“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA


Taraflar arasında görülen davada Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05/04/2018 tarih ve 2016/613 E. – 2018/206 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/11/2018 tarih ve 2018/1301 E. – 2018/1327 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin 50 senedir tarım makinaları yaparak bunların satışını gerçekleştirdiğini, makine satışlarında “Demirdöğerler” ibaresini kullandığını, yine aynı ibareli tescilli markalarının bulunduğunu, yine unvanda kullanıldığını, müvekkili şirketin iştigal lanının da tarım makineleri olduğunu, davalı şirketin ortağı ve yetkilisinin müvekkili şirkette ortak iken hisselerini satarak davalı şirketti kurduğunu ve müvekkilinin markasını taklit ederek “Demirdöğer” ibaresini 7 ve 12. sınıflardaki ürünleri kapsayacak şekilde kendi adına tescil ettirdiğini, davalı şirketin, müvekkili şirketin yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle markalarını yenileyememesinden yararlanarak kötüniyetli olarak tescil işlemini gerçekleştirmiş olduğunu ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacı markalarının kullanılmadığını ve sicilden silindiğini, silinen markalar ile itiraz edilemeyeceğini, müvekkili şirketin kurucusu olan…’in ad ve soyadından müteşekkil bu markasının yanında davalı şirket kurucusunun soyadı olan Demirdöğer ibaresini marka olarak adına tescil ettirmesinde usul ve hukuka aykırı bir durum bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı

İlk Derece Mahkemesince, davacı markaları hükümden düşmüş olsa bile davacının markasını tescilsiz kullanmaya devam ettiği anlaşılmakla, 556 sayılı KHK’nın 8/3. maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, ayrıca davacı şirket ile davalı şirket yetkililerinin kardeş oldukları, davalı şirket yetkilisi…’in 30/04/1997 tarihinde davacı şirketteki hisselerini satarak ayrıldığı ve daha sonra davalı şirketi kurduğu, davacı şirketin kullanmakta olduğu markaları bildiği halde, dava konusu markayı tescil ettirdiği, bu nedenle kötüniyetli olduğu, kötüniyet nedeniyle de markanın hükümsüzlük koşullarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.


Bölge Adliye Mahkemesince, aynı gerekçe ile İlk Derece Mahkemesinin hükümsüzlüğe ilişkin gerekçesinin yerinde olduğu, ancak davaya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakıldığına göre Avukatlık Ücret Tarifesinde bu mahkemelerde görülen davalar için düzenlenen vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirtiği gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak; Yargıtay