“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.05.2016 tarih ve 2014/276-2016/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinine ait ‘… d’ ’ isimli markayı gerekçe göstererek davalı şirketin ‘… ’ isimli marka başvurusuna iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet vakıasına dayalı olarak … nezdinde itiraz ettiklerini, yapmış oldukları itirazın … … tarafından kısmen kabul edildiğini ve davalı markasının 30. sınıfta bulunan bir takım emtialar yönünden iptaline karar verildiğini, kurum kararının yerinde olmadığını, davalı marka başvurusunun marka kapsamında bulunan tüm emtialar yönünden iptali gerektiğini zira markaların ayırt edilemez derecede benzer olması ve markalar kapsamında yer alan emtiaların bağlantılı olmasının markalar arasında iltibasa sebep olacağını, davalının kötü niyetli başvurusuyla müvekkili markasının tanınmışlığından istifade etmeye çalıştığını ileri sürerek … …’nin 2014-M-5548 sayılı kararının iptalini ve davalıya ait markanın dava sürecinde tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı şirket davaya cevap vermemiş, davalı … vekili ise, davanın reddini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda,davacının markasının tanınmışlığını ispat edemediği bu nedenle davalıya ait markanın tescilini farklı mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesine göre engelleyemeyeceği ancak taraf markalarında yer alan işaretlerinin yüksek düzeyde benzerliği ve çekişmeli malların niteliği nazara alındığında; davalı markası kapsamındaki tüm emtialar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesine göre iltibas tehlikesinin bulunduğu, davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğu zira faaliyette bulunacağı sektörde markaya yatırım yapacak olan bir ticari işletmenin birbiriyle bu kadar alakasız bir çok marka için yakın dönemde marka başvurusu yapmış olmasının ve buna ilaveten yine faaliyette bulunacağı sektörde markaya yatırım yapacak olan bir başka ticari işletmenin tüm bu markaları birlikte devir alarak olağan bir ticari faaliyette bulunduğunun söylenemeyeceği, birbirinden bu denli farklı ve bu kadar çok sayıda markanın tescil ettirilmeye çalışılması ve devir alınmasının marka ticareti yapmaya yönelik kötü niyetli bir girişim olarak değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, … …’nin 2014-M-5548 sayılı kararının iptaline, marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.


Kararı davalı … vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve marka başvurusunun kötü niyetli olduğunun belirlenmiş olmasına göre, davalı kurum vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, 04/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay