“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2014 tarih ve 2013/236-2014/293 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Şirket vekili ve davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkilinin esas itibariyle yiyecek, içecek ve konaklama hizmetleri sektöründe hizmet veren ticari bir teşebbüs olduğunu, müvekkilinin 2011/06182 sayılı ” … THERMAL & CONVENTİON” ibaresinin marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, bu başvurunun yayınlanmasının ardından davalı şirketin 2005/34414 sayılı “ …” ibareli markasına dayalı olarak başvuruya itiraz ettiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın yapılan itiraz üzerine, müvekkiline ait marka başvurusundan 43. sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri, gündüz bakım kreş hizmetleri” hizmetlerini çıkardığını, bu karara yönelik müvekkili itirazının da YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa işaretlerin yazılış, okunuş, görünüm ve genel izlenim olarak benzer olmadığını, müvekkilinin ” …” ibaresini çekişmeli mallar yönünden uzun süredir kullandığını ve gerçek hak sahibi olduğunu, ayrıca müvekkiline ait “ …” ibareli markaların başvuru bakımından da kazanılmış hak oluşturacağını ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüleri


Davalı TPE vekili; YİDK kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.


Davalı şirket vekili; davacı başvurusu ile müvekkili markasının görsel işitsel, kavramsal ve genel izlenim itibariyle benzer olduğunu, başvurudan çıkarılan hizmetlerinde örtüştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin daha önce tescil edilmiş ve taraflar arasında çekişmeli olmaktan da çıkmış ” …” ibareli çok sayıda markasının olduğu, bu markaların davacı tarafından fiilen kullanıldığı, söz konusu markaların çekişmeli hizmetler ile birebir aynı hizmetleri içerdiği, başvuruda olduğu gibi davacının anılan bu markalarında da asıl unsurun ” …” sözcüğü olduğu, davacı tarafından yapılan başvurunun sadece daha önceki ” …” asıl unsurlu markanın bu kez tescil kapsamında yer alan aynı veya aynı tür hizmetlerin …” İlinde verileceğine dair bir ibare ile birlikte başvuru konusu yapmak ile sınırlı bulunduğu, davacının söz konusu önceki markalarının davalının redde dayanak alınan markasından önce TPE kayıtlarına girdiği ve aradan geçen süre boyunca da taraflar arasında çekişme nedeni olmadığı, bu nedenle başvuru yönünden asıl unsurda bir farklılık yarattığından da söz edilemeyeceği için kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.


Kararı, davalı şirket vekili ve davalı TPE vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Şirket vekili ve davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Şirket vekili ve davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 02.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay