“İçtihat Metni”



Taraflar arasında görülen davada Mahkemesi’nce verilen 02/06/2015 tarih ve 2014/209-2015/151 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin dünya çapında kozmetik ve cilt/vücut sağlığı ürünleri sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı yan adına 25.02.2012 tarih ve 2012/18469 sayı ile markasının 03. sınıf kapsamındaki mallar için başvuruda bulunulduğundan haberdar olunduğunu ve bunun üzerine yapılan itirazın reddedildiğini, davaya konu markanın öncelikle uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini ve davanın müvekkilinin tanınmışlığından faydalanarak haksız gelir elde etmek amacıyla ve halihazırda temyiz incelemesi süren bir hükümsüzlük davasının varlığına rağmen kötü niyetle yapıldığını, başvuruların müvekkilin uzun zamandır ihtilaf içinde bulunduğu adına yapılıp daha sonra davalıya devredildiğini, davaya konu markasının, müvekkilinin tescilli markaları ile karıştırılma ihtimali yaratacak düzeyde benzer olması nedeniyle 8/1-b maddesi kapsamında reddedilmesi gerektiğini, davaya konu marka başvurusunun müvekkilinin 03. sınıfta tescilli markalarına ve ürün ambalajlarının görsel açıdan benzediğini, müvekkilinin markasının yazılışında kullanılan yazım stili ve fontlar kullanılarak ve ardına müvekkilinin markaları ile ortak unsur olan baresinin benzer fontlar ve yazım stili kullanılarak yazıldığını, müvekkiline ait tescilli markası ile dava konusu markanın tüketici nezdinde iltibas ihtimalinin bulunduğunu, iddia ederek 21.02.2014 tarih ve sayılı kararın iptalini ve davalı yanın 2012/18469 sayılı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … vekili, markalar benzer olmadığı için iltibas yaratmasının mümkün olmadığını, benzer olmayan markaların tanınmış marka anlamında ihlalinin olmayacağını savunarak davanın reddini savunmuştur.


Davalı vekili, dava konusu edilen sayılı kararının usule ve hukuka uygun olduğunu, davacı yanın ihtilaflı olduğunu belirttiği şirketinin kimi ortağının müvekkili şirketin de ortağı olduğunu ve iki şirket arasında ticari karar gereği devir kararı alındığını, müvekkiline ait markanın davacı yan markaları ile benzer nitelikte olmayıp, karıştırılma ihtimali bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, davacı yanın, davaya mesnet olarak gösterdiği ibareli muhtelif markaları ile dava konusu 2012/18469 sayılı markası arasında 556 s. KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında özellikle görsel anlamdaki yakınlaşma nedeniyle ilgili tüketici kitlesi algısında iltibas ihtimalinin gerçekleştiği, davalı yanca gerçekleştirilen başvurunun MK 2. maddesine aykırılık teşkil eder nitelikte bir eylem olduğu ve dava konusu başvurunun kötüniyetli bir başvuru olarak kabul edilebileceği, davanın kabulü ile tarafından verilen dava konusu sayılı kararın iptali ile davalı şirket adına tescilli nolu ibareli markanın tescilli olduğu 03 sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.


Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay