“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE
SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada…Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 tarih ve 2013/155-2015/153 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “…” ibareli ve şekil ilaveli çeşitli markalarının bulunduğunu, davalının 2009/63901 sayılı …” ibareli şekil markasını müvekkili adına tescilli şekil markaları ve ambalaj tasarımları ile iltibasa sebep olacak şekilde kötüniyetle tescil ettirdiğini, davalının bu şekil markasının müvekkili markaları gibi sarı ana zemin üzerinde, parlayan güneş, çay filizi ve çay bahçeleri figürleri ile tescili sonucu müvekkili amabalaj kompozisyonları ile ayniyet seviyesinde benzerlik taşıdığını, markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı tescilinin iltibasa sebebiyet vereceğini, ambalaj kompozisyonu üzerindeki gerçek hak sahipliğinin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek davalı şekil markasının kullanım şekli itibariyle müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, 2009/63901 sayılı markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, dava konusu markanın tescil işlemleri sırasında davacı şirket tarafından itiraz edildiğini, TPE’nin itirazları yerinde görmeyerek müvekkili markasını tescil ettiğini, taraf markaları arasında bir benzerliğin bulunmadığını, logoların, ürün adı ve ambalaj dizaynının tamamen farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından sunulan faturalar gözetildiğinde davacının hak sahipliği iddiasını ispatladığı, bu kapsamda davacının 556 sayılı KHK’nın 42 ve 8/III maddeleri uyarınca hükümsüzlük talep edebileceği, davacı adına tescilli 2004/08953, 2002/27872 ve 2009/55252 sayılı markalarda yer alan çeşitli unsurların dava konusu 2009/63901 sayılı markada davalı tarafından bilinçli bir şekilde bir araya getirilerek kullanıldığı, bu itibarla davalının marka tescil başvurusunda kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 2009/63901 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru tarihinden önceki dönemlere ait davacı faturalarının hangi ambalaj markası için kullanıldığı davacı tarafından ispatlanamadığından bu faturalara dayalı olarak davacının hak sahipliğini ispatladığı yönündeki mahkeme gerekçesi yerinde değilse de davacı adına tescilli 2002/27872, 2004/08953 ve 2009/55252 sayılı davacı markalarındaki renk, şekil ve kompozisyon gibi çeşitli unsurların davalı tarafından davaya konu 2009/63901 sayılı markada bilinçli bir şekilde bir araya getirilerek kullanıldığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay