“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/03/2016 gün ve 2014/339-2016/241 sayılı kararı onayan Daire’nin 26/06/2018 gün ve 2016/9728-2018/4797 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı …Ş. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davacı vekili, davalılardan Ciner Medya A.Ş.’nin yayın sahibi olduğu “Habertürk” logusu ile yayın yapan tv kanalında nişasta bazlı şeker üretimi ve gıda maddelerinde kullanımı üzerine programlar yapıldığını, pancardan üretilen şekere göre nişasta bazlı şekerin kullanıldığı gıda ürünlerinin tüketilmesinin obezite, diyabet ve kanser gibi çok ciddi sağlık sorunlarına yol açtığının beyan edildiğini, programlarda ve tartışmalar sırasında arka planda tüketicilerce iyi bilinen meşhur bir marka olan Ülker Hero Baby ürünlerinin kavanozlarının görüntüleri ile bu ve sair Ülker ürünlerinin üretildiği çikolata fabrikasındaki üretim görüntülerinin kullanıldığını, yapılan yayınlar ile Ülker ürünlerinin sağlıksız olduğuna dair bir mesaj verilme çabası olduğunu, bu haberlerin aynı medya grubuna ait Habertürk Gazetesinde de haber adı altında yayınlandığını, ileri sürerek haksız rekabetin önlenmesine, 75.000.-TL manevi tazminatın davalılar …, …, Ciner Medya AŞ.’den tahsiline, aynı içeriğe sahip haberlerin Habertürk Gazetesinde yayımlanması nedeniyle gazetenin sahibi olan davalı … AŞ. ve bu şirketin yönetim kurulu başkanı …25.000TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davacı aynı gerekçeler ile 50.000.-TL manevi 10.000.- TL maddi tazminatın davalılar …, …, Ciner Medya AŞ.’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili, müvekkillerinden … ile …’nın pasif husumetinin bulunmadığını, davaya konu yayınlarda yer alan ürünlerin hiçbirisinin üzerinde Ülker ibaresi ve ambalajı bulunmadığını, Ülker markasının sahibi olan Yıldız Holding’in Türkiye’deki 5 nişasta bazlı şeker üreticisinden biri olduğunu ve diğer üreticilerin yanında isminin zikredilmiş olmasının doğal olduğunu, nişasta bazlı şekerin sağlığa zararlarının bilim insanları tarafından ifade edildiğini, yapılan yayınların basın özgürlüğü içinde kaldığını, yapılan yayınlarda kamu yararı bulunduğunu savunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, 31/01/2011 tarihinden başlayarak 17/02/2011 tarihine kadar Habertürk Tv’de yayınlanan, bir kısmında davalı …’un sunuculuk yaptığı programlarda, nişasta bazlı şeker kullanımını sağlığa etkileri konusu, konunun uzmanı olduğu belirtilen konukların katılımı ile tartışıldığı, yapılan programlarda karşıt görüşlere eşite yakın şekilde yer verildiği, haksız rekabete neden olacak görüntü yayını yapılmadığı, yine haksız rekabete neden olacak söylemlerde bulunulmadığı, Ülker Hero Baby ürünlerinin satıldığı kavanozların görüntü olarak kullanıldığı, ancak bu görüntünün haksız rekabet teşkil etmeyeceği, zira kavanozların başkaca markalı ürünlerde de kullanıldığı, yayınlarda Ülker markasının adının nişasta bazlı şeker üreten ve pazarlayan firmalar arasında olması sebebi ile haber amacıyla verildiği, davacı …’in sahip olduğu Ülker markasına veya birleşen davacının lisans hakkı sahibi olduğu Ülker Hero Baby markasına ait ürünleri ima edecek herhangi bir görüntüye, görsele rastlanmadığı, yayınların halkı bilgilendirmeye yönelik ve haber niteliği taşıyan yayınlar olduğu, konunun bilimsel çevrelerde hala tartışmalı olduğu gözetildiğinde gerçek dışı haberlerle haksız rekabete sebebiyet verildiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davada ve birleşen davada maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar asıl davada davacı … Holdıng A.Ş. vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.


Bu kez asıl davada davacı …Ş. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.


2-Asıl dava, haksız rekabetin önlenmesi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesinde haksız rekabete ilişkin iddialarına yer verdikten sonra maddi tazminat taleplerini saklı tuttuğunu belirtmiş ve dilekçenin “sonuç ve istem” başlıklı bölümünde manevi tazminat talep ettiklerini ifade etmiştir. Sonrasında davacı vekili, 11.04.2011 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesindeki “maddi tazminat” ifadesinin yazım hatasından kaynaklandığını, taleplerinin yalnızca manevi tazminata ilişkin olduğunu belirtmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinin ilk sayfasında “konu” başlıklı paragrafta “25.000,00TL maddi tazminat” ifadesi yer alsa da, davacının 11.04.2011 tarihli dilekçesi ve dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu ifadenin yazım hatasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde, davacının talebinin yalnızca manevi tazminata ilişkin olduğunun kabulü ile karar verilmesi gerekirken, mahkemece davacı vekilinin maddi tazminat talebi de varmış gibi kabul edilerek maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi ve bu doğrultuda davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.06.2018 tarih 2016/9728 Esas, 2018/4797 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 26.06.2018 tarih 2016/9728 Esas, 2018/4797 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene iadesine,23/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay