ESAS NO : 2017/520
KARAR NO : 2019/215

DAVA : Tazminat


DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARAR TARİHİ : 18/06/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/06/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

DAVA ;


Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalılardan Yöntem Patent ile “…….” konulu patent başvurusunun yapılması için anlaştığını, bunun için davalı … firmasına 1.770,00 TL patent müracaat işlem bedeli ödediğini, bunun karşılığında davalının 25.11.2010 tarihli fatura düzenlediğini, gerekli başvurunun 18.12.2010 tarihinde yapıldığını, bilahare davalılardan ……. Danışmanlık ile 22.08.2012 tarihli özel vekaletname düzenlenip patent vekili olarak tayin edildiğini, vekaletname uyarınca patent tescil yenileme ve diğer işlerde davalı … ve yetkilendirdiği diğer davalı … firması yetkili ve sorumlu olmasına rağmen, patent başvurusu yıllık harç ücreti ödenmediğinden dolayı Türk Patent Enstitüsünce geçersiz kılındığı, oysa ki müvekkili işlemlerinin ve harcın ödenmesi için 3.000,00 TL tutarlı TUBİTAK kasasından kendisine sağlanan kasa/bütçe ile ilgili davalı … Patente bilgi verdiğini ve şifre ile yıllık yenileme ücreti ve harcın buradan temin edilmesini istemesine rağmen davalı firma zamanında ilgili yenileme harç bedelini ödemediğinden, müvekkilinin patent hakkının yandığını, işin gereği gibi yapılmamasından dolayı şu anda sağlık alanında önemli bir buluşa imza atıp ilgili tedavi yöntemlerini uygulama hakkından patent hakkından mahrum kaldıklarını ve bu konuyla ilgili tekrar başvuru yapma hakkını elinden kaçırmış olduğunu, müvekkilinin patentini almak istediği akıllı gen tedavisini uygulayarak kendisi dahil ailesine ve yüksek risk taşıyan hastalara yardımcı olduğunu, ancak bu tedavi yöntemine ilişkin patent başvurusu ile elde edeceği resmiyeti kazandıramadığını, davacının zararının tespit edilmesini talep edeceklerini, davalılar arasında iş bölümü mevcut olduğunu, aldıkları işlerde birbirlerini yetkilendirdiklerini, ayrıca davalılardan……. Patentin davacıdan aldığı 1.770,00 TL patent müracaat işlem bedelini iade etmediğini, bu tutarın tahsili için Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının takibe ve borca itiraz ettiğini, davalılardan ……. Patent’in her ne kadar patent yenilemesinin sözleşme kapsamında olmadığını iddia etmekte ise de, her iki davalının birlikte çalıştığının göz önüne alınmasının gerektiğini, ayrıca……. Patent’in müvekkilinin ……com davalıdan mağdur ve şikayetçi olduğuna dair yazısının kaldırılması karşılığında 1.770,00 TL’yi iade edileceği yönünde 06.11.2014 tarihli protokol metni hazırlayıp verdiğini, ancak müvekkili tarafından bunun kabul edilmediğini, davalıların vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediklerini, bu sebeplerden dolayı davacının madden ve manen zarara uğradığını iddia ederek, manevi tazminat ve fazlaya dair hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik 24.000,00 TL maddi tazminatın, haksız fiil tarihi olan 05.11.2012 tarihinde işlenmiş faizi ile avukatlık ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.


CEVAP ;


Davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçeleri ile, müvekkilinin davacı ile yapmış olduğu sözleşme edimlerinin tamamını yerine getirdiğini, davacıya yardım etmek amacıyla hareket ettiklerini, 1.770,00TL’nin davalının tahsil etmediğini, buna rağmen davacı tarafın defalarca ……com’a aynı konuda şikayetler ilettiğini, bu nedenle bu bedelin davacıya ödenmesinin teklif edildiğini, ayrıca davacı tarafından ödenen bedelin patent başvuru dosyasının hazırlanması ve müracaatıyla ilgili olduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde Tubitak teşvikinden gelecek paranın takibini yapmasınının imkanı dahi bulunmadığını, bunun davacıya yazılı olarak da bildirildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede Tubitak teşviki ile ilgili bir madde, talimat veya talimatın kabulünün mevcut olmadığını, zaten bu teşvik kapsamında ödenecek bedelin davalı tarafça takibinin imkanı olmadığını, müvekkilinin vekalet görevinin fazlasının yerine getirildiğini, davacının zararının karşılanması için 1.770,00 TL’lık ödeme teklifinin de sunulduğunu, buna rağmen ……com’da karalama kampanyasının devam etiğini, taraflar arasındaki ilişkide mağdur olanın davacı değil, müvekkili olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :

Dava, davacı tarafa ait …….. sayılı patent başvurusu işlemlerinin, davalılar tarafından sözleşme kapsamında gereği gibi yerine getirilmediğinden bahisle, 24.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili taleplidir.


Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 25/02/2019 tarihli raporda sonuç olarak, TPE Patent Dairesi Başkanlığı nezdinde ……..kod no ile yapılan patent başvuru tarihi 18/12/2010 olup, 2. yıl sicil kayıt yenileme ücretinin 18/12/2011 tarihine kadar, bu mümkün olmaz ize 18/06/2012 tarihine kadar ek ücret ödemek kaydı ile ödenmesi mümkün olduğu, bu tarihten sonra yıllık ücretlerin yatırılması veya Tübitak tarafından yatırılan tutardan karşılanması talebinde bulunulmayacağı, davaya konu 2010/10605 sayı ile işlem gören patentin 18/12/2010 başvuru tarihinden, 18/06/2012 tarihine kadar dosyada vekil olarak görünen Patent vekili …..’ın yıllık ücretlerin ödenmesinden sorumlu olduğu, davalı ……’ın ise bu tarihten sonra 23/08/2012 tarihinde dosyaya vekil olarak atanmış olması, bu tarihten sonra yıllık ücretlerin ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı, bir patent vekilinin öncelikle patent mevzuatını bilmesi gerektiği, yaptığı patent başvuru nedeniyle başvurudan sonraki işlemleri de yapacağı, müvekkilini uyaracağı, bilgilendireceği, başvurudan belge alınıncaya kadar tüm süreci takip etmesinin mesleği gereği olduğu, bunun yanı sıra Türk Patent Enstitüsü’nün her yazışmada sonraki aşamada ne zamana kadar nelerin yapılması gerektiği huşularında yazılı uyarı ve hatırlatmalarını yapmakta olduğu, bu nedenle burada Patent Vekili …..’ın bilerek ve isteyerek olmasa da kendisinden beklenilen şekilde özenli davranmadığı ve patent başvurusunun geçersiz kılınmasına sebebiyet verdiği, patent vekili ….. ile davalılardan……. Patent DançLtd.Şti arasındaki ilişki ve sorumluluğun takdirinin ise Mahkemeye ait olduğu, Rusya Patent Ofisi’nden gelen araştırma raporuna bakıldığında, patent başvurusunda mevcut 7 adet istemle ilgili olarak istemlerin tümünün (A) kategorisinde değerlendirildiği, yani özellikle ilgili olduğu düşünülmeyen tekniğin bilinen durumunu tanımlayan doküman olduğu yani raporun olumlu ve buluşun patentlenebilir buluş olduğunun göstergesi olduğu belirtilmiştir.


Buna göre, davacının iddia ettiği zararın dava dışı patent vekili …..’ın görevini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle kusurundan kaynaklandığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalılardan ……. (……’ın) 23/08/2012 tarihinde dosyaya vekil olarak atanmış olması sebebiyle, zarar doğurucu eylemler bu tarihten önce gerçekleştiğinden, sorumluluğunun bulunmadığı, diğer davalı……. Hizmetleri Ltd.Şti yönünden ise, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, vekaletname verilmediği …..’ın getirtilen SGK kayıtları ve diğer tüm delillere göre, bu şirket ile herhangi bir bağlantısının kurulamadığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 409,86 TL harçtan, 44,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 365,46 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.18/06/2019

Kaynak ; Yargıtay