“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2011/374-2014/154

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.06.2014 tarih ve 2011/374-2014/154 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01.12.2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. A.. E.. ile davalı vekili Av. İ.. İ… Z… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, dava dışı D……. K… Paz. San. Tic. Ltd. Şti. ile D… … L…. arasında münhasır distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca dava dışı D…. K… Paz. San. Tic. Ltd. Şti.’ne tanınan yetki çerçevesinde müvekkili ile D…. K… Paz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında “münhasır dağıtım sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin E… L…. kozmetik markası olan D…. markalı ürünlerin Türkiye’de münhasır satış yetkisine sahip olduğunu, müvekkilinin söz konusu markalı ürünlerin satışını ve pazar payını artırmak için yoğun emek ve para sarfettiğini, 04.09.2007 tarihinde münhasır dağıtıcılık sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, D….. markalarının sahibi olan davalı-firmanın tek satış hakkını ihlal edecek girişimlerde bulunup, kendisinin satış yapmaya başladığını, bu eylemin TTK’nın 56. maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 250.000,00 TL maddi tazminat ile 250.000,00 TL portföy tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin D…… markasının sahibi olduğu iddia edilmiş ise de TPE kayıtlarında da görüleceği üzere müvekkilinin marka sahibi olmayıp 22.11.2007 tarihinden itibaren D….. markalı ürünlerin Türkiyedeki tek satıcısı olduğunu, müvekkilinin davacı şirket ile herhangi bir sözleşme ilişkisi içine girmediğini, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların hiçbirisinde müvekkilinin yer almadığını savunarak, davanın usulden ve esestan reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, göreve ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı vekilince dayanılan 22/05/2007 tarihli “Münhasır Distribütörlük Sözleşmesi”nin davacı şirket ile dava dışı D…… K… Pazarlama San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında imzalandığı, davalı şirketin 22/05/2007 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığı gibi, taraf olmadığı bu sözleşmeyi feshetmesinin de mümkün bulunmadığı, sözleşmenin dava dışı D……. Şti. tarafından 04.09.2007 tarihinde feshedildiği, husumetin yanlış tevcih edildiği, davanın izafeten de açılmadığı, davalının dava dışı yabancı firma tarafından üretilen ürünlerin Türkiye’deki satıcısı olduğu, davalının dava dışı D…… firmasının acentesi ya da temsilcisi olduğunu gösterir somut bir delil de ibraz edilmediği, acenteye karşı açılacak olsa dahi ancak müvekkili namına açılması gerektiği kanaatiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay