“İçtihat Metni”



MAHKEMESİ : … 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. MİNE GÜNER
VEKİLİ : AV. …


Taraflar arasında görülen davada … 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/10/2015 tarih ve 2014/157-2015/167 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, tanınmış “…” markaları üzerinde müvekkilinin hak sahibi olduğunu, 2005 yılından itibaren müvekkilince kullanılıp 2008 yılından beri de menşe ülke …’de ve Dünyanın diğer bir çok ülkesinde tescil edildiğini, “…” ibareli markaların da Türkiye dahil olmak üzere çeşitli ülkelerde tescilli olduğunu, davalının … nezdinde 2011/25251 sayılı “…” ibaresini kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini ileri sürerek davalı adına tescilli 2011/25251 sayılı “…” markasının tescilli olduğu tüm mal ve hizmet sınıflarında hükümsüzlğünü talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacının, müvekkili markasının korunma tarihinden önce ibareyi Türkiye’de markasal olarak kullandığına ilişkin bir delil sunamadığını, uyuşmazlık konusu işaretin tanınmışlık vasfının bulunmadığını, davacının yurt dışında tescilli markasının …” ibaresinden oluşurken müvekkili markasının sadece “…” ibaresinden oluştuğunu, markalar arasında iltibasa sebebiyet verecek bir benzerliğin bulunmadığını, markasını ciddi anlamda kullanan ve ona yatırım yapan müvekkilinin kötüniyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sunulan katalog içeriklerinden davacının, dava konusu marka başvurusundan önce “…” ibaresini kadın giyim emtiaları üzerinde kullandığının anlaşıldığı, bu markanın yer aldığı ürünlerin Dünyanın pek çok yerinde tanıtıldığı, online satış yoluyla pazarlandığı, davalının ise işareti ciddi biçimde kullandığına dair somut delil ibraz edemediği, başvurunun kötüniyet taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına tescilli 2011/25251 sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay