“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/11/2013 tarih ve 2013/3-2013/135 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/05/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. … ve davalılardan asil … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “…” markasının sahibi olduğunu, “…” ni kurup geliştiren onu bir marka haline getirenin davacı olduğunu, müvekkilinin bu markanın kullanımını “Dershane Devir ve İsim Kullandırma Sözleşmesi “ile mekân ve süre sınırlaması içerecek şekilde davalılardan …’a devrettiğini, ancak bu şahsın markayı kullandığı 11 yıl içinde yetkisi olmamasına rağmen çeşitli yerlerde şubeler açtığını, tüm Türkiye’de markayı kullanıp ve kullandırdığını, bununla yetinmeyen davalının bazı yerlerde açtığı şubeleri üçüncü şahıslara devrettiğini, böylece markanın değerini düşürdüğünü, bu davalının aynı zamanda diğer davalı şirketi kurduğunu, bu şirketin İzmir’de dört ayrı adreste açtığı dershaneler ile müvekkilinin marka hakkını ihlal ettiğini, kiracısı olduğu taşınmazı tahliye ettiğini iddia eden davalının kullanım haklarının sona erdiğini ileri sürerek, davalıların marka hakkına tecavüz niteliğindeki kullanımlarının önlenmesine, şimdilik 20.000.00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu markanın kulanmama nedeniyle hükümsüz kılındığı, işbu davanın açıldığı tarih itibariyle markanın sicilde kayıtlı ve geçerli olduğu, markanın hükümsüzlük davasının açıldığı 27.04.2009 tarihinden itibaren iptal edilebilir nitelikte bulunduğu, işbu davanın ise 16.01.2009 tarihinde açıldığı, marka sahibinin dava tarihindeki koşullar çerçevesinde haksız kullanılan dönem bakımından markaya tecavüzün meni ve tazminat haklarını kullanabileceği, 30.06.2008-16.01.2009 arası tazminat miktarının 66.700,97 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, markaya tecavüzün önlenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 20.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.


Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.024,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay