“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/05/2015 tarih ve 2014/448-2015/178 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkilinin … ibareli 29 ve 30. sınıf ürünleri içeren 31.08.2005/36839 ve …+ŞEKİL ibareli 29 ve 30.sınıf ürünleri içeren 18.04.2007/20739 sayılı markaların sahibi olduğunu, davalının 21.09.2012 tarihinde “…” ibareli, 30. sınıftaki “dondurulmuş ürünler (mantı, pizza, milföy hamuru)” ürünlerini içeren marka tescil başvurusunun ilanı üzerine müvekkili tarafından itiraz edildiğini ancak itirazlarının reddedildiğini, başvurunun tescili halinde müvekkilinin DOYUM esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile haksız rekabet ve iltibas yaratacağını ileri sürerek TPE-YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı TPE vekili; başvuru konusu marka ile redde mesnet markaların farklı olduğunu, başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan markaların kapsamlarında yer alan ürünler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.


Davalı şirket vekili; müvekkili şirketin … ibareli 29. sınıfta tescilli çok sayıda markası olduğunu, tanınmışlık vasfı bulunduğunu, 21.09.2012 tarihinde … ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, markaların bütünü itibariyle bıraktığı intiba itibariyle başvuru konusu işaretin davacının markalarıyla iltibasa neden olacak derecede benzer olmadığını, doyum markasının müvekkili ile özdeşleştiğini, başvuru kapsamındaki ürünlerin davacının markalarının kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı markaları ve davalı markasının konusu işaret arasındaki farklılığın anlamsal, görsel ve sescil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, aynı tür ürünler bakımından iltibas yaratabilecek derecede benzer bulundukları hususunun kesinleşmiş olduğu, davacı markalarının 29. ve 30. sınıftaki ürün ve hizmetleri içerdiği, davalı markasının da 30. sınıftaki “dondurulmuş ürünler (mantı, pizza, milföy hamuru).” ürünlerini içerdiği, bu ürünlerin davacının markalarının kapsamında yer alan “Makarnalar, mantılar, erişteler… Ekmekler, pideler, pizzalar, lahmacunlar… Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler… Baklavalar, şöbiyet, tulumba tatlıları, bülbül yuvaları…” ürünleri ile aynı türden oldukları, esasen bu mallar yönünden kullanım önceliğinin davacıya ait bulunduğunun … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2007/204 esas sayılı kararıyla da sabit olduğu, ortalama düzeydeki alıcıların/yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu derhâl ve hiç düşünmeden ilk bakışta algılamalarının mümkün olmadığı, algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, 30.sınıftaki ürünler için başvurunun tescilinin davacı markalarının elde ettiği bilinirlikten haksız yararlanma sağlayabileceği, 556 sayılı KHK’nın 8.maddesi hükmüne dayanarak davalı başvurusunun tesciline itiraz edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile TPE YİDK kararının, davacı itirazlarının reddi bakımından iptaline, davalı adına tescil olunan 21.09.2012 gün ve 2012/80232 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.


Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 03/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay