“İçtihat Metni”




Taraflar arasında görülen davada verilen 23/06/2015 tarih ve 2014/195-2015/189 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkilinin 15/07/2011 tarihinde ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 03/05/10/16/35/38/44. sınıflardaki emtiaların yer aldığını, başvurunun ilan edildiğini, ilana davalının 2001-01717, 2006-51337, 2006-51340, 2006-66706 sayılı ve ibareli markaları ile başvurunun benzediğini, iltibas tehlikesi arz ettiğini, ve kendi markalarının tanınmış olduğunu beyanla itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine YİDK nezdinde itiraz edildiğini sayılı kararı ile 2011/59039 başvuru numaralı ibareli başvurunun 556 s. KHK’nın 8. maddesi uyarınca 2001-01717, 2006-51337, 2006-51340, markaları ile benzer olduğunu, bu nedenle bu markaların kapsamında yer alan emtiaların başvurunun kapsamından çıkarılması gerektiğini, müvekkilinin aynı ibareli 92-003827 sayılı markasının kapsamındaki emtialar bakımından kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle bu markaya ait emtiaların başvuru kapsamında kalmasına karar verdiğini, fakat kapsamdan çıkarılan emtialar ile müvekkilinin önceki markasının kapsamındaki emtiaların aynı nitelikte olduklarını, ilişkili emtialar olması nedeniyle bu emtialar bakımından da tescil edilmesi gerektiğini, başvuru ile davalı markalarının ibareler bakımından da benzer olmadığı gerekçesiyle dava konusu kurum kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … vekili; başvurunun kapsamından çıkarılan emtialar bakımından davacının kazanılmış hakkı olmadığını, kurum kararının doğru olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.


Davalı şirket vekili; başvuru ile müvekkiline ait markaların ibareler bakımından benzer olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan emtialar bakımından davacının kazanılmış hakkının olmadığını, kurum kararının doğru olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.


Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı başvurusu, ibaresinden oluşmuş iken önceki tarihli ve 92/3827 başvuru 138642 tescil sayılı markasının da”…” ibarelerinden meydana geldiği, tescil kapsamında çekişmeli 05 ve 16. Sınıftaki malları aynen içerdiği, taraflar arasında çekişmesiz bulunan markanın davalı tarafından kesintisiz kullanıldığı ve başvurunun da davacı markalarına önceki markadan daha fazla yanaşan bir unsur veya genel görünüm taşımadığı zira ilave edilen oval sağa yatık çemberin davacı markalarındaki genel görünüme benzerliğinin olmadığı, dolayısıyla 05 ve 16. Sınıflar yönünden verilen itirazın kısmen reddine dair bölümü yönünden kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-Dava, dava tarafından davalılardan nezdinde yapılan marka tescil başvurusuna karşı diğer davalı … tarafından itiraz edilmesi üzerine başvuru kapsamındaki bir kısım mallar bakımından itirazın kısmen kabulüne dair kararın iptaline ilişkindir.


556 sayılı KHK 53. maddesine dayalı olarak açılan işbu davada yukarıda da açıklandığı üzere davacı marka başvurusu sahibi, davalı … ise başvuruya itiraz eden olarak nezdindeki işlemlere taraf oldukları halde, mahkemece kararın gerekçesinde bahsi geçen şirketleri nezdindeki başvuran muteriz sıfatları yeri değiştirilerek ve uyuşmazlığın bu çerçevede maddi ve hukuki nitelemesi yapılmak suretiyle HMK 297/1- (c) bendine aykırılık oluşturacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın açıklanan nedenle resen bozulması gerekmiştir.


2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay