“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/05/2014 tarih ve 2013/49-2014/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davacı vekili, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1982/72 sayılı kararı gereğince Milli Türk Talebe Birliği’ nin mal varlığının müvekkili vakfa geçtiğini, bu mal varlığı içerisine ”Milli Türk Talebe Birliği” ve ”MTTB” isim ve logolarının da dahil olduğunu, bu markanın müvekkili adına … nezdinde tescilli olduğunu, davalının ise müvekkiline ait markayı ve ”çatı” ibaresini kullanarak müvekkilinin markasını taklit ettiğini ve iltibas meydana getirdiğini, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, davalının ”www.mttb.org.tr” alan adının erişime engellenmesini, kapatılmasını, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, eser niteliğindeki logonun izinsiz olarak kullanılmasının eser sahibinden kaynaklanan haklara tecavüz oluşturduğunun tespitini, davalının ”Milli Türk Talebe Birliği” ismi ve logosu ile çıkardığı yayınların basım ve yayınının durdurulmasını, toplatılmasını, internet alan adındaki kullanımının önlenmesini, davalının ”Milli Türk Talebe Birliği” ve ”MTTB” ibaresinin her türlü reklam ve tanıtım faaliyetlerinde, internette, basılı evrak üzerinde kullanımının önlenmesini, men’ini, davalının kullandığı ve üzerinde ”MTTB” ve ”Milli Türk Talebe Birliği” ibaresi bulunan reklam, broşür, afiş ve her türlü tanıtım malzemesinin muhafaza altına alınmasını, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Kararı


Davalılar vekili, davacının marka başvurusundan çok daha önce 08/06/2009 tarihinde marka tescil başvurusunun ilk kez müvekkili tarafından yapıldığını, bu markanın 2006 yılından itibaren aktif olarak kullanıldığını, kendileri tarafından kullanılan logonun farklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.


Birleşen davada davacılar vekili, davacının … nezdinde tescilli 2011/58735 no’ lu markasının müvekkilleri tarafından 2006 yılından beri aktif olarak kullanıldığını, bu markayı müvekkilinin tanıttığını, davalının marka üzerinde bir hakkının bulunmadığını, ayrıca davalının bu markayı 5 yıldan beri kullanmadığı, tescilin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli 2011/58735 tescil numaralı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkini ile Milli Türk Talebe Federasyonu adına tescilini, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının ”M.T.T.B.”, ”Milli Türk Talebe Birliği” ve ”Çatı” ibareleri üzerinde hak sahipliği iddiasını ispat edemediği, davalının ”M.T.T.B.” ibaresi ile ”Milli Türk Talebe Birliği” ibaresini 2006 yılından bu yana kullanmakta olduğu, 2009 yılından bu yana ”www.mttb.org.tr” internet alan adını kendi adına tescil ettirdiği, davalının 2006 yılından dava tarihi olan 2013 yılına kadarki kullanımına davacı tarafın sessiz kaldığı, böylece iddia olunan kullanımdan dolayı davacının dava açma hakkının ortadan kalktığı, asıl davadaki taleplerin reddi gerektiği, birleşen davada, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 29. maddesi gereğince mevcut veya mahkeme kararıyla kapatılmış, feshedilmiş bir siyasi partinin, bir sendikanın veya üst kuruluşun, bir derneğin veya üst kuruluşun adının, ambleminin, rumuzunun, rozetinin ya da benzeri işaretlerinin kullanılması yasak olup, gerek davacı vakfın, gerekse davalı-birleşen davada davacı federasyonun, mahkeme kararıyla kapatılmış Milli Türk Talebe Federasyonu’na ait isim, logo, marka üzerinde hak iddia etmesinin mümkün olmadığını, “Milli”, “Türk” sözcüklerini içermesi nedeniyle 5253 sayılı yasanın 29. maddesi gereğince kullanımı yasak olan bu isim ve logonun davalı tarafından marka olarak tescil edilmesinin 556 sayılı KHK’ nun 7/1-k ve 7/1-h maddelerine aykırı olduğu ve bu mutlak red nedenlerinin mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, ayrıca davalının marka tescilinde iyi niyetli olmadığı, bu nedenle markanın hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, davacının tescil ve ilan talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 2011/58735 no’lu ”MİLLİ TÜRK TALEBE BİRLİĞİ+şekil” markasının hükümsüzlüğüne, … sicilinden terkinine, sair tüm taleplerin reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, her ne kadar birleşen davada marka hükümsüzlüğüne ilişkin uyuşmazlığın niteliği itibariyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-h ve k bentlerine göre değerlendirme yapılmasına olanak bulunmadığından bu yöne ilişkin gerekçe doğru değilse de, mahkeme kararında yer alan diğer gerçeklerin isabetli bulunmasına göre davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay