“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/09/2012 tarih ve 2012/198-2012/169 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/09/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin kurulduğu 1989 yılından beri “… ” markasını kullanmakta olup, anılan ibareyi 22.12.1995 tarihinden itibaren de kendi adına “hastane ve sağlık hizmetleri” alanında marka olarak tescil ettirdiğini ve müvekkilinin bu marka ile Türkiye’de özel hastaneciliğin öncüsü olarak haklı bir üne kavuştuğunu, davalının … ’nde açtığı hastanenin giriş panolarında “… ” ibaresini, verdiği reklamlarda ise “… ” ibaresini kullandığını, yine sözkonusu ibareyi internet sitesindeki tanıtımında ve telefon açılış anonslarında kullanmak suretiyle davalının müvekkili şirketin marka haklarına açıkça tecavüzde bulunduğunu, ihtarname gönderilmesine rağmen davalının müvekkilinin marka haklarına tecavüz oluşturan fiillerine devam ettiğini ileri sürerek, müvekkili şirkete ait tescilli markaya yönelik davalı tarafından yapılan tecavüz fiillerinin durdurulması ve tecavüzlerin giderilmesini, davalı şirkete ait web sayfasına erişimin engellenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 556 sayılı KHK’nın 66/c maddesi uyarınca 100.000,00 TL’nin faiziyle davalıdan tahsilini, bu miktarın aynı KHK’nın 67. maddesi uyarınca artırılmasını, aynı KHK’nın 68. maddesi uyarınca 100.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, verilecek kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle gazete ve televizyon kanallarında yayınlanmasını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin kullandığı ve davaya konu edilen ibarelerin içeriğinde kendi markası olan ve yıllardır kullanarak ayırt edicilik kazandırdığı “… ” ibaresinin yer aldığını, davacının markasındaki ibarelerin tek başına hiçbir ayırt edici yönü bulunmadığını, davacının marka olarak tescili mümkün olmayan ibarelerinin müvekkili şirkete ait “… ” ibaresiyle birlikte kullanılmasının davacının markasıyla iltibas oluşturmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, davalının “… ” ibaresini kullanmasının marka hakkına tecavüz teşkil etmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay