“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … … (KAPATILAN) 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … … (Kapatılan) 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.04.2016 tarih ve 2015/9-2016/33 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … Solaktarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davacı şirketin kuruluşundan beri … San. ve Tic. A.Ş. unvanını kullandığını, davacının erişmiş olduğu tanınırlık sebebiyle ticaret unvanında yer alan ve fiilen tanınır marka haline gelen “…” ibaresini tescil ettirdiğini, davalı şirketin unvanının “… San. Ve Tic. Ltd. Şti.” olarak değiştirdiği daha sonra bu markayı tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, davacının başvuruya itirazının … tarafından kabul edildiğini, davacının davalının ticari unvanından “…” unvanının çıkarılmasını beklediğini, ancak davalının unvandan bu ibareyi çıkarmadığını ileri sürerek haksız rekabet haline son verilmesini, davalı unvanındaki “…” ibaresini kullanımdan men edilmesini ve sicilden silinmesini, şimdilik 10.000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacının, davalının unvanından haberdar olmasından üç sene sonra işbu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, tescilli unvanın kullanımının tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, davacının işletme konusunun mermercilik davalının ise alt yapı inşaatları olduğunu, davacının iştigal konusu ve müşteri portföyü ile davalıyla bir bağlantısı olmadığını ve haksız rekabet ortamının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının “…” isimli markalarının davalının kullanımının gerçekleştiği “inşaat hizmetleri” ve bununla ilgili emtialarda tescilli olduğu, davalının web sitesinde ve … sayfasında yer alan markasal kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, unvanın tescilli olduğu dönem içinde kullanımının haksız rekabet oluşturduğu iddiasının ve bu iddiaya dayalı tazminat taleplerinin ileri sürülemeyeceği, davalının kendisine ait tescilli ticaret unvanını kullanımının haksız rekabet oluşturmayacağından maddi tazminat talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının ticaret unvanındaki “…” ibaresinin çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.


Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


2- Dava, davalının Ticaret Unvanında yer alan “…” ibaresinin kullanımının haksız rekabet teşkil ettiğinin, markasal kullanımı nedeniyle marka hakkına tecavüzün tespiti ile maddi tazminat istemlerine ilişkindir. Dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere, davacı, davalının “…” ibaresini kullanımının ticaret unvanı kullanım sınırını aştığını, markasal kullanım olduğu ve bu durumun markasının itibarına zarar verdiğini de iddia etmekte olup, talep ettiği maddi tazminatın hangi ölçüte dayandığı belirtilmemiş olup, temyiz dilekçesinde marka hakkına tecavüz nedeniyle tazminat isteminde bulunduğunu iddia etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişilerce de davalı kullanımının markasal nitelikte olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Bu durumda mahkemece davacıya maddi tazminat talebinin dayanağının açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının talepleri karşılanmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, hükmün bozması gerektirmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay