“İçtihat Metni”



Taraflar arasında görülen davada erilen 18/09/2015 tarih ve 2013/181-2015/889 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkillerinin markasının sahipleri olduğunu, yine bu aileden olan …’nün de müşterek marka üzerinde hak sahibi olduğu, ancak kendi adına da 2000 10866 sayılı”2007 27827 sayılı markalarını tescil ettirdiğini ve faaliyet gösterdiğini, 2010 yılında ise markasını davalı Şirket’e devrettiğini, sonrasında da davalı Şirket tarafından lisans ve franchise verildiğini, 1972 tarihli müşterek marka mülkiyetine ilişkin sözleşmeye göre işbu markanın 3. kişilere devredilemeyeceği, lisans verilemeyeceği, davalının köyüniyetli olarak eklinde marka tescilleri yaptırdığını ve bu markaların müvekkillerinin markasıyla iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğu ve davalının haksız kazancına yol açacağı gibi müvekkillerinin markasını sulandıracağını ileri sürerek davalının markalarının hükümsüzlüğü ile davalı yanın haksız rekabet teşkil eden fiillerinin tespitine, haksız rekabetin men’ine haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla ./..

yapılmış ise bu beyanların düzeltilmesine ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise haksız rekabetin üstlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasına, davalı aleyhine verilen mahkeme kararının masrafları davalı tarafından karşılanmak suretiyle ülkenin en yüksek tirajlı 3 gazetesinde birer hafta ara ile ikişer kez ilan yoluyla duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili; davacının 2000 yılından beri tescilli olan markaların hükümsüzlüğünü isteyemeyeceğini, devre konu olan markaların davacıların müşterek markası olmadığını, … adına tescilli markalar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait ibareli marka tescillerinin devirlerinin kötü niyetle yapıldığı söz konusu markaların bu nedenle tüm mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2000/10866 sayılı 2007/27827 sayılı markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, masrafın davalı tarafça karşılanmasına, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.


Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 24,00 TL harcın temyiz eden davacılara iadesine,30/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay