“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada …Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/12/2010 tarih ve 2009/34-2010/327 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin 2006/59644 sayılı “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, Türkiye’nin yanı sıra Madrid Protokolüne taraf bir çok ülkede tescil edildiğini, davalının bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil için başvuruda bulunduğunu, 2007/29137 numaralı başvurunun ilanı üzerine itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın nihai olarak TPE YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalı markasının tescili halinde müvekkili markasından haksız yarar sağlayacağını, müvekkili markasının sofra ve mutfak eşyaları için tescilli olduğunu, davalı markasının mutfak ve catering hizmetlerinde kullanılması halinde markaların karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, 2008-M-5762 sayılı YİDK kararının iptalini tescili halinde markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı TPE vekili, davanın reddini talep etmiştir.


Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, markalar arasında işaretler yönünden çağrışım yoluyla bağlantı kurulmasına olanak verebilecek işitsel ve kavramsal bir benzerlik olduğu, ancak mallar ve hizmetler yönünden bir benzerlikten söz edilemeyeceği, davacı markasının kullanılacağı malların genellikle züccaciye ürünleri diye adlandırılan mallarından oluştuğu, davalı markasının kullanılacağı hizmetlerin ise kafe, restoran ve ikram hizmetleri olduğu, davalı başvurusunun gıda sektöründe hizmet üretimi için kullanılacağı, hizmet sektöründe tüketicilere servis yapılabilmesi için tabak, bardak, kase, tuzluk, karabiberlik ve benzerlerinin kullanılması gerektiği, davacının üretim çıktısının davalının hizmet girdisini oluşturduğu, uyuşmazlığa konu mal ve hizmetlerin birbirini ikamesinden söz edilemeyeceği, davacı mallarının satıldığı yerlerin dağıtım kanallarının farklı bulunduğu, başvurunun red koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davalı başvurusu hükümden düştüğünden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, YİDK kararının iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynak-Yargıtay