“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/377-2015/247 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibaresinin marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, 43. sınıftaki hizmetleri içeren başvurunun; “…” markasının tanınmış marka olarak kayıtlı olduğu, 43. sınıfa dahil restoran hizmetlerinin “…” markasının tanınmış olduğu dondurma sektörü ile ilişkili olduğu gerekçe gösterilerek 556 sayılı KHK’nın 7/1-i maddesi uyarınca TPE tarafından reddedildiğini, müvekkilinin birçok ülkede “… ” markasıyla fast food yemek hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait markanın alanında dünyanın tanınmış markalarından biri haline geldiğini, “…” ibaresinin her iki markanın da birer parçası olduğunu, herhangi bir menfaat çatışması bulunmadığını, birlikte piyasada var olmaları halinde markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmayacağını, tescilin reddinin yerinde olmadığını ileri sürerek TPE YİDK’in 2014-M-9752 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu kararın dayanağını oluşturan 556 sayılı KHK’nın 7/1-i bendi Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, TPE YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava, TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 556 sayılı KHK’nın 7/1-i bendinin, Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla iptal edilmesine karşın, Türkiye’nin de taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 1. mükerrer 6. maddesinin doğrudan uygulanabilir hüküm içermesi nedeniyle mahkemenin bu hususa yönelik gerekçesi yerinde olmamakla birlikte, esasen uyuşmazlığa 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendinin uygulanmasının mümkün olmaması nedeniyle sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK 437/7. maddesi gereğince açıklanan bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay