“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … . Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.07.2016 tarih ve 2014/457-2016/168 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayını üzerine davalı şirketin 2003/13810, 2010/43273 sayılı “…”, “… …” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın önce reddedildiğini, ancak itirazın TPE YİDK kararı ile kabul edilerek başvurunun kısmen reddine karar verildiğini, oysa müvekkili marka başvurusu ile davalının itiraza mesnet markalarının iltibas yaratacak derecede benzer olmadığını ileri sürerek, TPE YİDK kararının iptali ile marka başvurusunun tümüyle müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markası ile davalının markaları arasında iltibas meydana getirecek düzeyde benzerliğin bulunduğu, davalının ve davacının marka işaretlerinin kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer olduğu, marka işaretleri benzer olduğundan markalar arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b bendi anlamında iltibas riski oluştuğu, 556 sayılı KHK m. 8/4 koşullarının somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, davalı kurum kararının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay