“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/05/2015 tarih ve 2014/285-2015/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “…” esas unsurlu tanımış markaların sahibi olduğunu; davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPE’ne başvuruda bulunduğunu, 2011/115181 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa işaretler benzer olduğu gibi müvekkili markası ile başvurunun mal ve hizmet sınıflarınında tamamen aynı olduğunu ve müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yararlanmanın söz konusu olacağını ileri sürerek, 2014-M-6208 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … vekili, kurul kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.


Davalı … vekili, müvekkili adına tescilli markada “…” ibaresinin önüne “…” harfi eklenmek suretiyle değişik şekil, renk ve unsurların kullanıldığını, markadaki asıl unsurun “…” ibaresi olduğunu, bu nedenle da davacı markası ile görsel ve işitsel bir benzerliğin bulunmadığını, dava konusu markaların aynı mal ve hizmetlerde de kullanılmadığını, bu nedenlerle de müvekkiline ait marka ile davacı markasının ilişkilendirme ve karıştırma ihtimalinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı başvurusunun standart karakterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların ise yine standart karakterle yazılmış “…” ibarelerinden oluştuğu, başvuru kapsamındaki çekişmeli mallar ve hizmetler, “makul seviyede bilgilenmiş, özenli ve dikkatli” ortalama tüketiciler yönünden, işitsel ve görsel olarak benzer bulundukları ancak bu benzerliğin oldukça düşük seviyede kaldığı; davacının markasının tanındığı, yoğun kullanımla ayırt ediciliğinin yüksekliği mal/hizmetlerle aynı veya yüksek derecede benzer çekişmeli mal/hizmetler için bağlantı kurulması suretiyle bir karıştırması olasılığının kabul edilebileceği bu bağlamda, başvuru kapsamında 37. sınıfta yer alan “sınai makinelerin ve cihazlarını, büro makinalarının ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların temini, bakımı ve tamiri hizmetleri” ile karıştırılma ihtimali bulunduğu; davacının “…” ibareli markalarının, haberleşme ve özellikle mobil iletişim alanında ülkemizdeki sınırlı sayıda faaliyet gösteren operatörlerden biri olması da dikkate alındığında, KHK 8/4 hükmü anlamında tanınmış olduğu, ne var ki yukarıda dökümü yapılan ve KHK’nın 8/1-b anlamında karıştırma ihtimali bulunmadığı kabul olunan çekişmeli hizmetlerin davacının tanınmış olduğu sektörden farklı bulunduğu; bu nedenle ilişkilendirilmesi mümkün olmayan; tüketici kitlesi tümüyle farklı hizmetler yönünden KHK’nın 8/4 hükmü anlamında tanınmışlığından haksız yararlanma; ayırt ediciliğinin ve tanınmışlığının zarar görmesi koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili ve davalı TPE vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


2-Dava TPE YİDK’nın 2014-M-6208 sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalıya ait 2011/115181 sayılı, “…” ibareli başvurunun tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkin olup, davacı benzerlik ve tanınmışlık iddiasında bulunmuştur. Mahkemece başvuru kapsamındaki çekişmeli mallar ve hizmetler, “makul seviyede bilgilenmiş, özenli ve dikkatli” ortalama tüketiciler yönünden, işitsel ve görsel olarak yine işitsel/görsel benzerlikten kaynaklanan belirli bir asgari seviyede genel izlenim itibariyle de benzer oldukları ancak, bu benzerliğin oldukça düşük seviyede kaldığı; davacının markasının tanındığı, yoğun kullanımla ayırt ediciliğinin yüksekliği mal/hizmetlerle aynı veya yüksek derecede benzer çekişmeli mal/hizmetler için bağlantı kurulması suretiyle bir karıştırması olasılığının kabul edilebileceği bu nedenle başvuru kapsamında 37. sınıfta yer alan “sınai makinelerin ve cihazlarını, büro malzemelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların temini, bakımı ve tamiri hizmetleri” ile karıştırılma ihtimali bulunduğu; ancak davacı markasının hiç kullanılmadığı 37 bazı mal ve hizmetler ile 36. sınıftaki mal/hizmetler yönünden “…” ibaresini gören duyan, karşılaşan büyük oranda profesyonel veya profesyonel destek alan ortalama tüketicilerinin “…” ve “…” ibareleri arasında var olan “F” harfinden kaynaklanan fark dolayısıyla her iki işaretin farklı kişi veya teşebbüslere ait markalar olarak algılayıp, idari, ticari veya ekonomik olarak herhangi bir bağlantı bulunmadığını ayırt edip karıştırmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.


Oysa mahkemece dava konusu başvuru ile itiraza mesnet davacı markalarının işaretler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas oluşturacak düzeyde benzer olduğu kabul edilmiş olmasına rağmen sadece 37. sınıftaki “sınai makinelerin ve cihazlarının, büro malzemelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların temini, bakımı ve tamiri hizmetleri” yönünden davanın kabulüne davacının adına tescilli markaları kapsamındaki 37. sınıftaki: inşaat hizmetleri; inşaat araç gereçlerinin kiralanması, temizlik, deniz, hava taşıtlarının bakımı; Mobilya döşeme, tamir bakım, ısıtma havalandırma tesisatlarının kurulumu ve bakımı, saat, ayakkabı tamir ve onarımı;, 36. sınıftaki: sigorta, finansal, parasal hizmetler, gayrimenkul, komisyonculuğu; müşavirliği, idaresi, Gümrük müşavirliği hizmetleri yönünden ise karıştırılma ihtimali meydana gelmeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkemece davacı markalarının tescilli olduğu 37. sınıftaki diğer hizmetler ile 36. sınıftaki tüm hizmetler bakımından davanın kabulü gerekirken, bu hizmetler yönünden reddi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPE’den alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay