ESAS NO : 2019/218
KARAR NO : 2020/315

DAVA : Patente Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2020
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ……. sayılı ve …… sayılı patent belgelerinin sahibi olduğunu ve söz konusu patentlerin, damperli araçların damperlerinin kalkık durumda trafikte seyretmesini önleyecek buluş ile ilgili olduğunu, ancak müvekkilinin patent belgeleri ile korunan ürün ve usulünün, davalı tarafından müvekkilinin herhangi bir izni olmaksızın taklidinin üretildiğini ve bu durumun müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüzün tespitini, önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.


Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından patent alınan bir ürününün bulunduğunu, ancak müvekkilinin sadece …… Yönetmeliği gereği yasal zorunluluğu yerine getirmek için tertibat bulundurduğunu, söz konusu tertibat ile davacı ürününün tamamen farklı olduğunu, davacı ürününün ayırt edici bir özelliğe sahip olmadığını, davacının sırf …… Yönetmeliğinin getirdiği zorunluluğu kendi lehine kullanmak ve tekel olmak amacıyla kötü niyetli olarak bu davayı ikame ettiğini ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :

Dava, patente tecavüzün tespiti, önlenmesi ve tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulması taleplidir.

6769 Sayılı SMK’nın 141. Maddesi ile, patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek, kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent veya faydalı model hakkını gasp etmek ve patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmenin, patent ve faydalı model belgesine tecavüz oluşturacağı belirtilmiştir.
SMK’nın 125. Maddesi uyarınca Patent başvurusu veya patent, lisans sözleşmesine konu olabilir.

Lisans, inhisari lisans veya inhisari olmayan lisans şeklinde verilebilir. Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa lisans, inhisari değildir. Aynı kanunun 158. Maddesi uyarınca sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa inhisari lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hak sahibinin bu Kanun uyarınca açabileceği davaları, kendi adına açabilir. İnhisari olmayan lisans alan, sınai mülkiyet hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı sözleşmede açıkça sınırlandırılmamışsa, yapacağı bildirimle, gereken davayı açmasını hak sahibinden ister. Hak sahibinin, bu talebi kabul etmemesi veya bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde talep edilen davayı açmaması hâlinde, lisans alan, yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına ve kendi menfaatlerinin gerektirdiği ölçüde dava açabilir.


Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan getirtilen resmi kayıtlara göre dava konusu …… sayılı patent ve ……. sayılı ek patentin dava dışı ….. adına olup 2018 yılı ücretinin ödenmemesi nedeniyle patent hakkının sona erdiğinin ancak telafi ücretinin bildirim tarihinden itibaren 2 ay içerisinde gelmesi halinde geçerlilik kazanacağının bildirildiğini görülmüştür. Buna göre patent sahibi davacı şirket olmayıp dava dışı ……’dir. Davaya dayanak yapılan 10.07.2017 tarihli “patent lisans sözleşmesi”nin tetkikinden inhisari olmayıp sözleşmenin 5. Maddesinde açıkça tali lisans yetkisi verildiği patent sahibinin lisans alanın izni olmadan başka kişilere lisans verebileceğinin öngörüldüğü anlaşılmıştır. Buna göre dava açma hakkı patent sahibine ait olup, davacının inhisari lisans sahibi olmadığı gibi SMK 158. Maddesinde düzenlenen koşulların da yerine getirildiğini iddia ve ispatlayamamıştır. Bu itibarla bu davayı açmakta davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından, husumet dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmek gerektiğinden davacının davasının aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.26/11/2020

Kaynak ; Yargıtay