“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada … … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.02.2015 gün ve 2013/487-2015/99 sayılı kararı bozan Daire’nin 11.05.2016 gün ve 2015/8993-2016/5323 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
İÇİNDEKİLER
Davacının İddia ve Görüşleri
Davacı vekili, müvekkili firmanın … markasının …’daki yetkili satış ve servis bayiliğini … Yeni … yolu cad N:1 …-… adresinde yaptığını, davalı firmanın da müvekkili gibi … markasının diğer bir yetkili satış ve servis bayiisi olduğunu, ticaret merkezi olarak da … Mah. … Cad N:988/2 …-… adresinin belirtildiğini, davalının resmi olarak … ilçesinde bir faaliyeti olmadığı halde, müvekkilinin … bayiisi olarak bilindiği ve faaliyet gösterdiği … ilçe ismini, iltibas oluşturacak şekilde hem unvanında hemde adresinde kullandığının tespit edildiğini, oysa davalı firmanın adresinin … olduğunu, bu durumun ticaret sicil gazetesinde ve davalı ile yapılan yazışmalarla da sabit olduğunu ancak … markasının resmi web sitesinde, davalı firma adresinin … Mah. … Caddesi N:… …-… olarak belirtildiğini, davalı firmanın … ilçesi sınırları içinde olmadığını ve bu nedenle … şubesi olarak anılamayacağını, davalının … ilçe adını haksız olarak kullanması ve aynı markanın bayiliğini yürütüyor olması ile tüketici kitlesinin aynı olmasına bağlı olarak yanılgı ve satışlarında düşüş olduğunu, kanun hükmü gereğince karışıklığa meydan verebilecek ad, unvan, marka , işaret gibi tanıtma vasıtalarının iltibasa yol açacak şekilde kullanılmasının haksız rekabet kapsamında değerlendirildiğini beyan ederek, haksız rekabetin tespiti ile bu duruma neden olan davalı firmanın adres ve ticaret ünvanındaki … ilçe isminin kaldırılmasını ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının İddia ve Görüşleri
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir,
Yerel Mahkeme Kararı
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay Kararı
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davalı şirketin merkez adresi …/… olmasına rağmen Dairemiz ilamında …/… olarak belirtilmiş ise de anılan hususun neticeye müessir bulunmamasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK’nun 442. maddesi uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak-Yargıtay