“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.05.2015 gün ve 2014/316-2015/85 sayılı kararı onayan Daire’nin 30.05.2016 gün ve 2015/11258-2016/5886 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkili adına tescilli “…” ibareli markaların bulunduğunu, … adına yapılan 2011/98204 sayılı “…+şekil” ibareli markaya yaptıkları itirazın … …’nca nihai olarak reddedildiğini, ancak başvuruya konu işaretin 556 sayılı KHK’nın 7 ve 8. maddeleri kapsamında müvekkiline ait markalar ile benzer olduğunu ileri sürerek … …’nun 2014-M-6724 sayılı kararının iptalini, dava konusu başvurunun reddini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davalı … vekili ve birleşen davada davalı … davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.


Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


Asıl ve birleşen dava, … … kararının iptali ve tescil edilmiş olması halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu başvuruda yer alan “…” ibaresi markanın esaslı ve baskın unsuru olup “…” kelimesinden türetme kelime markası niteliğindedir.

Davacının aynı hizmet sınıfına ait markaları da “…” ibareli olduğundan her iki markanın asli unsurları itibariyle aralarında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca ilişkilendirme ihtimali de içerecek şekilde benzerlik bulunduğu halde, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.05.2016 tarihli 2015/11258 Esas 2016/5886 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay