“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.11.2019 tarih ve 2018/509 E. – 2019/497 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacılar vekili, müvekkillerinden MİNET’in ana şirketi olan diğer davacı ASER adına TPMK’da … numarası ile tescilli bulunan “Taşıma kayışlarının bağlanması için tertibat ve bu tertibatın üretimi için usül” başlıklı ve EP 1163459 numaralı ve bir çok ülkede de tescilli bulunan Avrupa Patentinin Türkiye uzantısı olan patentin sahibi bulunduğunu, davalının ise müvekkilleri adına tescilli bu patente tecavüz teşkil eden fiillerde bulunduğunu ileri sürerek davalının patent hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.- TL maddi ile 10.000.- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren tahsilini ve hüküm özetinin gazete ile ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin ürünü ile davacının patente konu ürününün farklı ürünler olduğunu bu nedenle herhangi bir tecavüzlerinin bulunmadığını, davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddini talep etmiş; karşı dava ile de davacının davasına dayanak yaptığı patentin 551 sayılı KHK’nın hükümleri gereğince yeni olmadığını ve buluş basamağını aşmadığını ileri sürerek patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı-karşı davalı ASER firmasına ait ” taşıma kayışlarının bağlanması için tertibat ve bu tertibatın imal edilmesi için usul” başlıklı … numaralı patentin toplam istem sayısının 22 olduğu, buluşun özetle üç kayışı içeren bir bağlanma tertibatına ilişkin olduğu bu tertibatın bir taşıma kayışının iki ucunu birleştirecek sökülmeyen birleşme tertibatları olduğu ana nirengi noktasının gevşek bir atkı ve çözgü niteliğine sahip kumaşların takviye elemanı olarak kullanılması olduğu, davalı-karşı davacının … Y no’lu faydalı model belgesine konu buluşun ise kauçuk konveyör bantlarında kullanılan ekleme elemanları olduğu bunların kauçuk, kord bezi, metal parçalar, perçinli çivi yuvası ve perçinli çividen oluştuğu, faydalı model belgesinin koruma kapsamının kord bezinin dokuma kalitesinin uygulamaya göre değiştirilebilir olması ile belirginleştiği, kord bezinin önceden beri bilinen bir ürün olduğu, davacı-karşı davalının patentindeki gevşek bir atkı ve çözgü sistemine sahip takviye elemanı kumaştan farklı olduğu, kullanılan malzemelerin, özelliklerin ve montaj şekillerinin farklı olduğundan bir tecavüzden bahsedilemeyeceği, davacı-karşı davalının … numaralı patentinin gevşek bir çözgü ve atkı özelliğine sahip kumaşların takviye elemanı olarak kullanılması içeriğine sahip olması dolayısıyla tekniğin bilinen durumunun aşıldığı, patenti hak ettiği gerekçesiyle asıl davada; davacı-karşı davalılar Mınet(S.A) ve Aser S. A. R. L tarafından davalı şirket aleyhine açılan patent hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve tazminat talepli davanın reddine, karşı davada, davacı Labrıs Madencilik ve San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalılar aleyhine açılan patent hükümsüzlüğü talepli davanın da reddine karar verilmiştir.


Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir

Yargıtay Kararı


1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.


2- Asıl dava, patent hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, karşı dava ise davacı-karşı davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve karşı davaya yönelik iddia, savunmalar ve bilirkişi heyetinden alınan rapor sonucunda asıl dava bakımından, dava konusu ürünün davacı-karşı davalının patentine konu buluşta kullanılan malzemenin özellikleri ve montaj şeklinin farklı olması nedeniyle bir tecavüzün bulunmadığı, karşı dava yönünden de davacı-karşı davalının patentinin tekniğin bilinen durumunu aştığı ve patent edilebilirlik şartlarını sağladığı gerekçesiyle hem asıl hem de karşı davanın reddine karar verilmiştir.


Mahkemece uyulan Dairemizin 20.04.2016 tarih ve 2015/6882 Esas, 2016/4392 Karar sayılı bozma ilamında, tarafların patentin koruma kapsamının önceki tarihli başka patentlerin istemleri kapsamında kaldığı ve yine davalı üretiminin davacıya ait patentle korunan buluşa tecavüz oluşturduğu, bilirkişilerin patentin koruma kapsamını dahi yanlış değerlendirdiği ve raporun dava konusuna ilişkin yeterli değerlendirme ve inceleme içermediği şeklinde bilirkişi raporuna ciddi itirazlarda bulunduğundan, tarafların iddiaları, savunmaları ve bilirkişi raporlarına yapılan itirazları da karşılayacak şekilde yeni bir heyetten rapor alınarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesine yer verilmiştir.


Ancak, mahkemece benimsenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı-karşı davalının patentinin önceki tarihli başka patentlerin istemleri kapsamında kaldığına yönelik davalı yan vekilince ileri sürülen itirazlara yönelik herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı anlaşılmaktadır.


Bu durumda mahkemece, tarafların iddiaları, savunmaları ve bilirkişi raporlarına yapılan itirazları da karşılayacak şekilde gerekirse alanında uzman kişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlarda yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı-karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.

3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı-karşı davalının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 11/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay