da henüz patent hakkını elde etmediğini, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun nihai kararlarının
beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin yasal bir merci olan TPMK’ya müracaatının kendiliğinden tazminat hakkı doğurmayacağını, haksız rekabet olarak değerlendirilmesinin mümkün
olmadığını, müvekkilinin buluşuna dair istemleri, davacının buluşunun istemleri ile aynı ise, Kurumun en son yapılan patent müracaatını yeni olmadığı için reddedeceğini, dolayısıyla Kurumun zaten göz önüne alacağı bir hususun mahkeme önüne getirilmesinin mümkün
olmadığını, ayrıca müvekkili bir şekilde patent hakkını alsa dahi, bu durumda bile açılacak davanın
tazminat davası değil, patentli buluşun yeni olmaması nedeniyle hükümsüzlük davası olacağını ve ortada davacının buluşuna tecavüz eden bir eylemin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :

Dava, davalının davacı adına tescil başvurusu yapılmış ……. tescil başvuru numaralı patent belgesine tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… tescil başvuru numaralı “…… ” başlıklı patent belgesinin davacı adına, …… başvuru numaralı “……. ” başlıklı patent belgesinin tescili için davalı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yapıldığı ve henüz tescilin kesinleşmediği anlaşılmıştır.


6769 Sayılı SMK’nın 141 Maddesi ile, patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek, kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent veya faydalı model hakkını gasp etmek ve patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmenin, patent ve faydalı model belgesine tecavüz oluşturacağı belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.


Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 18/02/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalının üretimine ait
bilgilerin, üretim alanının mevcut olmaması ve olsa dahi tecavüzün belirlenmesi için yapılan
üretimin ancak yerinde incelenmesi ve işlem adımlarının takip edilmesi ile bir değerlendirme yapılması gerektiği, bu nedenle dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile davalının davacı adına olan
2018/11391 tescil numaralı patent başvurusundan doğan haklara tecavüz veya haksız rekabet teşkil eden eyleminin tespit edilemediği belirtilmiştir.


Tüm dosya kapsamı deliller bilirkişi raporu ve Türk Patent Kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davacının başvuru ve buluş sahibi olduğu 07/08/2018 başvuru tarihli ve …… nolu patent başvurusu henüz kesinleşmemiş ve kesinleşmiş bir istem takımı bulunmamakta, yine davalı tarafça başvurusu yapılan …… nolu patent başvurusu da henüz başvuru aşamasında olup tescil edilip edilmeyeceği belli değildir. Dolasıyla ortada kesinleşmiş bir patent tescili bulunmadığından patent başvurularının karşılaştırılması mümkün değildir. Davalı tarafın Türk Patent Kurulu’na patent başvurusunda bulunmaktan başka davacı tarafın dayandığı patent başvurusuna konu herhangi bir üretim satış vs. ticari faaliyet davacı tarafça iddia ve ispatlanmış değildir. Patent başvurusunda bulunmak tek başına SMK’nın 141. maddesi anlamında patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmez. Bu itibarla davacının patent hakkına tecavüzüne dair talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacının haksız rekabete ilişkin talebine gelince; davalı tarafın patent başvurusu yapmasından başka haksız rekabete vücut verecek davalı tarafın herhangi bir eylemi ve üretimi vs. bulunmadığından, dava dilekçesinde bahsedilen şirket payı devirlerinin dava ile ilgisinin bulunmadığı ve böylece davalı tarafın haksız rekabetinin de söz konusu olmadığı anlaşılmakla davacının haksız rekabete ilişkin talebi yönünden davanın reddi gerekmiştir.

H Ü K Ü M :

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 102,47 TL harçtan, 80,70 TL ilam harcının mahsubu ile, 21,77 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen tecavüz ve haksız rekabet davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince, reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Kaynakça ; Yargıtay