“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/01/2016 tarih ve 2015/5-2016/17 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin ‘…’ isimli markanın sahibi olduğunu, davalının müvekkili markasıyla iltibasa sebep olabilecek ‘… …+ŞEKİL’ ibareli markasını tescil ettirdiğini, davalı markasıyla müvekkili markasında yer alan ibarelerin ayniyete varan derecede benzer olduğunu ayrıca markalar kapsamında bulunan emtiaların da örtüştüğünü ileri sürerek davalıya ait markanın 556 sayılı KHK’nın 8. ve 42. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, taraf markalarında yer alan ibareler arasında hükümsüzlüğe karar vermeyi gerektirir bir benzerlik bulunmadığı gibi markalar kapsamında yer alan emtiaların da örtüşmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, taraf markaları kapsamında bulunan ürünlerin 29. sınıfta yer alan zeytin emtiası bakımından örtüştüğü ancak taraf markalarda yer alan ibarelerin bütünsel olarak bıraktıkları izlenim itibariyle benzer olmadığı zira,davalı markasının şekil ve kompozisyon unsurları, kaligrafik özellikler, sözcük düzenlemesi, içerik ve anlam olarak davacı markasından farklı olduğu, davacı markasının sadece ‘…’ ibaresinden oluştuğu ancak davalı markasında ‘…’ ibaresinin aynen yer almadığı bu ibarenin önünde ‘…’ ibaresinin de yer aldığı ve ayrıca markanın şekil de ihtiva ettiği, davalı markasının bu şekilde davacıya ait markadan farklı hale getirildiği, ortalama tüketicinin bu farklılığı algılayabilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir

Yargıtay Kararı


Dava, davalıya ait markanın 556 sayılı KHK’nın 8. ve 42. maddesi hükümlerine göre hükümsüz kılınması ile sicilden terkini istemlerine ilişkindir. Mahkemece, taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek bir benzerlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Dava konusu marka başvurusu … + Şekil’den oluşmaktadır. Davacının itiraza dayanak ‘…’ markası ise zeytin emtiası için tescillidir. Uyuşmazlık konusu işaretlerde davacının markasındaki tek ve asli unsurun … kelimesi olduğu, davalıya ait ‘’… İncisi’’ markasında da ‘…’ kelimesinin asli unsur olduğu anlaşılmaktadır.

Taraf markalarında yer alan işaretlerin esas unsurunun ‘’…’’ kelimesi olması karşısında, markalarda yer alan ‘…’ ibaresinin benzer olmadığı şeklindeki mahkeme görüşü isabetli değildir. Nitekim, Dairemizin 04.10.2017 gün, 2016/2716-2017/5064 ve 09.01.2018 gün, 2016/5909-2018/101 sayılı kararlarında da benzer ilke kabul edilmiştir.

Bu durumda, dava konusu işaretlerin benzer olduğunun kabulü ile, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 42. maddeleri koşulları değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlığın çözümü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay