“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/05/2016 gün ve 2016/20 – 2016/83 sayılı kararı onayan Daire’nin 27/04/2017 gün ve 2016/14982 – 2017/2515 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin TPE nezdinde “Marlboro” ve “L&M” markalarının hak sahibi ve bu markalı sigaraların üreticisi olduğunu, “Marlboro” ve “L&M” markasını taşıyan sahte ve taklit ürünlerin davalı tarafından Çin’den yüklenerek ATLAS isimli gemiyle taşındığını, diğer davalı olan CSAV Denizcilik Acentesi tarafından diğer davalı Noksel Çelik’e teslim edilmek üzere konteynıra yüklendiği hususunda ihbar aldıklarını, bunun üzerine Haydarpaşa Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ve İstanbul Kaçakçılık İstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme neticesinde konteynırın içinde tespit edilen Marlboro ve L&M marka sigaraların dosya ekinde de bulunan 30.12.2008 tarihli eksper raporu ile sahte olduğunun tespit edildiğini, marka hakkının 556 sayılı KHK ile koruma altına alınmış olduğunu, bu sebeple davalıların belirtilen fiillerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini; ayrıca gerek TTK hükümleri gerekse de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre acenteye doğrudan dava açılmasının mümkün bulunduğunu, bu nedenle davalı acentenin de aynı gerekçe ile sorumlu olması gerektiğini, ilgili KHK’nin 62/4. maddesi gereğince sahte ürünlerin masrafları davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmak suretiyle imhasının gerektiğini, 556 sayılı KHK’nın 76. maddesinde ihtiyati tedbir için öngörülen şartların hepsinin dava konusu olayda gerçekleşmiş olduğunu, bu nedenle de ihtiyati tedbir kararı verilerek, KHK’nın 77/b maddesi hükmü gereğince “sahte ürünlere el konulmasına, 556 sayılı KHK’nin 64. maddesi kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 YTL tutarında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … Acentesi A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, Dairemiz 18/12/2014 gün ve 2014/12752 E. 2014/20070 K. sayılı bozma ilamına yönelik verilen direnme kararı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.


Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 30.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak; Yargıtay